İki haftalık yaz tatili için ailece Ordu'daydık. Karadeniz ve Ordu gerçekten görülecek ve yaşanacak yerler. Birkaç güzide yeri dolaşmak, sahilinde bir çay içmek, hatta fındık toplamak bile nasip oldu bu sene. En aklımda kalan şey de insanın gözlerini kamaştıran ünlü Boztepe'den görülen, Ordu'nun o eşsiz manzarasıydı.Tatil dediysek yan gelip yatmadık tabi. İnsanlarla hasbihal etme, dertlerini dinleme fırsatı da bulduk.Ordu köylerinin genelde sarp yamaçlar üzerine kurulu olmaları önce beni biraz düşündürdü. Bu insanlar buralarda nasıl yaşarlar, ne yiyip ne içerler diye düşünmeden edemedim. Tabi işin iç yüzünü öğrenene kadar...Dağ taş fındıktır burada diyordu köylüler, gerçekten de öyle.Karşınızda bir dağ, ortasında bir ev...Hayret etmemek elde değil ama meğer bazılarının ekmekleri dağın tepesindeymiş bu insanların.Dağ taş fındık dedikya, dağın tepesinde bile fındık yetiştirirlermiş burada. İnsancıklar da ne yapsın, ekmek nerede biz oradayız diye tarlasının içine yapıvermişler evlerini. İşin iç yüzü, fındıkla yatıp fındıkla kalkıyor bu insanlar. Bir ay gece-gündüz cebelleştikleri fındıkla bir sene boyunca karınlarını doyuruyorlar.Yemekleri çayları hep bahçelere geliyor bu ayda. Şahit olduğum kadarıyla yorucu olmakla birlikte, neşeli olmuyor da değil hani.Toplamaya gücü yetmeyenler ise paralarına kıyıp amele tutuyorlar. Amele deyip geçmeyin, geçen sene 15 milyon lira yevmiyeye çalışan işçiler bu sene fındığın yüksek yerlerle aynı anda toplanmaya başladığından olsa gerek 40 milyon liraya kadar yükseltmişler fiyatları.Fındığını tarlada bırakmak istemeyen üretici ne yapsın, mecbur veriyor parayı. Parayı veriyor vermesine ama ya karşılığını alabiliyor mu diye soracak olursanız orada durun derim işte...Her sektörde olduğu gibi fındık üreticilerinin de anası ağlamış.Sayın hükümetimiz burada da çekmiş restini üreticiye. Fındık üreticisini sırtlarında yük olarak gören yetkililer geçtiğimiz senelerde bütün bağları kopartarak Fiskobirlik'i adeta özerk bir hale sokmuş. Yani köylüye "ne halin varsa gör demiş."Kendi fiyatını kendi belirleyen Fiskobirlik de 5 milyondan açıklanan geçen senenin fiyatlarını bu sene 7 milyondan açıklamış. Yani düşeceğine kesin gözüyle bakılan fındık fiyatları bir anda şaşırtıcı bir şekilde üreticiyi kurtarır hale gelmiş. Hükümet bu işi her ne kadar politize edip kendine maletmeye çalışarak, "Erdoğan fındığa iyi para verdirdi" dedirtse de olayın iç yüzü tamamen farklı sizin anlayacağınız. Hükümet yük diye elini çektiği fındık üreticisi bir anda şaha kalkıvermiş. Bununla bitse iyi!Açıklanan bu rakam AKP'li vekiller tarafından çok bulunarak aşağı çekilmesi istenmiş. Bununla birlikte Fiskobirlik'e yapılan siyasi baskılar da cabası...Baskılardan etkilenen Fiskobirlik ne yapacağını şaşırmış bir şekilde hiç bir açıklama yapmayarak beklemeye koyulunca, işte o zaman birilerine sırt veren rantçılar giriyormuş devreye. Fındık alımını ağırdan alan Fiskobirlik'e güvenmeyen üretici mecbur tüccarın eline düşüyormuş. 7 milyondan açıklanan fındık fiyatları net olarak şu an 5,5 milyona kadar düşmüş. Eee, para parayı çeker derlerya, fındığını üç pahaya tüccara vermek zorunda kalan üretici gelecek senenin fındığına gözlerini çevirirken, piyasası üç-beş tüccarın elinde olan fındık fiyatları ise zammı yiyeceği, bir iki ay içerisinde 10-12 milyonu göreceği, yani tüccarı zengin edeceği günü bekliyor.He, bir de alacağı parayı bir sene önceden tüccardan borç alarak harcayıp, ürettiği fındığı kaç para olursa olsun tüccara vermek zorunda olan fındık üreticileri var. Onlar içinse fındık adeta kredi kartı gibi, önce tüccardan borç alıyor, sonra da topladıkları fındığı tefeciye gider misali geri ödüyor. Eli üç kuruş görmeyen üretici tekrar borçlanıyor, borçlanıyor...Ama geçen seneden daha çok mahsül alan üretici yine de umudunu tüketmemiş. İnsanlar yok pahasına da olsa canhıraş çalışıyor, üretiyor. Dünyada en çok üretimi yaptığımız ama borsası bile Hamburg'da bulunan ve hükmetmemiz gereken fındık sektöründe layık olduğu değeri göreceği günü bekliyor. Karnı aç olan üreticinin her şeye rağmen gözlerindeki parıltı sönmemiş. Adeta bir gücün kendilerini tutup bu döngüden kurtarmasını bekliyor.Sizin anlayacağınız tatilde fındık hakkında çok şey öğrendim. Her şeye rağmen tatil güzeldi...
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006