Üstad Necip Fazıl'ın Nakarat şiirini, şiirle az-çok ilgisi olan herkes bilir.
"Küçükken derdi ki dadım/Çoğu gitti azı kaldı/Büyüdüm ihtiyarladım/Çoğu gitti azı kaldı/Ektik ektik yetişecek/Çoğu gitti azı kaldı/Bütün yollar bitişecek/Çoğu gitti azı kaldı/Vur kazmayı dağa Ferhat/Çoğu gitti azı kaldı/Kişne kır at kişne kır at/Çoğu gitti azı kaldı."
Sayın başbakan meslek liseleri ile ilgili haksızlığı, apaçık zulmü ortadan kaldırmak için hazır olmadıklarını, bedel ödeyecek duruma henüz gelmediklerini söyleyince üstadın Nakarat şiiri dilime dolandı:
"Küçükken derdi ki dadım/Çoğu gitti azı kaldı/Büyüdüm ihtiyarladım/Çoğu gitti azı kaldı." Bizim yöresel bir deyimle anlatırsak; ben kız idim o söz idi, şimdi torunlar dolaşıyor etrafımda fakat o söz hala söz, söylenip duruyor.
Sayın başbakanın daha önemli, daha öncelikli işleri var. AKP iktidarının, üstüste yığılmış ev ödevleri var. Adamların bunca sıkışık işleri arasında, bu millet de tutturmuş imamhatiplerin ayağındaki otuz kiloyu al, yok Kur'an kurslarını aç, başörtüsü problemini çöz! Eymillet! Böylesine basit, önemsiz (!) meseleler için koskoca hükümeti niye meşgul ediyorsunuz? Mesuliyetini müdrik ve üzerine düşeni yapan bir millet olsaydınız bu meseleleri çoktan halletmiştiniz zaten. Baksanıza, AB'nin vermiş olduğu ev ödevlerini bitiremedikleri için, yazın bu sıcağında da çalışma kararı aldılar. Siz onların sağlamış oldukları gani imkanlarla diyar diyar gezerken, serin sularda yüzerken, sayın vekilleriniz 9. Uyum Paketini çıkarmak için ter ter terleyecekler. Çıkarılacak yasaların direkt sizinle ilgisi yoksa da kısa vadede yansımalarını göremeyecek olsanız dahi uzun vadede yine sizler istifade edeceksiniz! Yarın AB'den müzakere tarihi alındığı zaman paraya para demeyeceksiniz, baldan kaymaktan başka bir şey yemeyeceksiniz. Şimdi, Temmuz'un bu sıcağında sayın başbakanın direktifi ve kükremesi ile bilcümle vekillerimiz ve dahi bakanlarımız yoğun mesaideler. Hükümetimizin ev ödevleri bitinceye, Bartholomeus alacağını alıp, memnuniyetini ifade edinceye kadar ey millet sakın ola ki şahsi, umumi ve dahi milli işleriniz için hükümetin kapısını çalıp da rahatsız etmeyesiniz, kıymetli vakitlerini almayasınız.
Hem ey Müslüman Türk milleti! Senin işlerinin acelesi yok ki! Hükümetin ikinci yılı daha yeni yeni tamamlanmak üzere, daha yerine bile doğru dürüst ısınamadı. Azınlıkları oluşturan vatandaşlarımızın ülkenin yegane hakim, yegane efendisi olma noktasında ufak-tefek pürüzler kaldı, kilise-ev sayısı daha elli bine ulaşmadı, bir de yeni açılan kilise-evlerin çanları henüz takılmadı, bir de ruhban okulunun önünde çok cüzi bir engel kaldı. Bütün bunlar bittikten sonra ey millet, size de sıra gelecek elbet!
"Küçükken derdi ki dadım/Çoğu gitti azı kaldı/Büyüdüm ihtiyarladım/Çoğu gitti azı kaldı/Ektik ektik yetişecek/Çoğu gitti azı kaldı/Bütün yollar bitişecek/Çoğu gitti azı kaldı/Vur kazmayı dağa Ferhat/Çoğu gitti azı kaldı/Kişne kır at kişne kır at/Çoğu gitti azı kaldı."
Sayın başbakan meslek liseleri ile ilgili haksızlığı, apaçık zulmü ortadan kaldırmak için hazır olmadıklarını, bedel ödeyecek duruma henüz gelmediklerini söyleyince üstadın Nakarat şiiri dilime dolandı:
"Küçükken derdi ki dadım/Çoğu gitti azı kaldı/Büyüdüm ihtiyarladım/Çoğu gitti azı kaldı." Bizim yöresel bir deyimle anlatırsak; ben kız idim o söz idi, şimdi torunlar dolaşıyor etrafımda fakat o söz hala söz, söylenip duruyor.
Sayın başbakanın daha önemli, daha öncelikli işleri var. AKP iktidarının, üstüste yığılmış ev ödevleri var. Adamların bunca sıkışık işleri arasında, bu millet de tutturmuş imamhatiplerin ayağındaki otuz kiloyu al, yok Kur'an kurslarını aç, başörtüsü problemini çöz! Eymillet! Böylesine basit, önemsiz (!) meseleler için koskoca hükümeti niye meşgul ediyorsunuz? Mesuliyetini müdrik ve üzerine düşeni yapan bir millet olsaydınız bu meseleleri çoktan halletmiştiniz zaten. Baksanıza, AB'nin vermiş olduğu ev ödevlerini bitiremedikleri için, yazın bu sıcağında da çalışma kararı aldılar. Siz onların sağlamış oldukları gani imkanlarla diyar diyar gezerken, serin sularda yüzerken, sayın vekilleriniz 9. Uyum Paketini çıkarmak için ter ter terleyecekler. Çıkarılacak yasaların direkt sizinle ilgisi yoksa da kısa vadede yansımalarını göremeyecek olsanız dahi uzun vadede yine sizler istifade edeceksiniz! Yarın AB'den müzakere tarihi alındığı zaman paraya para demeyeceksiniz, baldan kaymaktan başka bir şey yemeyeceksiniz. Şimdi, Temmuz'un bu sıcağında sayın başbakanın direktifi ve kükremesi ile bilcümle vekillerimiz ve dahi bakanlarımız yoğun mesaideler. Hükümetimizin ev ödevleri bitinceye, Bartholomeus alacağını alıp, memnuniyetini ifade edinceye kadar ey millet sakın ola ki şahsi, umumi ve dahi milli işleriniz için hükümetin kapısını çalıp da rahatsız etmeyesiniz, kıymetli vakitlerini almayasınız.
Hem ey Müslüman Türk milleti! Senin işlerinin acelesi yok ki! Hükümetin ikinci yılı daha yeni yeni tamamlanmak üzere, daha yerine bile doğru dürüst ısınamadı. Azınlıkları oluşturan vatandaşlarımızın ülkenin yegane hakim, yegane efendisi olma noktasında ufak-tefek pürüzler kaldı, kilise-ev sayısı daha elli bine ulaşmadı, bir de yeni açılan kilise-evlerin çanları henüz takılmadı, bir de ruhban okulunun önünde çok cüzi bir engel kaldı. Bütün bunlar bittikten sonra ey millet, size de sıra gelecek elbet!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025