Küfe küfe külfet… Tak kolunu al sırtına

Küfe nedir, ne işe yarar, kimler nasıl kullanır türünden soruların cevabı için özellikle gençlerimiz, Mehmet Akif Ersoy'un Safahat adlı eserinden 'Küfe' şiirini okumalıdırlar, okuyanlardan dinlemelidirler.

Şu kadarını söyleyelim, sepetgiller familyasından bir çeşit sepettir, hamalların sırtında her çeşit yük taşımaya yarar, hamallar onunla ekmek parası kazanır ama aynı zamanda onunla da ömürlerini tüketirler.

Şekli, tipi ve türü değişmiş olsa da, mevcut siyasi kadroların devri iktidarlarında, halkın büyük çoğunluğunu oluşturan yoksul kesimlere bedava ve bol keseden dağıtılan bir yüktür ve yük taşıma aracıdır.

Öyle ki, küfe küfe külfet, hemen hayatın her alanında hamalını bekliyor.

Ülkenin nimetleri iktidar mensuplarına ve yakın çevresine, destekçilerine ve sorgusuz-sualsiz alkışçılarına bol keseden dağıtıldığı için ve bu dağıtımdan ötürü taşınması gereken külfetler de dağlar gibi yığıldığı için külfet yüklenecek ezilen, üzülen ve yoksullar aranmaktadır.

Zaten, söz konusu külfetlerin altına girmek, küfeleri sırtlanıp iktidar tarafından lebalep doldurulan küfeleri taşımak ihtiyari değildir, kimsenin seçimine bırakılmamıştır, küfenin altında titreyen bacaklara bakılmaksızın sürekli doldurulmuştur ve doldurulmaktadır.

Ülkenin kaynakları, memleketin nimetleri pay edilirken genellikle yetime-yoksula, fakire-fukaraya pek haber verilemez, bu tür bölüşümlerden bu kesimlerin haberi bile olmaz ama birikmiş olan külfetleri paylaşmaya sıra gelince onlar asla unutulmazlar.

Çuvallar ve heybeler dolusu vergiler silinirken, on kat, yirmi kat kazandıran ballı ihaleler dağıtılırken, beşli-onlu maaşlar taksim edilirken, 'aynı gemideyiz' tekerlemesi asla dile getirilmezken, bir daralma, bir sıkıntı ve bir bedel ödeme söz konusu olduğunda 'aynı gemideyiz' tekerlemesi dilleri süslemeye başlar hemen.

Özetlersek iktidar, nimetleri pay ederken oldukça cimridir, oldukça seçicidir ama külfetleri dağıtırken olabildiğince cömert, mümkün olduğu kadar eli açıktır.

Aynı şekilde, hayatın her alanında her türlü yetkiyi sonuna kadar bizzat kendisi kullandığı halde, sorumluluğu cömertçe tabana yaymakta ve toplumun bütün kesimlerini ortak etmeye çalışmaktadır.

Küfe küfe külfet, sıra sıra dizilmiş ve asla yetime-yoksula; sırtlanır mısın, yüklenir misin, taşır mısın gibi sorular sorulmadan sürekli küfeler sırtlara bindirilmekte ve içleri doldurulmaktadır.

Yeni Türkiye'nin yepyeni yönetim anlayışı ve nevi şahsına münhasır ekonomik gidişatı da her halde bu olsa gerek.