Kumdaki kafalar üstünde yükselenler

Kafalarınız kumda ise, olup-bitenlerden haberdar değilseniz, döndürülen dümenleri ve çevrilen fırıldakları görmüyor, göremiyorsanız fırıldakçı takımı için "bulunmaz Bursa kumaşı" ayarında bir hazinesiniz demektir.Gökdelen dikmek isteyenler için bulunmaz bir arsasınız demektir, yazlık villa yapmak isteyenler için bulunmaz bir sahil yerisiniz demektir, kitleleri coşturmak için ağlama numarası yapan bir hatip için hazır ve nazır kitlesiniz demektir.Kafalar kumda ise ve daha daha derinlere sokma nasihatlarına da harfiyen uyan itaatkar bir kitle iseniz; "bir dakika: one minut" derler takarlar peşlerine, "Minareler süngü kubbeler miğfer" derler sürüklerler arkalarından.Makama oturmanın ardından Cülus kabilinden küresel işgalcilere Irak işgalinin kapılarını aralar, sizler dünya lideri diye kendinizden geçersiniz, o diyarda kan gövdeyi götürmeye başlar, minareler devrilir, kubbeler yıkılır ve sizinkinden Coniler için dualar gelir, siz yine büyüklüğüne yorarsınız bu davranışı.Kafalar kumlara gömülmeye görsün, o kafalar, o kafaları taşıyan bedenler, o kafalarda yer alan gözler, kulaklar neye müsait değildir ki artık?Dedelerinizin uğruna şehit oldukları, sizlerin  bu gün sahip olduğunuz yer altı ve yer üstü kaynaklarını küresel tefecilere peşkeş çekenlere siz; "ne iyi pazarlamacı, yaman bir tüccar" gözü ile bakmaya başlarsınız.Nice yıldan beri kumdaki kafalar üstüne neler kurulmadı, ne projeler yükselmedi ki?Kafalar kumda olduğu için sadece gelen sesi duydular ve alkışladılar, gelen ses; "bismillah Allahuekber" idi ama kesilen kurdelenin kilise açılışındaki kurdele olduğunu göremediler.Kumdaki kafaların sahibi kitleleri kullanarak ve İslami söylemleri sınırsızca kullanarak İslam aleminin bağrına doğru haçlı emperyalizme yollar açtılar, siyonizme yeni yeni asfalt döktüler ve nice aç gözlü haydutlara tüneller kazdılar ve viyadükler inşa ettiler.Bugün ülkeyi kana bulayan, şehir merkezlerinde güpegündüz polisi-askeri hedef alan kanlı terör örgütü de hiç şüpheniz olmasın söz konusu kumdaki kafalar üzerine inşa edildi, gelişti, palazlandı, azdı, azgınlaştı ve azmanlaştı.Şimdilerde Bodrum sahiline vuran Suriyeli çocuk cesetleri için bu kumdaki kafaların ve sahiplerinin ağladıkları, bir takım numaralara yattıkları haberleri geliyor, külliyen numara ve külliyen timsah göz yaşlarıdır onlarınki.Kumdaki kafalar üstünde güya siyasi sanatlarını icra eden bu kafalar, Suriye muhalifleri ile sadece İstanbul'da elli defa toplantı yaptılar, Suriye'ye hangi taraftan ve nasıl dalacaklarının planlarını yaptılar ve dehşetten kaçan, cesetleri sahile vuran masum çocukların sonlarını hazırladılar.Benim cidden merak ettiğim; ülkeleri yakan ateş adım adım kendilerine doğru geldiği halde bu kumdaki kafaların, kum yığınlarından ne zaman çıkacaklarıdır.Kafalar kumdan çıkar mı dersiniz?