Hicretin ikinci yılından itibaren Peygamberimiz her yıl kurban kesmiş, gücü yeten kimselere de kesmelerini emretmiştir. Hiçbir ibadet psikolojik veya toplumsal yarar için yapılmaz, bununla birlikte her ibadetin psikolojik ve sosyolojik ve tıbbi faydaları vardır.
Kurban, Hz. İbrahim'in fedakârlığı, Hz. İsmail'in itaatkârlığı ve tam Hz. İsmail kurban edilecekken İsmail yerine koçun kurban edilmesi emriyle merhameti hatırlatır bizlere.
Kurban baştan sona merhamet ve şefkat duygularını geliştiren, yerleştiren bir ibadettir. Peygamber Efendimiz, hayvanın gözü önünde bıçağını keskinleştiren ve hayvanları birbiri önünde kesen birini gördüğünde, "Neden böyle yapıyorsun! Bu hayvanı iki kez mi öldüreceksin" buyurarak ikaz etmiştir. "Hayvana iyi davranın, eziyet etmeyin" buyurarak kurbanın incitilmemesi gerektiğini ısrarla belirtmiştir. Hatta biraz sonra kurban olacak olan hayvanın, biraz önce kurban olmuş olanı görmemesi için gözlerinin bağlanmasını tavsiye etmiştir.
Bütün bu tavsiyelerin pedagojik temeline baktığımızda, kurban kesme ibadetinin "şiddet" duygularını tatmin değil, daha başlangıçtan itibaren şefkat ve merhamet duygularının uyandırılarak ibadet haline getirildiğini görebiliriz. Kurbanın bir can taşıdığını unutmamamız gerektiği öğütlenerek kurban olayında insanlar ve özellikle de çocuklarımızın psikolojik eğitim ve tedavisi yapılmaktadır.
Kurbanın gözlerinin bağlanması dışarıdan aldığı stresi azaltıp korku ve endişeye bağlı olarak negatif maddelerin kana salgılanmasını engeller. Keserken okunan dualar hayvanı sakinleştirir ve daha az toksin üretmesini sağlar.
Kesmeden önce hayvanın başının önden arkaya doğru sevgiyle sıvazlanması endorfin dediğimiz morfine benzer ağrı kesici maddelerin kanda daha çok salgılanmasına ve hayvanın daha az acı duymasına yardımcı olur. Hayvanı keserken maksimum nezaket göstermek, usulüne göre doğru derinlikte kesmek, ölüm korkusu sonucu ortaya çıkan nöropeptitlerin dışarı akması için beklemek kurban etini diğer etlerden daha şifalı hale getirmektedir.
Kurbanların bizzat sahibi tarafından kesilmesi ve mümkünse çocuklara da izlettirilmesi kurban kesiminin et ya da para bağışından öte Allah'a yakınlık duygularını tazelemesi açısından çok büyük öneme sahiptir. Kurban kesimini bizzat izleyen çocuklarda ise hayvanlara merhamet duygusunun gelişmesinin yanı sıra Allah'ın emrinin her türlü duygudan daha önemli olduğu bilincinin oturması açısından önemlidir.
Kurbanı kesilirken ve tamamen canı çıkıncaya kadar neler çektiğini gören bir çocuk için, zarar verebileceği bir canlının neler yaşadığını anlayabileceği tek ortam kurban kesim alanıdır. Baştan sona olayı izleyen birinde merhamet duygusu ve dolayısıyla canlılara karşı şefkat duygusu gelişmektedir.
Kurban kesiminin insan psikolojisine tesirini doyasıya yaşamak isteyen bir kişi, mümkünse kendi kurbanını kendisi çocuklarıyla birlikte kesmeli, can vermenin zorluğunu iliklerine kadar hissetmelidir.
Eskiden kurbanlarımızı 3-4 gün hatta bir hafta önce alır çocuklarımıza besletirdik. Kurbanı besleyerek okşayarak onunla duygusal bir bağ kuran çocuğa, onun kesilmesiyle sevdiği bir canlıyı kaybetmenin acısı yaşatılarak bir nevi tatbikat yaptırılırdı. Böylece çocuk sevdiği insanların değerini daha iyi anlar, onlara karşı daha sevecen, daha merhametli olurdu.
İşte kurban bu duyguları yaşatan ve geliştiren bir hadisedir. Kurban sahibi, duyarsızca et bekleyen bir tüccar gibi değil, biraz sonra alınacak bir cana karşı şefkat, merhamet dolu bir ruh haliyle olayı izlemeli, takip etmelidir. Kurban kesmek kan akıtma denen şiddet eğilimini disipline eder.
Bir Müslüman hem kurban kesiyor ve hem de sebepsiz yere kan akıtıyorsa, kurban ibadetini doğru yapıp yapmadığını gözden geçirmelidir. Ayrıca normal zamanda da yediğimiz etlerin hayvanların kesilmesi suretiyle sağlandığını ve özellikle bu durumun kurban bayramına mahsus olmadığını çocuklara anlatmanın en kolay yoludur kurban.
Çocukların soframıza gelen etin hangi safhalardan geçerek geldiğini görebileceği ve dolayısıyla değerini anlayabileceği en iyi yol, yine kurbandır. Ayrıca kurban insanlara, dostlara, komşulara, fakirlere ikram etmek ve böylece toplum fertleriyle kaynaşmayı sağlayan eşsiz bir sosyal davranıştır.
Diğer milletlerin imrendiği ve bir benzerinin görülmediği kadar toplumu birleştiren sımsıcak bir ibadettir. Çok yazımızda bahsettiğimiz güven ve bağlılık hormonu oksitosinin bol bol salgılanacağı sosyal bir hadisedir. Bu hormon, insanların birbirine sevgi, saygı ve güven duymasını sağlayan bir hormondur.
Kurban sadece hayvan kesme olayından ibaret değildir. Ayrıca akrabaların, dostların, arkadaşların birbirini ziyaret ettiği bayramlaştığı bir olaydır. Ruh ve bedenimiz için tam bir terapi seanslarıdır. Kaç kişiyi ziyaret etmişsek, kaç kişiyle görüşmüşsek, kaç kişiyle sarılmışsak o kadar terapi almışız demektir. Öyle ki, bayramda kırgınlıkları gidermek, dostluğu tazelemek, çocuklarımıza daha sıcak yaklaşmak, onlara bayram hediyesi almak, bayram harçlığı verilmesi çocukların hatta erişkinlerin hayata güvensiz bakışını düzeltiyor.
Sonuç olarak kurban, duygularımızı terbiye eden, hem duygularımıza hem bedenimize şifa veren büyük bir ibadettir.
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022