Kurşun Kalem

Çocuk, büyükbabasının mektup yazısını izliyordu. Birden sordu: ? Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun? Benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı? Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi : ? Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha önemli. Umarım büyüdüğünde bu kalemi sen de seversin. Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi. ? İyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç farklı değil ki! ? Bu tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgili. Bu kalemin beş önemli özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun. ? Birinci özellik: Harika şeyler yapabilirsin ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. ? İkinci özellik: Zaman zaman her ne yazıyorsam durmam ve kalemimin ucunu açmam gerekir. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri olmasını sağlar. Bu yüzden bazı acılara göğüs germeyi öğrenmelisin, bu acılar seni daha iyi bir insan yapar. ? Üçüncü özellik: Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığımız bir yanlışı sonradan düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın, aksine bu bizi adalet yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden biridir. ? Dördüncü özellik: Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın. ? Beşinci ve son özelliği ise her zaman bir iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sen de hayatta yaptığın herşeyin bir iz bırakacağını bilmeli ve her hareketinin farkında olmalısın.

NEREDE HABER ORADA YORUM- AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin dış politikası övülüyor. Kapatma davası, gözaltı sürelerinin uzunluğu, "Ordu'nun rolü" eleştiriliyor.- Aslında onların eleştirdikleri "Trabzon'un rolü" ama açıkça söylemeye korkuyorlar!***- İstanbul'da yapılacak finansal krizin ilk bölgesel toplantısı Dünya Ekonomik Forumu'nda siyasetçiler ve işadamları krizi masaya yatıracak.- O kadar büyük bir masa bulabilirseniz olur tabi!***- Fatih Terim hakkında yazar Osman Tanburacı'nın bıyığına ve annesine küfür ettiği iddiasıyla 'hakaret' suçundan TCK'nin 125/1. maddesi gereğince 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.- Futbol Federasyonunun Terim'e yılda 3,5 trilyon lira ödememek için geliştirdiği bir formül olmasın sakın bu!  ***- Eskişehir maçında, hakemin yanına çağırdığı ve gitmediği gerekçesi ile Arda'ya 'Köpek' benzetmesi yapan yorumcu Ahmet Çakar, Arda'dan cevabını aldı. "Çakar önce bikinisini giysin" - Çakar bikini giyerse, Arda havlamaya hazır demek ki!***- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Can Dündar'ın Cumhuriyet'in 85. yıldönümünde vizyona giren 'Mustafa' filmini beğenmedi.- Biz de Cumhuriyet'in 79.yılından bu yana muhalefet vizyonuna giren "Deniz" filmini beğenmiyoruz!***- AK Parti İstanbul milletvekili Recep Koral'ın ilişkisi nedeniyle boşanan eşi Zeynep Koral, o benim ikinci peygamberimdi. Çok güvenirdim, dedi. - Demek ki neymiş? İkinci peygamberler hep sahte çıkarmış!***- Japon araştırmacılar yemeklerini hızlı yiyenlerin şişmanlama ihtimallerinin, diğer insanlara göre 3 kat fazla olduğunu ortaya koydu.- Demek ki Türkiye'de şu şekilde uygulama yapacağız. Bir lokma kuru ekmeği ısırdıktan sonra bir yudum su içip iyice çiğneyeceğiz. Sonra yeniden bir lokma kuru ekmek ve bir yudum su. Kesinlikle acele etmek yok ama!***- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin Cumhuriyet tarihinin en önemli projesi olduğunu söyledi. - O kadar önemli ki, bu proje hayata geçerse, sonunda Cumhuriyet tarih olacak, aksi takdirde projeyi hayata geçirmeye çalışanlar tarih olacaklar!

GÜLMECE? Bir adam, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile parmağını kesti. Biraz ötede sağlık ocağı vardı. Adam: ? Ben şurada pansuman yaptırayım, dedi. İçeri girince karşısına iki kapı çıktı. Birinde Hastalıklar, ötekinde Yaralar yazılı idi. Yaralar kapısından girdi. Yine önünde iki kapı vardı. Birinde Et ötekinde Kemik yazıyordu. Et kapısından girdi. Yine iki kapı çıktı karşısına. Birinde önemli diğerinde önemsiz yazıları vardı. Önemsiz kapısından girince kendini sokakta buldu. Arkadaşı sordu: ? Nasıl iyi baktılar mı? ? Hayır; ama organizasyon dehşet