Yahudiler, Kudüs'teki nüfuslarını artırmak için tüm güçlerini seferber etmiş durumdalar.
İsrail hükümeti, Filistin kentlerinden çekiliyormuş gibi bir görünüm verirken, halkın bu bölgelerde toprak satın alabilmesi için maddi ve manevi desteğini esirgemiyor.
Yahudiler, Kudüs'ün Arap mahallelerinden ev ve toprak alarak etki alanlarını genişletmeye başladılar.
Alınan topraklarla beraber ülke içindeki nüfus da Yahudiler'den yana kayıyor.
Yerleşke sayıları artarken siyasal baskılar da zamanla Araplar'a karşı baskı unsuru olarak kullanılacak.
Hükümet destekli Yahudi kitleler, gayrimenkullere cazip teklifler sunuyorlar. Araplar ise yoksulluklarından kurtulma adına bu teklife sıcak bakıyorlar.Amerikan yönetimi olay sonrası yaptığı açıklamada İsrail'in bu politikasının ardında olduğunu belirtti.Yahudiler Kudüs'e yönelik yeni yerleşme planlarında; Kudüs'ün doğu ve batı olarak ayrılan kesimlerinden Filistin'e verilecek toprakların önüne geçmeyi amaç ediniyorlar.
Kudüs'te 5 bin kadar Yahudi var. Araplar ise 200 binlik bir nüfusa sahip.Bire bir örtüşmese de; buna benzer bir uygulama da Kıbrıs'ta yaşanmakta.Kıbrıs'ın güney tarafındaki Rumlar, Kuzey'deki Türkler'i demografik ve siyasal açıdan diskalifiye edebilmek için maddi- manevi atak başlatmış bulunuyorlar.
Ortodoks Rumlar, Dip Karpaz'da Rum ortaokuluna yeterli sayıda öğrenci bulabilmek için bölgedeki Rum unsurunu Güçlendirmeyi ve bu çerçevede Rum gençlerini Karpaz'a yerleşmeleri planlıyorlar.
Genç çiftlere teşvikler veriliyor, insanların bu bölgelere yerleşmesi için hükümet destekli projelere imzalar atılıyor.
KKTC'nin en uç bölgesindeki Dip Karpaz'da değil sadece, diğer Türk kent ve mahallelerinde de bu tarz revizyonist uygulamalar start aldı.
Filistin'de Yahudi İsrail ile Kıbrıs'ta Ortodoks Rumlar'ın yaptıkları; bu ülkelerin ve bu ülke dini öğretilerinin ne derece yayılmacı bir kılıfa büründüğünün göstergesi.
Filistin'le yetinmeyen Yahudiler, Türkiye'nin Güney bölgelerinde de parsel persel ilerliyorlar.
Rumlar da; Akdeniz başta olmak üzere, Türkiye'nin Kuzey bölgeleri üzerinde kafa senaryo geliştiriyorlar.
İsrail Güney'den, Rumlar Kuzey'den atağa geçtiler.
İki halkın ikisi de yayılma projelerini din eksenli destekliyorlar.
Hem siyasal hem de dini bir yayılmacılık.
İsrail ile Rum Yönetimi'nin niyetleri aynı eksende buluşuyor.
İsrail hükümeti, Filistin kentlerinden çekiliyormuş gibi bir görünüm verirken, halkın bu bölgelerde toprak satın alabilmesi için maddi ve manevi desteğini esirgemiyor.
Yahudiler, Kudüs'ün Arap mahallelerinden ev ve toprak alarak etki alanlarını genişletmeye başladılar.
Alınan topraklarla beraber ülke içindeki nüfus da Yahudiler'den yana kayıyor.
Yerleşke sayıları artarken siyasal baskılar da zamanla Araplar'a karşı baskı unsuru olarak kullanılacak.
Hükümet destekli Yahudi kitleler, gayrimenkullere cazip teklifler sunuyorlar. Araplar ise yoksulluklarından kurtulma adına bu teklife sıcak bakıyorlar.Amerikan yönetimi olay sonrası yaptığı açıklamada İsrail'in bu politikasının ardında olduğunu belirtti.Yahudiler Kudüs'e yönelik yeni yerleşme planlarında; Kudüs'ün doğu ve batı olarak ayrılan kesimlerinden Filistin'e verilecek toprakların önüne geçmeyi amaç ediniyorlar.
Kudüs'te 5 bin kadar Yahudi var. Araplar ise 200 binlik bir nüfusa sahip.Bire bir örtüşmese de; buna benzer bir uygulama da Kıbrıs'ta yaşanmakta.Kıbrıs'ın güney tarafındaki Rumlar, Kuzey'deki Türkler'i demografik ve siyasal açıdan diskalifiye edebilmek için maddi- manevi atak başlatmış bulunuyorlar.
Ortodoks Rumlar, Dip Karpaz'da Rum ortaokuluna yeterli sayıda öğrenci bulabilmek için bölgedeki Rum unsurunu Güçlendirmeyi ve bu çerçevede Rum gençlerini Karpaz'a yerleşmeleri planlıyorlar.
Genç çiftlere teşvikler veriliyor, insanların bu bölgelere yerleşmesi için hükümet destekli projelere imzalar atılıyor.
KKTC'nin en uç bölgesindeki Dip Karpaz'da değil sadece, diğer Türk kent ve mahallelerinde de bu tarz revizyonist uygulamalar start aldı.
Filistin'de Yahudi İsrail ile Kıbrıs'ta Ortodoks Rumlar'ın yaptıkları; bu ülkelerin ve bu ülke dini öğretilerinin ne derece yayılmacı bir kılıfa büründüğünün göstergesi.
Filistin'le yetinmeyen Yahudiler, Türkiye'nin Güney bölgelerinde de parsel persel ilerliyorlar.
Rumlar da; Akdeniz başta olmak üzere, Türkiye'nin Kuzey bölgeleri üzerinde kafa senaryo geliştiriyorlar.
İsrail Güney'den, Rumlar Kuzey'den atağa geçtiler.
İki halkın ikisi de yayılma projelerini din eksenli destekliyorlar.
Hem siyasal hem de dini bir yayılmacılık.
İsrail ile Rum Yönetimi'nin niyetleri aynı eksende buluşuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005