Yeni sorular soralım o zaman. Din ne zamandan beri irtica oluyor? Dünkü yazımızda bahsettiğimiz tipteki insanlara sormak lazım. İrticanın manasını biliyor musunuz? İrtica yabancı bir kelimedir. Ortaçağ Avrupasının özlemi, yani orta çağ Hıristiyanlığına dönüş isteğidir. İslamiyetin ise dünyanın hâkimi olduğu ve en ileri ilme sahip olduğu dönemdir. İslamiyet geldiği gibidir ve kıyamete kadar değişmeyecektir. İslam'da uygulanan her kural kıyamete kadardır. Zamandan tamamen bağımsızdır. Onun geçmişi de geleceği de asla farklı olmamıştır ve olamaz. Sapıtmış insanların yaşamlarına bakıp, teknolojik üstünlüklerine aldanıp, onları taklit etmek irticanın ta kendisidir. Kuran'a göre ALLAH katında tek din İSLAM'dır. İslamiyet'te çıplaklık veya teşhir yasaktır. Neyi teşhir ediyorsun ve niye teşhir ediyorsun? diye sorulduğunda cevap ne olur diye hiç düşündünüz mü? Cevaba karşı sorulacak yeni sorulara verecek cevap bulamazsınız. Her soruda çıkmaza girersiniz. Deneyin isterseniz. Tesettürün tek cevabı vardır. Allah'ın emri. Öyle veya böyle kimsenin bir başkasına karışmasına demokrasilerde müsaade olmadığı halde, ne yazık ki, çıplaklar giyiniklere baskı yapar hale gelmiştir. Hele LAİK bir toplulukta, insanların isteyen inanır, isteyen inanmaz düşüncesi ile yaşaması gerekmektedir. Kuran'daki ifade ile "sizin dininiz size benim dinim bana" (Kafirun suresi son ayeti) olarak beyan edilmiştir. Şimdi çözümsüzlüğe götürülmüş türban konusunun çözümü için beraberce düşünelim. Öncelikle soruyorum çözüm istiyor musunuz? Veya başka türlü sorayım halkımızdan yana mısınız? Eğer cevabınız evet ise, Hemencecik anlaşırız.Derdimizi paylaşırız.Duyduğumuz kadarıyla,Türban siyasetleştirilmiş.Takan siyaset yapıyor denmiş.Ne zamandan beri siyaset üniversitede,Öğrenciden hocasına yasak edilmiş.Gençlik kolları acaba neredenmiş.Sözüm YÖK'e, iktidara,Son verelim iftiraya.İktidar tedbir alıp karar versin.Biri diyanetten, biri devletten,Biri YÖK'den biri de modacıOlmazsa zahmet bir araya gelsinDiyanet dinen sınırı versin.Modacı çiziversin.YÖK birine karar versin.Bir forma oluşturuluversin.Böylece siyasetten çıkar tesettür.Giyene okul açık, Giymeyen kasıtlıdır. Onu istersen alma okula, Bu ceza yeter o kula. İşte çözüm çok kolay. Yeter ki çözüm istensin, Böylece biter olay.Bir hikaye geldi hatırıma. Yeni bir askeri önemli bir noktaya nöbete koyup unutmuşlar. Gelenlere, önce dur ihtarı vermesi gerektiği, üç kere dur ihtarına rağmen durmayanlara ateş açması ve duranlara parola sorması ona göre yol vermesi emredilmiş. Pek işlek olmayan mıntıkaya her nasılsa gelen yaşlı adama nöbetçi dur ihtarını verir. Yaşlı adam hemen durur. Tekrar dur dediğinde yaşlı adam; "durduk ya oğlum" der. Ne yapacağını bilemeyen nöbetçi, "onu bunu bilmem üç kere dur der vururum" diye cevaplar.Ne dersiniz? YÖK'ün durumu ne kadar farklı?
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017