'Smart Trade Coin' üzerinden dolandırıcılıkta 127 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ankara merkezli 21 ilde düzenlenen 'Sibergöz-42' operasyonlarında 'Smart Trade Coin' isimli sözde kripto varlık alım/satım platformu üzerinden sıfır risk ile yüksek kazanç vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyen 127 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
30.05.2024 11:28:00
Anadolu Ajansı
Ankara merkezli 21 ilde, "Sıfır Risk İle Yüksek Kazanç" vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçu işleyenlere yönelik düzenlenen Sibergöz-42 operasyonlarında, 1 milyar dolar haksız kazanç ettiği belirlenen 127 şüpheli yakalandı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin aklanması" suçlarına yönelik Ankara merkezli Antalya, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Uşak, Aydın, Muğla, Kütahya, Çorum, Balıkesir, Denizli, Adana, Bursa, Malatya, Tekirdağ, Isparta, Karabük, Konya, Şırnak ve Samsun'da Sibergöz-42 operasyonlarının düzenlendiğini belirtti.
Siber Vatan'da sanal devriyelerin 7 gün 24 saat görevlerinin başında olduğunu ifade eden Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Smart Trade Coin" isimli sözde kripto varlık alım satım platformu üzerinden 'Sıfır Risk İle Yüksek Kazanç' vaadiyle vatandaşları yatırıma yönlendirdiği, otomatik al-sat işlemlerini gerçekleştiren bot uygulaması satan ve mevcut kullanıcılara yeni kullanıcı getirmeleri halinde kazanç vaadinde bulunarak 'Saadet Zinciri' sistemi oluşturan, uluslararası dolandırıcılık eylemi gerçekleştiren ve 1 milyar dolar (yaklaşık 32 milyar lira) haksız kazanç elde ettiği tespit edilen 127 şüpheli yakalandı."
Yerlikaya, operasyonlarda 1 milyar lira değerinde 177 taşınmaz ve 61 taşınır mal varlığı, 1 ruhsatsız tabanca, 1 kuru sıkı tabanca ve çok sayıda dijital materyale el konulduğunu aktardı. Operasyon görüntülerini paylaşan Yerlikaya, çalışmalarda görev alan polisleri tebrik etti.
Perakende sektörünün temsilcileri dert küpü
BMD Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin artık daha düşük fiyatlı ve daha ekonomik ürünlere yöneldiğini ifade ederek, “Ciro artışlarının önemli bir kısmı indirimli satışlardan kaynaklanıyor. Satışların önemli bir kısmının indirim odaklı olması da perakende sektörüne kan kaybettiriyor” dedi.
30.05.2024 00:51:00
AHMET TURAN YİĞİT
Haliç Kongre Merkezi'nde 28 Mayıs'ta başlayıp 29 Mayıs'ta sona erecek olan 'Perakende Günleri 2024', Türkiye ve dünyanın dört bir yanından sektör lideri konuşmacıların katıldığı konferans ve oturumların yanı sıra network olanağı sunan fuar alanı ve B2B görüşmelerin gerçekleştiği özel bölümü ile sektörün ve dijital ticaretin geleceğine yön veriyor. Perakendeciler, AVM'ler, tedarikçiler ile sektöre en yeni çözümlerini sunan teknoloji, e-ticaret ve lojistik firmalarını bir araya getiren Türkiye'deki en büyük iş dünyası organizasyonu, sektör derneklerinin ortak basın toplantısı ile başladı. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin artık daha düşük fiyatlı ve daha ekonomik ürünlere yöneldiğini söyleyerek, "Bu durum perakendeci üzerinde çok büyük bir maliyet ve satış baskısı yaratıyor. Maliyetlerin artmasındaki en önemli sebep hammadde fiyatlarındaki ara mal ve bitmiş ürün fiyatındaki artış. Özellikle gümrük vergilerin bu kadar arttığı bir ortamda maliyetlerimizi maalesef normal bir çizgide tutabilmek de mümkün olmuyor" dedi. Perakende sektörünün e-ticaret yatırımları ve ciro artışının pandemi sonrasında da devam ettirdiğini söyleyen Öncel, "Ciro artışlarının önemli bir kısmı indirimli satışlardan kaynaklanıyor. Satışların önemli bir kısmının indirim odaklı olması da perakende sektörüne kan kaybettiriyor" diye konuştu. Öncel, önümüzdeki dönem yaşanabilecek sıkıntıların sinyallerini Ocak ayından almaya başladıklarına işaret ederek, "Gelen turist sayılarındaki artışlar ne yazık ki harcamaya yansımıyor. BKM verilerine göre kredi kartıyla yapılan harcamalarda yüzde 10 olan toplam harcama içindeki yabancının payı 2024'ün ilk 3 ayında yüzde 3.5'a düşmüş durumda. Yabancı artık bizi tercih etmiyor" dedi.
Turizm kurtarıcı olabilecek mi?
AVM'ler açısından cirolarda enflasyonun üzerinde bir artış olmakla birlikte kendi içinde bir düşüş eğilimi gördüklerini belirten Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı ise "Bu düşüşün temel sebebi ise satın alma gücünün düşmesidir. Önümüzdeki dönemde müşteri satın alma davranışlarına şekil verecek iki etken var. Bunlardan ilki baz etkisiyle enflasyonun düşüş eğilimine geçmesi; ikincisi ise turizm sezonunun açılmasının alışverişe olumlu etkisi olacaktır. AVM'ler olarak biz, her zaman bardağın dolu tarafından bakıyor, aynı gemide yol aldığımız perakendeci iş ortaklarımızla anlayış içinde hep daha iyisini yapmak için çalışıyoruz. AVM'lerdeki doluluk oranları, bu çalışmaların perakendeciler nezdinde de sonuç verdiğinin en önemli göstergesi" dedi. 2023 yılını perakendenin tüm kategorilerinin genel olarak olumlu bitirdiğini belirten Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe, bundan sonraki dönemde tüketimde bir daralma beklendiğini ifade etti. Tınastepe, şunları söyledi: "Ülke çapındaki önlemler de bu yavaşlamayı gerektiriyor. Tüketicimizin öncelikli olarak temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bizim kategorilerimize yani gıda dışı harcamalara yönelmesini bekliyoruz. Perakendecilerin ana sıkıntısı artan işletme maliyetleri. Buna karşın hepimiz verimlilik üzerine yoğunlaşmış durumdayız. Eskisi gibi hızlı mağaza açılmıyor, bunun yerine mevcut mağazalarımızı ve e-ticaret kanallarımızı daha verimli hale getirme yollarını araştırıyoruz. En önemli yatırımımızı teknolojiye yapıyoruz. Perakendenin tüm kategorilerinde bu ortak bir durum."
Orta yaş ortalıktan çekildi!
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkan Yardımcısı Ünal Dölek, tüm dünyada yaşanan enflasyon artışı, sağlık sorunları ve satın alma güçlüğü ile beraber 45 yaş üstünün sosyal alandan çekildiğini belirterek, "Buna rağmen kafelerde bir hareketlilik görüyoruz. 16-35 yaş grubunda günlük harcama kapasitesi 250 TL gözüküyor" dedi. Turizm sektörünün gelişiyle ciro artışı beklediklerinin de altını çizen Dölek "İlk ay gelen turist sayısında bir artış olsa da, restoran harcamalarının düşük kaldığını görüyoruz. Artık eskisi gibi rekabetçi değiliz. Geçtiğimiz senelerde özellikle Ortadoğu'dan gelen turistler restoranlarda rahatlıkla alışveriş yapabiliyordu. Bugün yemek fiyatlarımız İsviçre ayarında olunca, ucuz destinasyon olarak yine bizi tercih edecekler mi diye bir endişe taşıyoruz" dedi.
Liseye ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı
Bugünlerde milyonlarca öğrenci ve ailesinin başlıca gündem maddesini Haziran ayında gerçekleştirilecek sınavlar oluşturuyor. 2 Haziran’da LGS, 8-9 Haziran’da da YKS sınavına sayılı günler kala, süre daraldıkça heyecan daha da fazla artıyor.
30.05.2024 00:28:00
HASAN PARLAK
Bugünlerde milyonlarca öğrenci ve ailesinin başlıca gündem maddesini Haziran ayında gerçekleştirilecek sınavlar oluşturuyor. 2 Haziran'da LGS, 8-9 Haziran'da da YKS sınavına sayılı günler kala, süre daraldıkça heyecan daha da fazla artıyor. Ancak dikkat! Sınav stresini yönetmek ve aşırı strese karşı önlem almak başarıyı doğrudan etkiliyor! Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Uzman Psikolog Sena Sivri sınav stresinin çocuklarda yüksek düzeyde kaygı, odaklanamama sorunu, depresyon, özgüven zedelenmesi, baş ağrısı, mide şikayetleri ve yorgunluğa neden olabildiğini, sınavda beklenen performansın çok altında kalmasına yol açabildiğini söylüyor. Anne-babalara çok büyük görev düştüğünü, bu hassas süreçte çocuklarına baskıcı davranışları ve iyi niyetle de olsa bazı söylemlerinin sınav stresini çok daha fazla artırarak başarılı olmasını engelleyebileceğini vurgulayan Sena Sivri "Sınavlar çocuklar ve ebeveynler üzerinde önemli psikolojik, fiziksel ve sosyal etkiler yaratarak aile ilişkilerinde de büyük yaralar açabilir" diyor. Uzman Psikolog Sena Sivri sınava sayılı günler kala, çocukların stresini azaltmak için ailelere doğru yaklaşım modellerini anlattı.
1. Destekleyici ve anlayışlı olun
Empati kurmak ve açık iletişimde bulunmak bugünlerde her zamankinden daha değerli. Çocuğunuzun yaşadığı stresi anlamaya çalışın ve duygularını önemseyin. Empati kurarak onlara yalnız olmadıklarını hissettirin. Çocuklarınızla açık ve samimi bir iletişim kurun. Onların duygularını ifade etmelerine izin verin. Kendinizi ifade ederken yargılayıcı ve baskıcı tutumlardan kaçının.
2. Gerçekçi ve olumlu yaklaşın
Çocuklarınıza aşırı yüksek beklentiler yüklemekten kaçının. Başarı tanımınızı, onların yetenekleri ve kapasiteleri doğrultusunda belirleyin. Çocuklarınızın çabalarını takdir edin ve küçük başarılarını bile kutlayın. Olumlu geri bildirim, motivasyonu artırır.
3. Sağlıklı bir çalışma ortamı yaratın
Gerek daralan zamanı iyi şekilde yönetebilmesi gerekse düzenli ve rahat bir çalışma alanına sahip olması için destek olun. Çalışma ve dinlenme zamanlarını dengeli bir şekilde planlayın. Düzenli molalar vermelerinin streslerini azaltmalarına yardımcı olacağını unutmayın. Düzenli, rahat, sessiz ve dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış bir çalışma alanı oluşturun.
4. Fiziksel ve ruhsal sağlığına özen gösterin
Yeterli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve aktivite bu süreçte büyük önem taşıyor. Çocuklarınızın yeterli uyku almasını ve dengeli beslenmesini sağlayın. Fiziksel sağlık, zihinsel sağlığı da olumlu etkiler. Derslerden geri kalacağı kaygısıyla fiziksel aktiviteden uzak kalmasına neden olmayın. Fiziksel aktivite ve egzersiz stresi azaltmada önemli rol oynadığı için zorlayıcı olmayacak şekilde kısa süreli de olsa düzenli egzersiz yapmalarını teşvik edin.
5. Aile içinde destekleyici atmosfer yaratın
Ailece, birlikte keyifli aktiviteler yaparak çocuklarınızın rahatlamasını sağlayın. Moral ve motivasyon sağlamanız son derece değerli olduğundan onlara her zaman yanlarında olduğunuzu hissettirin ve motive edici sözler söyleyin.
6. Olağanüstü hale dönüştürmeyin
Sınava hazırlık süreçlerinde olağanüstü hal ilan edip bireysel ve aileye ait tüm düzenin değişmesi ekstra kriz ortamı yaratmaktadır. Evet, bu dönem çok önemli olmakla beraber ailenin normalinin içine entegre edilmesi çok daha sağlıklı sonuçlar getirecektir.
7. Kendi stresinizi de yönetin
Ebeveyn olarak kendi stresinizi de yönetmeye özen gösterin. Siz ne kadar sakin ve dengeli olursanız, çocuğunuza da o kadar iyi örnek olursunuz. Kendinize mutlaka zaman ayırın ve sağlığınıza dikkat edin. Kendi iyilik halinizi önceliklendirmeniz çocuğunuz için daha sağlıklı çözümler bulmanızı ve desteklemenizi sağlayacaktır.
8. Gerekirse profesyonel destek alın
Gerekirse bir psikolog veya rehber öğretmenden profesyonel destek alın. Bu, çocuklarınızın stresle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Okulun rehberlik hizmetlerinden ve stres yönetimi programlarından faydalanın.
9. Sınav sonrası dönem için plan yapın
Sınav sonrasındaki dönem için çocuğunuzun alacağı sonuç ne olursa olsun çabasını takdir ettiğinizi ve dinlenmesini, eğlenmesini sağlayacak planlar yapın. Bu planları çocuğunuzun fikirlerine de danışarak aile olarak gerçekleştirin.
10. Sınav öncesi son güne dikkat edin!
Sınav öncesi son günü çocuğunuzun dinlenmesi, zihnini rahatlatması ve gevşetmesi üzerine çalışmalar yapmasına ayırın. Duygu ve düşüncelerini dinleyip destekleyici olun. Stresin etkisiyle sağlıksız abur cubur yiyeceklere yönelmemesine, dışarıdan ve daha önce hiç tatmadığı bir yiyecek tüketmemesine, yeterli ve kaliteli uyumasına, nefes egzersizleri yapmasını sağlamaya özen gösterin. Cep telefonu ve tabletle mümkün olduğunca az vakit geçirerek dikkatini bozmasının önüne geçilmeli ve son dakika etkileyecek söylem ve haberlerden uzak durması sağlanmalıdır.
"Bataklık" davasında gerekçeli karar açıklandı
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Bataklık' davasında 73 sanık hakkında verilen karara ilişkin gerekçesini açıkladı.
29.05.2024 22:57:00
İhlas Haber Ajansı
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen "Bataklık" davasında 73 sanık hakkında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.
Mahkeme, dosya sanıklarından Çetin Gören ve Nejat Daş'tan ele geçirilen yüklü miktardaki paraların uyuşturucu ticaretinden elde edildiğine ilişkin delil olmadığını, bu nedenle bunların "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" olarak kabul edilemeyeceğini belirtti. Ayrıca, sanıkların bu paraların nereden elde ettiğini açıklayamamasının, 'kara para aklama suçunu' oluşturmayacağını vurguladı.
Kararda mahkeme, kayıt dışı paranın kara para sayılamayacağını belirterek, "5237 sayılı TCK'nın 282. maddesinin 1. fıkrasında tanımlı kara para aklama suçunun konusunu oluşturan mal varlığı değerlerinin, hangi öncül suçtan ve ne miktarda elde edildiğinin verilen hükümde net olarak belirtilmesinin zaruri olduğuna" işaret edildi. "Öncül suçun işlenip işlenmediğinin, işlenmiş ise kim tarafından, nerede ve ne zaman işlendiğinin, bu suçtan hangi mal varlığı değerinin ve ne miktarda elde edilmiş olduğunun mahkeme hükmünde kesin olarak tespit edilmesi gerektiği" anlatılan kararda, bu tespitlerin "öncül suçlar yönünden yurt dışı mahkeme kararlarında bulunmadığı" ifadelerine yer verildi.
"Kayıt dışı para ile suçtan kaynaklanan gelir ayrı kavramlar"
Sanıkların ele geçirilen mal varlığı değerini nereden elde ettiğini açıklayamaması durumunda bunların suç yoluyla elde edildiği kanaatine varılamayacağı ifade edilen kararda, "Kayıt dışı para ile suçtan kaynaklanan gelirin ayrı kavramlar olduğu, dosyamız kapsamında ele geçirilen mal varlığı değerlerinin öncül suçlar ile olan bağlantısının somut ve kesin bir biçimde kurulamadığı anlaşılmakla aklama suçunun unsurlarının dosyamızda oluşmadığı mahkememizce sabit görülmüştür" ifadeleri yer aldı.
Kararda, sanık Gören'in hesaplarına 2020 tarihinde kadar giren 1 milyon 742 bin lira ve çıkan 1 milyon 627 bin liranın nereden elde ettiğini açıklayamaması durumunda bunun doğrudan bir suçtan elde edildiğinin kabulüne ilişkin bir karinenin Türk hukukunda mevcut olmadığı kaydedildi.
Mahkeme, ayrıca gözaltı sırasında el konulan iki tabancanın da ruhsat işlemlerinin ardından Çetin Gören'e iadesine karar verdi.