Para hakkında günümüz iktisat modelleri yanlış ve eksik tarifler yapmışlardır. Kapitalist anlayışa göre para sadece mübadele ve tasarruf aracıdır.
Bu anlayışta, paranın tahrik unsuru olma özelliği ve emeğin devreye konması sonucu elde edilen üretimin karşılığı olma özelliği yok sayılmıştır. Para hakkında bilgi sahibi olmak için, paranın hangi fonksiyonları yerine getirdiğini incelemek gerekir. Para, bir mübadele (değişim) ve tasarruf (değer saklama) aracıdır, ekonomideki unsurları harekete geçiren bir tahrik unsurudur, ayrıca emeğin devreye girmesi sonucu elde edilen üretim ve hizmetin karşılığıdır. Kısaca paranın tanımı; mübadele, tahrik unsuru olma, tasarruf ve üretilen mal ve hizmetlerin karşılığı olması özelliklerinden hareketle yapılabilir. Emeği devreye koyan, âtıl duran yeraltı ve yerüstü kaynaklarını harekete geçirerek ekonomik değer üreten, tüketicinin ihtiyaçlarını talebe dönüştüren, piyasalarda oluşan talebe cevap verecek üretimi devreye koyan, üretim faktörlerini tetikleyen, üretimde ve tüketimde tahrik unsuru olan, mal ve hizmetin karşılığı olan maliyetsiz para, ekonomide her şeydir. Bu gerçekler ışığı altında paranın dört temel özelliğini ele alarak inceleyelim.
Milli Ekonomi Modeli'nde para, emeği tahrik ederek mal ve hizmet üretimini sağlayan bir araçtır. Başka bir ifadeyle "işlemci" olan para, üretim ve tüketimle ilgili niyetlerin ortaya çıkmasına vesiledir. Bugüne kadar hiçbir ekonomi görüşü, paranın niyetin zuhuruna vesile olması özelliğine değinmemiştir. Paranın tahrik edici bir unsur (işlemci) olduğu Milli Ekonomi Modeli'nde paraya yüklenen bir fonksiyondur. Tahrik unsuru olan para, insanla buluşturulduğunda, ekonomik bir niyetin zuhuruna neden olduğu gibi var olan niyetin de açığa çıkmasına sebep olur. Para bu yönüyle iktisat ekollerinin iddia ettiği gibi ekonomiyi örten bir peçe değildir. Yani nötr (etkisiz) değildir. Bilakis üretim ve tüketimi tetiklediği için aktif bir rol oynamaktadır.Paranın tahrik unsuru olma özelliği kullanıldığında, sınırsız kaynaklar insanların istifadesine sunulur ve bu şekilde sonu gelmeyen bir hazinenin de sahibi olunabilir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof.Dr.Cornelia Versteegh Amsterdam Ünv. HollandaMEM barış için fırsatAB'nin çözemeyeceği problemler var. Çevre, işsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlik... gibi. Globalleşmenin bizi böyle sorunlarla baş başa bırakması bizi hayal kırıklığına uğrattı. İngiltere para konusunda hep ayrı bir politika uyguladı. Bu durum para birliği konusunda şüpheler uyandırdı. Adalet divanının kararları çok net değil. Sıkıntılar devam ediyor. Enerji, özelleştirmeler...konularında ciddi sıkıntılar var. Bunlar bizim problemlerimiz. Yeni problemler de ortaya çıkıyor. Anayasa taslağı başarısız oldu. Hollandalılar ve Fransızlar AB anayasasına "hayır" diyor. Hollandalıların sorunları var. AB kendi vatandaşlarına çok şey vermedi, beklentilerini karşılamadı. AB bu konuda ne yapabilir, Brüksel ne yapabilir? Çokuluslu şirketler kurallara nasıl uydurulabilir? Bu konuda insan hakları nasıl devreye konulabilir? Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'AB 15 yılda dağılacaktır' fikri çok ilgimi çekti ve başlangıçta şaşırdım. Fakat MEM kitabının tamamını okuyunca şaşkınlığım geçti ve AB'nin dağılabileceği kanaati bende uyandı. Kitabın bize sunduğu perspektif sadece ekonomi değil, ekonomiden öteye bir açılım sunmakta. Bence AB olarak bu kitap çok iyi incelenmeli ve nerede yanlış yaptığımızı AB olarak bir an önce bulmalıyız. Böyle yeni bir modelle tanışmaktan memnunum. Barış için bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
Bu anlayışta, paranın tahrik unsuru olma özelliği ve emeğin devreye konması sonucu elde edilen üretimin karşılığı olma özelliği yok sayılmıştır. Para hakkında bilgi sahibi olmak için, paranın hangi fonksiyonları yerine getirdiğini incelemek gerekir. Para, bir mübadele (değişim) ve tasarruf (değer saklama) aracıdır, ekonomideki unsurları harekete geçiren bir tahrik unsurudur, ayrıca emeğin devreye girmesi sonucu elde edilen üretim ve hizmetin karşılığıdır. Kısaca paranın tanımı; mübadele, tahrik unsuru olma, tasarruf ve üretilen mal ve hizmetlerin karşılığı olması özelliklerinden hareketle yapılabilir. Emeği devreye koyan, âtıl duran yeraltı ve yerüstü kaynaklarını harekete geçirerek ekonomik değer üreten, tüketicinin ihtiyaçlarını talebe dönüştüren, piyasalarda oluşan talebe cevap verecek üretimi devreye koyan, üretim faktörlerini tetikleyen, üretimde ve tüketimde tahrik unsuru olan, mal ve hizmetin karşılığı olan maliyetsiz para, ekonomide her şeydir. Bu gerçekler ışığı altında paranın dört temel özelliğini ele alarak inceleyelim.
Milli Ekonomi Modeli'nde para, emeği tahrik ederek mal ve hizmet üretimini sağlayan bir araçtır. Başka bir ifadeyle "işlemci" olan para, üretim ve tüketimle ilgili niyetlerin ortaya çıkmasına vesiledir. Bugüne kadar hiçbir ekonomi görüşü, paranın niyetin zuhuruna vesile olması özelliğine değinmemiştir. Paranın tahrik edici bir unsur (işlemci) olduğu Milli Ekonomi Modeli'nde paraya yüklenen bir fonksiyondur. Tahrik unsuru olan para, insanla buluşturulduğunda, ekonomik bir niyetin zuhuruna neden olduğu gibi var olan niyetin de açığa çıkmasına sebep olur. Para bu yönüyle iktisat ekollerinin iddia ettiği gibi ekonomiyi örten bir peçe değildir. Yani nötr (etkisiz) değildir. Bilakis üretim ve tüketimi tetiklediği için aktif bir rol oynamaktadır.Paranın tahrik unsuru olma özelliği kullanıldığında, sınırsız kaynaklar insanların istifadesine sunulur ve bu şekilde sonu gelmeyen bir hazinenin de sahibi olunabilir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof.Dr.Cornelia Versteegh Amsterdam Ünv. HollandaMEM barış için fırsatAB'nin çözemeyeceği problemler var. Çevre, işsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlik... gibi. Globalleşmenin bizi böyle sorunlarla baş başa bırakması bizi hayal kırıklığına uğrattı. İngiltere para konusunda hep ayrı bir politika uyguladı. Bu durum para birliği konusunda şüpheler uyandırdı. Adalet divanının kararları çok net değil. Sıkıntılar devam ediyor. Enerji, özelleştirmeler...konularında ciddi sıkıntılar var. Bunlar bizim problemlerimiz. Yeni problemler de ortaya çıkıyor. Anayasa taslağı başarısız oldu. Hollandalılar ve Fransızlar AB anayasasına "hayır" diyor. Hollandalıların sorunları var. AB kendi vatandaşlarına çok şey vermedi, beklentilerini karşılamadı. AB bu konuda ne yapabilir, Brüksel ne yapabilir? Çokuluslu şirketler kurallara nasıl uydurulabilir? Bu konuda insan hakları nasıl devreye konulabilir? Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'AB 15 yılda dağılacaktır' fikri çok ilgimi çekti ve başlangıçta şaşırdım. Fakat MEM kitabının tamamını okuyunca şaşkınlığım geçti ve AB'nin dağılabileceği kanaati bende uyandı. Kitabın bize sunduğu perspektif sadece ekonomi değil, ekonomiden öteye bir açılım sunmakta. Bence AB olarak bu kitap çok iyi incelenmeli ve nerede yanlış yaptığımızı AB olarak bir an önce bulmalıyız. Böyle yeni bir modelle tanışmaktan memnunum. Barış için bir fırsat olduğunu düşünüyorum.