Çin, dünyüdü marka taklitçiliğinde başı çekiyor. Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliğinden sonra yabancı firmalara milyonlarca zarara neden olan bu sahtekarlığa karşı önlem alması gerekiyor.
Çin'in başkentindeki ipek yolu, doğrudan diplomatların oturduğu semtten geçiyor. Bu semtte sokak satıcılarının kurduğu pazarda akla gelebilecek her türlü markanın taklidini ucuza bulmak mümkün. Armani gömlekler, Boss takım elbiseler, Chanel çantalar, Rolex saatler ve de Calvin Klein iç çamaşırları... Zengin modern Pekinlilerin yanı sıra taşralı Çinliler de bu sokağa sürekli uğrayanlar arasında.
Çinli satıcı, "Gördügünüz herşey Çin yapımı" diyor. Çin'de üretilen bu malların Amerika'ya gönderildiğini ekliyor. Nedeni ortada: Ucuz işgücü. Pekin'deki ipek yolunda satılan malların ihraç malı olmadığını herkes biliyor, çünkü hepsi korsan ürün. Montblanc marka bir dolmakalem normalde 100-150 euro (120-180 milyon lira) civarında. Ama Pekin'de bunu 8 euroya almak mümkün. Taklitleri orijinalinden ayırmak zor. Örneğin Adidas spor ayakkabı ya Microsoft programları. Viagra ilacından Cornflakes´den pahalı otomobillere kadar herşeyin taklidi yapılıyor Çin'de. Yabancı firmalar yıllardır bu sahtekarlığa karşı patent ve telif hakkı için mücadele veriyorlar. Amerikan firmalarının zararı, 100 milyar dolar civarında tahmin ediyor.
Kontrol mü, o da ne?
Çin yönetimi kontrolü sözde sıkı tutmaya calışıyor, ama kontrollerin çok işe yaradığını söylemek güç. Geçtigimiz yıl sadece yarım milyar euro değerinde taklit ürün ele geçirildi. 16 milyon sahte CD, Video ve DVD yok edildi. Bir dizi satıcı, üretici tutuklandı. Ama Çin'deki karaborsa öyle büyük ki polis kontrolde zorlanıyor. Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olan Çin'in artık bu işi sıkı tutması gerekiyor. Zira Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına göre, korsan ürünlerin satımının yasaklanması gerekiyor, aksi takdirde Çin´i mahkemeye kadar götürecek hukuki yaptırımlar var. Öte yandan Çin'in bugünden yarına karaborsayı yok etmesini beklemek de hayal olur. Karaborsanın boyutunun büyüklüğünün yanı sıra Çin ekonomisine katkıları da gözardı edilemez oranda fazla.
Çin'in başkentindeki ipek yolu, doğrudan diplomatların oturduğu semtten geçiyor. Bu semtte sokak satıcılarının kurduğu pazarda akla gelebilecek her türlü markanın taklidini ucuza bulmak mümkün. Armani gömlekler, Boss takım elbiseler, Chanel çantalar, Rolex saatler ve de Calvin Klein iç çamaşırları... Zengin modern Pekinlilerin yanı sıra taşralı Çinliler de bu sokağa sürekli uğrayanlar arasında.
Çinli satıcı, "Gördügünüz herşey Çin yapımı" diyor. Çin'de üretilen bu malların Amerika'ya gönderildiğini ekliyor. Nedeni ortada: Ucuz işgücü. Pekin'deki ipek yolunda satılan malların ihraç malı olmadığını herkes biliyor, çünkü hepsi korsan ürün. Montblanc marka bir dolmakalem normalde 100-150 euro (120-180 milyon lira) civarında. Ama Pekin'de bunu 8 euroya almak mümkün. Taklitleri orijinalinden ayırmak zor. Örneğin Adidas spor ayakkabı ya Microsoft programları. Viagra ilacından Cornflakes´den pahalı otomobillere kadar herşeyin taklidi yapılıyor Çin'de. Yabancı firmalar yıllardır bu sahtekarlığa karşı patent ve telif hakkı için mücadele veriyorlar. Amerikan firmalarının zararı, 100 milyar dolar civarında tahmin ediyor.
Kontrol mü, o da ne?
Çin yönetimi kontrolü sözde sıkı tutmaya calışıyor, ama kontrollerin çok işe yaradığını söylemek güç. Geçtigimiz yıl sadece yarım milyar euro değerinde taklit ürün ele geçirildi. 16 milyon sahte CD, Video ve DVD yok edildi. Bir dizi satıcı, üretici tutuklandı. Ama Çin'deki karaborsa öyle büyük ki polis kontrolde zorlanıyor. Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olan Çin'in artık bu işi sıkı tutması gerekiyor. Zira Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına göre, korsan ürünlerin satımının yasaklanması gerekiyor, aksi takdirde Çin´i mahkemeye kadar götürecek hukuki yaptırımlar var. Öte yandan Çin'in bugünden yarına karaborsayı yok etmesini beklemek de hayal olur. Karaborsanın boyutunun büyüklüğünün yanı sıra Çin ekonomisine katkıları da gözardı edilemez oranda fazla.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.