Belki çok yazdık ama, hem günümüzü hem de istikbalimizi ilgilendirdiği için üzerinde ne kadar durulsa azdır diye düşünüyoruz. Malum açılım meselesi. İktidar partisi açılımı millete daha iyi, daha yakından anlatabilmek için bütün illeri dolaşma kararı almış. Zahmet etmesinler, mesele anlaşılmıştır. Bağımsız Türkiye Partisi lideri sayın Haydar Baş Bey'in yıllar evvel yaptığı bir adalet tanımı vardır: "Adalet, haklıya hakkını vermek haksıza da haddini bildirmektir." Şimdi,isminin de ilk kelimesi adalet olan iktidar partisinin özellikle bu açılım konusunu bu tarif açısından inceleyelim. Önce şu konuda anlaşalım; bu tarif bilimsel bir tariftir, dolayısıyla kimsenin itiraz etmemesi gerekir. Çeyrek asırdan beri devam eden, on binlerce cana ve hesapsız kamu servetine mal olan terör konusunda haklı kimdir, haksız kimdir? Elbette ki, kendisine baş kaldırmış,isyan bayrağını çekmiş olan teröristler ve yandaşları haksızdır ve elbette ki tüm imkanları ile kendisini, milletini savunan devlet haklıdır. Bu açılım hikayesinde, devlet adına mücadele ederken canlarından olan şehitlerin, çeşitli organlarını kaybeden gazilerin hakları yeterince verilmiş midir? Bilindiği gibi bu tartışmalıdır. Peki mutlak haksız olan tarafa, yani teröriste, yani bu katilleri destekleyenlere hadleri bildirilmiş midir, bildirilmekte midir? İşte bu açılım meselesi "haksız haddini bildirme" şartını ortadan kaldırmakta aksine hiç olmayacak haklar tanımaktadır. Yani ,adalet tanımı daha baştan tepetaklak edilmektedir. Haklıya tam olarak hakkı verilmediği gibi haksıza da haddi bildirilmektedir. Haksıza haddi bildirilmediği için, yeni hak ihlalleri yapmasına da zemin hazırlanmaktadır. Dağdan inen teröristler, yandaş belediyeler tarafından çiçeklerle karşılanmakta, düzenlenen toplantılarda şeref türbinlerinde ağırlanmaktadırlar. Bu görüntüler, evladını vatan için şehit vermiş aileleri,anneleri derinden yaralamakta, kolsuz-bacaksız, gözsüz- kulaksız hayatını sürdürmeye çalışan gazileri de adeta çileden çıkarmaktadır ve ne yazık ki bu zemini iktidar oluşturmaktadır. Açılım meselesinde bu güne kadar söylenenler ve yapılanlar, "haksıza haddini bildirmek" esasından fersah fersah uzaklardadır. Dolayısıyla mesele yeterince anlaşılmıştır. İktidarın enerjisi varsa, ülkeyi soktuğu bu kaos ortamından çıkarmak için harcasın. Bu hem kendisi için hem de millet ve memleket için daha ha yırlı olacaktır.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024