Allah Rasûlü (s.a) ile Cafer-i Tayyar arasındaki muhabbetten bir örnek... Cafer (r.a.) Habeşistan hicretinden dönüp Medîne'ye geldiler. Rasûlullah (s.a) in Hayber'e gittiğini öğrenince, yollarına devam edip Allah Rasûlu (s.a.)'ne kavuştular. Rasûlullah (s.a.) Cafer (r.a.)'e"- Yaratılış ve ahlâk itibarıyla bana ne kadar benziyorsun!" buyurdularCafer (r.a.) bu iltifattan heyecanlandı. Vecde geldi. Masum bir çocuk gibi sevincinden oynamaya başladı ve kendinden geçti. Hz. Peygamber (s.a.) Cafer (r.a.)'ın alnından öptü."- Hayber'in fethi ile mi, Cafer'in gelmesi ile mi sevineyim?" buyurdular.Cafer (r.a.), Mute Harbi'nde Rasûlullah (s.a.)'ın ta'yini ile Zeyd (r.a.) den sonra ikinci kumandan oldu. Zeyd (r.a.) in şehid olmasından sonra sancağı aldı. Yediği kılıç darbeleri ile iki kolunu kaybetti. Rasûlullah (s.a)'ın sancağını yere düşürmemek için kesik kolları ile göğsüne sarmağa çalıştı. Bu manzarayı Medîne'den Allah Rasûlu (s.a), gözlerinden yaş dökerek naklediyor. Allah ve Rasûlullah dostunun fedâyı can ederek şehîd olduğunu bildiriyordu."- Allah (c.c), Cafer'in kesik kollarına bedel, ona iki kanat verdi." buyurdular ondan sonra Cafer (r.a)'ın çocuklarını da "İki kanatlının oğulları!" diyerek okşadı.Cafer (r.a), Allah ve Rasûlunün muhabbeti ile mest idi. Allah (c.c) ve Rasûlullah (s.a) tarafından büyük iltifata mazhar oldu. Ruhî derinliği sonsuzlaşarak, o yolda fedâyı can etmeye muvaffak olup rızayı İlâhî'ye kavuştu.* * *Mevlana (k.s)'ın şu beyitlerinden sanki Cafer (r.a.) ve emsali anlatılıyor : "Enbiya ve evliyanın gözleri deniz kadar geniştir. O genişlik dolayısı ile iki âlem, Dünya ve Ahiret onlara bir kıl gibi görünür."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.