Mikrobiyal bazlı proteinler geleceğin protein kaynağı mı?

Gıda ve içecek sektöründe, gıda güvencesi ve özellikle protein tedariki üzerine yoğun tartışmalar sürerken, küresel gıda tedarik zincirinde üç ana protein kaynağı öne çıkıyor: hayvansal proteinler, bitki bazlı proteinler ve mikrobiyal bazlı proteinler.
Mikrobiyal bazlı proteinler, hayvansal ve bitkisel proteinlere göre daha sürdürülebilir ve besleyici bir alternatif sunuyor. Ancak, bu protein kaynaklarının yaygınlaşmasının önündeki en büyük engel, tüketici farkındalığı ve format uyumluluğu.
Mikrobiyal fermantasyon yoluyla elde edilen bu proteinler, hayvansal protein üretimine göre daha hızlı bir şekilde üretilebiliyor.
Daha az alerjen sorunu barındırıyor ve besin değeri açısından peynir altı suyu gibi ürünlerle benzer seviyelerde.
Bitki bazlı proteinlerle karşılaştırıldığında, daha yüksek bir besin içeriğine sahip.
Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), hormon veya kötü tat gibi sorunlardan arındırılmış durumda.
Gelecek Potansiyeli
Henüz dünya nüfusu için önemli bir protein kaynağı olmasa da, uzmanlar mikrobiyal bazlı proteinlerin gelecekte önemli bir protein kaynağı haline geleceğini öngörüyor.
Dünya genelinde şu anda sadece dört şirket maya proteini üretiyor. Ancak, sınırlı pazarlama ve eğitim faaliyetleri nedeniyle, bu protein kaynağı, bitki bazlı alternatiflere kıyasla daha dar bir pazar payına sahip.