Millet sanki ilkokul müsameresinde

Millet iradesini kullandı Başbakan Davutoğlunu seçti. Cumhurbaşkanı Davutoğlunu istemedi, milleti ve milletin iradesini hiçe sayarak, milletin seçmiş olduğu Başbakan Davutoğlu'nu azlederek yerine Cumhurbaşkanına sadık olacak yani başka bir tabir ile piyon olarak Binali yıldırımı getirdi. Bu ikisi arasındaki farkı ele alırsak Davutoğlunu millet seçti milletin oyu ile Başbakan oldu. Binali Yıldırım'ı ise Cumhurbaşkanı atadı. Demek ki Cumhurbaşkanı için millet hiçbir şey ifade etmiyor.
Milletin meclisini ilkokul çağında, anaokulunda, çocuk bahçesinde oynanan evcilik oyunlarına çevirdiler. Milleti bu kadar hafife alan, bu kadar aşağılayan bir idareci bugüne kadar ne geldi ne de bundan sonra gelir. Millet eğer kendi gururu ile oynayan bu zümreyi başında tutmaya devam ederse, Türkiye bir Irak, bir Filistin veya Afrika ülkesi hanile dönecek.
Bu ne vurdum duymazlık ey milletim, bu ne körlük, her gün evlatların ölüyor, her gün vatan toprağın mevcut iktidar yüzünden terör örgütü tarafından bombalanıyor, hiç mi mesuliyet hissetmiyorsun, hiç mi yüreğin, vicdanın sızlamıyor. Adamlar çocuk gibi oynuyor seninle, devleti idare etmek kim, bunlar kim, nefsi arzuları için seni harcıyor zaten sen diye de birşey yok.
Adam en yakınlarının dahi gözünün yaşına bakmıyor seni mi düşünecek. Ama sen ey milletim, sen nasıl hala bu kadar kör, sağır ve de dilsiz kalabiliyorsun, sen eziliyorsun o eziyor, sen sürünüyorsun o süründürüyor, sen fakirleşiyorsun o servetine servet katıyor, sen ölüyorsun o toy düğün yapıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na başlarken sağ elindeki alyansının dışında sol elinde gösterdiği alyansı dışında serveti olmadığını söylemişti şimdiki servetine baktığımızda bu servetin nasıl kazanıldığını milletimizin takdirine bırakıyoruz. Hiç unutmuyorum Erdoğan'ın o konuşmasını, bazen Allah insanı işte böyle konuşturuyor. Refah Partisi döneminde 1990'da yaptığı konuşmada, 'Fakir çalmasını iyi beceremediği için fakirdir' demişti. 
Ey yüce Türk milleti bu ilkokul müsameresi değil, tiyatro gösterisi değil kısaca bu bir oyun değil ölen senin evladın, boşaltılan cep senin cebin, sıfırlanan değerler senin değerlerin, ayağının altından giden topraklar ve servetler senin, bozulan birlik ve kardeşlik senin, sonu yaklaşan senin binbir eziyetle kurduğun devletin, neden hala bir oyun veya sahne izlermiş modundasın neden hala ayıkmıyorsun.
İş işten geçmeden ayık artık, belanın içine girdik derinlere dalıp yok olmadan ayık artık. Milletini seven vatanına ihanet etmez, vatanımızda her gün kan var BOP'un eşbaşkanı Erdoğan daha önce BOP'un İsrail'in Arz-ı Mev'ud projesi yani büyük İsrail projesi olduğunu söylemişti şimdi o projeyi hayata geçirmek için Irak, Suriye'yi perişan ettiler şimdi bizim vatanımızda Kilis'te, Diyarbakır'da  Mardin'de bombalar patlıyor insanımız o bölgelerden boşaltılıyor.
Dinini seven imanını satmaz. Besmele ile kilise açan bunlar, zinayı sebest bırakan bunlar, Of mitinginde 4 hak din vardır diyen bunlar, domuz etini serbest bırakan bunlar, 6 milyar dolara Irak'taki savaşa onay vererek 60 bin müslüman kadına ABD askerlerin tecavüz etmesini ve 1 milyon müslümanın öldürülmesini sağlayan yine bunlar. Bunları mı  rehber seçiyorsunuz. 
Hatanın neresinden dönersek kârdır. O yüzden iş işten geçmeden bu yanlışdan dönelim. Prof. Dr. Haydar Baş Bey her dönemde milletinin yanında olmuştur. Birileri milletimizin dinine saldırdı diyalog yoluyla, onun maskesini 1998'de indirerek milleti ayıktırırken, Erdoğan diyalogçularla el ele beraber olarak dinler bahçesini açıyor, Milli Eğitim kurumlarının çıkardığı kitaplarında Kelime-i Tevhidin ikinci kısmını yani Muhammed'en Resullullahı çıkararak tahribat yapıyorlardı. Ve hatta o cemaati devletin tüm kurumlarının içine sokmuşlardı. Ne demişti Erdoğan "ne istediniz de vermedik" siz bunları bile bile idareci yaparak milletin imanı ile de oynamış oldunuz. Erdoğan ve sözüm ona kendisini sakal ve cübbe giyerek hoca sanan adamlar, milletimizi, Suriye'deki kardeşleriyle Şii ve Sünni oyunu oynayarak savaştırmak istediler. İşte tam bunlar bu oyunu sahlemek üzereydiler ki Prof. Dr. Haydar Baş Bey Ehl-i Beyt Külliyatı ve sempozyumları ile yine milletine can simidi oldu ve milletimizi kardeş yaptı. Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet modeli ile Sayın Baş, milletini yokluktan çıkaracak projeler hazırladı bu projelerin hayata geçmesi için Yüce Türk Milletininin üzerinden bu ölü toprağını atması silkinmesi ve kendine gelmesi şarttır. Milletimiz Prof. Dr. Haydar Baş Bey ile beraber olursa ancak bu vatana huzur gelir birilerinin maşası olan insanları hep denedik netice ortada vatan elden gidiyor artık buna dur diyelim. Üstad diyelim, Baş Türk diyelim, İş aş Haydar Baş diyelim.