logo
13 MAYIS 2024

Millete bufalo eti yediriyorlar

24.07.2011 00:00:00


Geçen yıl müdahaleyle 11-12 TL'ye gerileyen karkas etin kilosu 15 TL'yi buldu. Et fiyatları tırmanışa geçince kaçak et tehlikesi hortladı. Piyasaya kaçak olarak binlerce ton bufalo eti sürüldüğü iddia ediliyor Et ithalatı yaklaşık bir yıldır serbest. Hatırlanacağı gibi fiyatlar aşırı yükselince, Tarım ve Gıda Bakanlığı ithalatı koşullu olarak serbest bırakmış ve karkas etin kilosu 15-17 TL'lerden 11-12 TL'lere gerilemişti. Bu sürede 140 bin ton kesilmiş et, 170 bin adet de canlı hayvan ithalatı yapıldı. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, 2010 yılında 584.5 milyon dolarlık ithalat yapıldı. 2011'in ilk 5 aylık döneminde ise et ve canlı hayvan ithalatına 685 milyon dolar ödendi. Henüz açıklanmayan haziran ayı rakamları da eklendiğinde bu tutarın 1.5 milyar liraya ulaşacağı tahmin ediliyor. Et fiyatları tırmanışa geçtiGeçen yıldan bu yana et fiyatlarını dengelemek için bir dizi tedbir alındı. Başlangıçta sonuç alınmış gibi görünse de şu sıralar et fiyatları tekrar tırmanışa geçti. Piyasada yaptığımız araştırmada fiyat artışının farklı nedenleri olduğunu tespit ettik. Geçen yıldan bu yana hayvan başına 300 TL prim veriliyordu. 1 Temmuz itibariyle bu prim kalktı. İthalattaki vergi oranları yüzde 30'dan 75'e yükseldi. Turizm sezonu, ramazan ve kurban beklentisi de eklenince et fiyatları tekrar tırmanışa geçti. Karkas etin maliyeti 11-12 TL'den 14 TL'ye yükseldi. Bu da marketlerin kasap reyonlarına 25-30 TL olarak yansımaya başladı. Kıymetli etler olarak tabir edilen bonfile benzeri ürünlerde ise 40 TL'ler yeniden görüldü.Bufalo eti piyasadaYurt içi piyasaya bol miktarda bufalo eti giriyor. Kilo maliyeti 10 TL civarında olan bufalo etleri piyasaya 20 TL'den veriliyor. Bufalo etleri Arjantin, Brezilya, ABD, Kanada ve Hindistan gibi ülkelerden geliyor. Piyasanın içinde olan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir sektör temsilcisinin bu konudaki değerlendirmesi şöyle: "Bufalo etleri kaçak olarak giriyor. Bu kaçakçılık da transit gemilerle yapılıyor. Gemi kumanyacıları bu işe aracılık ediyor. Gemi kumanyacılarının elinde 20 tona kadar ithalat izni var. Kumanyacılar gemilere 20 ton gibi gösterip sadece 2 tonunu veriyor. Kalanı da faturasız ve denetimsiz bir şekilde piyasaya veriliyor. Bu etlerin kalitesinde bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Lüks restoranlar, oteller ve bazı marketler alıyor. Dana bonfilesinin kilosu piyasada 40 TL'ye kadar satılıyor. Bufalonunki ise 22 TL'ye satıyor. Böylece kilo başına 10 TL kazanıyorlar. 100 tonda 1 milyon TL fark var. Böyle binlerce tondan bahsediliyor."Türkiye kaçak et ülkesi olduKaçak et konusunda en çarpıcı ve sert açıklamayı Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin yaptı. 300 bin ton etin kontrolsüz şekilde piyasada dolaştığını söyleyen Yetkin, "Hayvancılık olayı bir rezalet. Et giriş çıkışı kontrolsüz. Türkiye'de etin yüzde 30'u kontrolsüz. Bizim tahminimiz bu rakam 300 bin ton civarında. At pazarları var bu ülkede. Yaşı geçmiş atlar kesilip dağıtılıyor. Türkiye kaçak ürün cenneti. 10 milyar dolarlık kaçak tarım ürünü giriyor. Kaçak et de giriyor. Bufalo eti de geliyor. Devletin denetimleri artırması lazım" diyor. Yetkin et fiyatlarındaki artışı ise şöyle değerlendiriyor: "Vergi oranları tekrar yükseltilince gerçeğe döndük. Biz bir yıldır ithalatın geçici çözüm oluşturacağını, önemli olanın hayvan sayısını artırmak olduğunu söylüyorduk. Türkiye'nin yıllık et tüketimi 800 bin ton civarında. Üretimse 600 binlerde. Et ithal ettik dağıttık, canlı hayvan ithal edip kesip sattık. Açığı bu şekilde kapatmaya çalıştık. İthalat maliyetleri artınca fiyatlar yükseldi. Türkiye'nin en az 1 milyon damızlık hayvanı getirip uygun koşullarda dağıtması lazım. Ancak bu şekilde 3-4 yıla çözüm bulunur. Kısa vadeli çözümlerle bir yere varılamayacağını görmüş olduk."
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor

Erdoğan'ın memleketinde çay fiyatına tepki: Algıyı değil ülkeyi yönetin

"Açıklanan bu fiyatı kabul etmiyoruz. Acilen revize edilerek en azından çayın geleceği için sürdürülebilir bir fiyat verilmelidir."
12.05.2024 22:10:00 / Güncelleme: 12.05.2024 22:18:30
Ahmet Şimşek
Erdoğan'ın memleketinde çay fiyatına tepki: Algıyı değil ülkeyi yönetin
Erdoğan'ın memleketinde çay fiyatına tepki: Algıyı değil ülkeyi yönetin
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın dün sosyal medya hesaplarından 19 TL olarak açıkladığı 2024 yılı yaş çay alım fiyatına yönelik tepkiler devam ediyor.

Bugün Rizeli bir çay üreticisi, yanında getirdiği bir çuval çayı Rize AKP İl Başkanlığı önüne dökerek açıklanan çay alım fiyatına tepki gösterdi.

Yaş çay alım fiyatına bir tepki de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baba ocağı Güneysu'dan geldi.

31 Mart seçimlerinde CHP'nin Güneysu Belediye Başkan Adayı olan Hüseyin Yanık, "Algıyı değil ülkeyi yönetin" diyerek açıklanan fiyata tepki gösterdi.

"Köyler viraneye tarlalar dikenliğe dönüşecek"

Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan açıklamada 2024 yılında çay üreticisinin eline kg başına 19 TL geçeceğinin duyurulduğunu ancak bunun doğru olmadığını ifade eden Yanık, "Bu 19 TL 'nin 2 lirası destekleme fiyatı. Bu 2 TL bir yıl sonra 2025 mayısında ödenecek, geri kalan 17 TL  de brüt fiyat. Kesintilerle bu 16,60 TL'ye kadar düşecek. Bu durumda üreticinin eline kilogram başına 19 TL değil 16 küsur TL geçecek.  Oysa ki 1 kg çayın kantara gelene kadar; gübre, işçilik, nakliye maliyetleri toplandığında zaten yaklaşık 16 TL gibi bir maliyet oluşuyor. Verilen fiyat çay tarımını sürdürülebilir olmaktan çıkarmıştır. Bu fiyat politikasıyla kısa zamanda köyler viraneye tarlalar dikenliğe dönüşecektir." dedi.



Kendisi de çay üreticisi olan Hüseyin Yanık, "Kaldı ki 19 TL dahi olsa yeterli değil. 2023 yılında Mayıs ayından günümüze reel eflasyon verileri incelendiğinde yüzde 300'un üzerindedir. Enflasyonu baz alırsak olması gereken fiyat 30 TL'nin üzerindedir. Lakin bizim talebimiz sürdürülebilirliğin devamı için en az 25 liraydı." şeklinde konuştu.

"Soframızdan iki ekmeği aldılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2002 yılında henüz sade bir vatandaşken Güneysu meydanda yaptığı bir konuşmada "Ankara'ya gittiğim gün çay 1 TL olacak. Bu nedir böyle Allah'ın verdiğine kota olur mu?" dediğini hatırlatan Yanık, sözlerini şöyle tamamladı:

"O gün 1 kg çay ile 300 Gr üç ekmek alınıyordu. Bugünkü fiyatla ise 250 grama düşen ekmekten dahi 2 tane alınamıyor. O günden bugüne tam 22 yıl geçti. Kota hala devam ederken soframızdan 2 ekmeği aldılar. Açıklanan bu fiyatı kabul etmiyoruz. Acilen revize edilerek en azından çayın geleceği için sürdürülebilir bir fiyat verilmelidir."

Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek

Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu
12.05.2024 17:49:00
Haber Merkezi
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Sezer, bölgedeki tüm muhtarlara genelge gönderdiklerini, tiny house ya da kaçak yapılara müsaade edilmeyeceğini kesin bir dille anlattıklarını söyledi.

Tiny house yapılarının giderek arttığını ifade eden Sezer, şunları kaydetti: "Her geldiğimde burada mantar gibi türüyorlar. Bu tiny house adı altında 'römork' diyor adam 'plakası var' diyor ama bakıyorsun aracı koyuyor oraya, altyapısını yapıyor önüne bir de havuz yapıyor. Bu hafta 40 tane kaldırdık. Bundan sonra da bunlara müsaade etmeyeceğiz. Çünkü hukuki değil yaptıkları. Burada tarım arazilerimiz çok değerli, burası turizm bölgesi. Buranın sağlıksız bir şekilde yapılaşmasına izin vermememiz lazım. Gelecek nesillere, evlatlarınıza güzel bir Saros Körfezi, güzel bir Keşan, güzel bir Enez bırakalım. Hayır duasıyla yad etsinler. Şimdi herkese müsaade edersek bunun altından kalkamayız. Bununla ilgili hukuki gerekçelerimiz de var."

Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Kars'ta baraj şantiyesinde çalışan ve gıdadan zehirlendiği iddia edilen 2 işçiden 1'i yaşamını yitirdi.
12.05.2024 16:26:00
Anadolu Ajansı
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Arpaçay Barajı'nın tadilatında çalışan Gürbüz K. (58) ve Orhan D'den haber alamayan yakınları durumu ekiplere bildirdi.

Olay yerine giden ekipler, 2 işçiyi hareketsiz halde buldu.

Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde, Gürbüz K'nin hayatını kaybettiği belirlendi.

Bilinci kapalı olan Orhan D ise sağlık ekiplerince Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezine kaldırıldı.

Gürbüz K'nin cenazesi, otopsi için Kars Harakani Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

İşçilerin, dün akşam balık ve tavuk yediği öğrenildi. 

Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'

Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti
12.05.2024 12:03:00
İhlas Haber Ajansı
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti.

6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkilen depremin ardından, Türkiye'de diri fay hattı haritası güncellendi. Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur, daha önce Şırnak'tan geçen ve aktif olmayan 2 farklı fay hattının olduğu, 2012 yılında Şırnak'ta meydana gelen 2 deprem ile birlikte bu fay hatlarının aktif hale geldiği ve güncel diri fay hattı haritasının yeninden çizildiğini öne sürdü.

Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Dr. Uğur, "Bölgemizde de aktif faylar mevcut. Doğu Anadolu fayı dediğimiz, Türkiye'nin en önemli iki fay hattından bir tanesi. Bunun dışında Güney Doğu Anadolu bindirme fayı dediğimiz bir fay hattı var. Bu da Bitlis ile Zagros bindirme kuşağı olarak geçiyor. Bu noktada Bitlis ile Adıyaman ve Hakkari arasındaki bütün bölgelerde bu fay hattına dahil oluyor.

Bunun dışında bizim Şırnak ilini ilgilendiren bir başka fay hattı da, Cizre fay hattı. Bu da 2012 yılı öncesinde aktif olmayan bir fay olarak değerlendirilirken, 2012'de yaşanan Silopi ve Uludere depremlerinden sonra bu fay hattı da 2013'teki aktif fay haritasında güncellendi. Artık diri yani aktif fay hattı olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla Şırnak fay hatlarına yakın bir lokasyonda bulunduğu için deprem tehlikesi mevcut olduğu bir bölgede" dedi.

Bina yapımında C30 olarak sınıflandırılan beton ve inşaat demirinin kaliteli olması gerektiğini, bina rejitilerinin arttırılması için mutlaka perde beton kullanılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Uğur, şöyle konuştu:



"Bizim önceliğimiz yeterli dayanımda malzeme kullanılması. Ne demek bu' Örneğin bir beton numunenin, kullanacağımız beton malzemenin yapının taşıyıcı sistemlerin deki uygun mukavemete sahip olması gerekmekte. Örneğin C30 olarak sınıflandırıyoruz. Bu ne demek' Beton numunesinin 30 megapaskallık bir basınç etkisine dayanabilmesi. Bunun dışında kullanılan halk arasında inşaat demiri olarak bilinen donatılarında belirli standartlarda, standartlara uygun bir şekilde olması gerekmekte. Yeterli dayanımdan sonra, yeterli rijitlik dediğimiz bir kavram var. Yeterli rijiklikte kaba tabirle yapının deprem ya da yanal kuvvetler etkisinde yer değiştirme yapmaya gösterdiği direnç olarak algılanıyor.

Bu aşamada bizim yapının rejitini arttırmamız için betonarme perde kullanımına gitmemiz gerekiyor. Nedir betonarme perde' Düşey taşıyıcı, kolonun büyük ölçülü, büyük ebatta olduğu, yani kaba tabir ile büyük ölçülü kolon diyebiliriz. Bunların kullanılan yapının deformasyonlara karşı dayanımı direncini arttırıyor. Dolayısı ile deprem esnası salınımda yer değiştirmesini de sınırlıyor. Bir başka konu da süneklik. Süneklikte yapı elemanlarını nasıl ki bir lastiği tutup çektiğimiz zaman kopmadan belirli bir miktar uzayabiliyorsa bizim bazı elemanlarımız da bu şekilde esneme yapmasını istiyoruz. Büyük deprem kuvvetleri altında. Buda ani göçmeleri engelliyor. Dolayısı ile can güvenliğinin sağlanmasına yarayan bir husus.'

İçişleri bakanlığı tarafından 6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından görevlendirilerek, deprem bölgesindeki yapıları incelediklerini aktaran Dr. Uğur, '6 Şubat depremlerinden hemen sonra, mart ayında İçişleri Bakanlığının görevlendirmesi ile natamam binaların devam edip etmeyeceğine karar vermek için raporlar oluşturmak üzere görevlendirildik. Orada sadece natamam binalar değil, bütün bina stoğunu inceleme fırsatımız oldu. İlk gittiğimizde gördüğümüz manzara içler acısıydı.

Yapı stoğunun büyük çoğunluğu eski binalar oluşturmaktaydı. Bu eski binaların da herhangi bir mühendislik hizmeti almadığı kanaatini getirdik. Çünkü kullanılan malzemeler, yapılan uygulamaların gerçekten deprem yönetmeliklerine hiçbir şekilde uyumlu olmadığını tespit ettik. Yeni yapılan binalarda, kontrolünü sağladığımız binaların çoğunluğunda fazlaca bir kusur olmadığını tespit ettik. Buda şu anlama geliyor. 2018 deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılan binaların diğerlerine nazaran daha güvenli olduğunu söylemek mümkün" diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.