Milli ırzı kırıkların, kırık iskemleye talip olma zilleti

Kazım Paşa'ya atfedilen bir nüktenin yeni ve hayalî bir türevi: İstanbul'dan adalara giden bir vapurda yolcular bir hayli kalabalıktır. Şiş göbekli, ağzı purolu, üçkâğıtçı bir tüccar, mükellef bir koltuğa oturmuştur. Kimsenin oturmadığı bacağı kırık bir iskemleyi de yanındaki metresine uzatır, otur der. Yolcular: "Efendim o iskemle kırık" derler. İstifini bozmayan üçkâğıtçı tüccar:"Ona ikram olamaz bundan öte / Kırık iskemle gerek böyle ..te" diye cevap verir ve kahkahalarla güler.Yazıya niye böyle bir girişle başladık?Son yıllarda Allah'a tapacakları yerde Amerika'ya secde ve biat eden, bir türlü İslam ülkesi diyemediğimiz halkı Müslüman ülkelerde Amerika, bu devletlerin başına birini getiriyor birini götürüyor. Kendi oturttuğunu kendisi kaldırıyor. Yat dediğini yatırıyor, kalk dediğini kaldırıyor. "Kalk musi musi, otur pisi pisi". Uzun yıllardır bu zillet, böyle devam edip duruyor.Halkı Müslüman ülkelerin hemen hemen neredeyse tamamına bakın, bir Müslüman olarak benim hiçbir şekilde içime sindiremediğim, kabul edemediğim, kahrolduğum bu zillet halinin devam etmekte olduğunu görürsünüz. Hemen hemen hepsi de ya doğrudan ya dolaylı sömürge ülkesi. Aslında sömürgeden de beter. İslam ülkelerinin bütün zenginliklerini sömürerek semirmiş şiş göbekli ve bunun keyfini çatan ağzı purolu üçkâğıtçı tüccar Amerika, kendisi Vaşington'da mükellef bir başkanlık koltuğuna oturmuş. Bu ülkelerin başına, bazen darbeyle, bazen demokrasi sile sömürge valisi tayin edip duruyor.Amerika, halkı müslüman ülkelerde ayarlayıp ayarttığı bazı kişileri siyasi metresler edinmiş. Bunların ülkelerinin yer altı yer üstü bütün maddi zenginliklerinin ırzına geçmiş, kültüründen, eğitiminden, güvenliğinden, tarımından, toplumsal millî dokusundan, diline kadar maddi ve manevi bütün değerlerine tecavüz etmiş. Bu haysiyetsiz, şerefsiz, millî âr, ırz ve namusunu gâvura peşkeş çekmekten utanmayan siyasi metreslerinin altına dönem dönem kırık iskemle kabilinden eğreti devlet başkanlığı, bilmem ne başkanlığı koltukları sürüyor. Tabii koltuk kırık olduğu için ırzı kırıklar hemen düşüyor, yerine başka bir ırzı kırık bulunuyor, bu sefer o oturtuluyor, sonra da karşısına geçip kahkahalarla gülüyor. Halkı Müslüman ülkelerin, yüzde yüz kendi bağımsız millî iradelerine dayanmadan tamamen Amerika'nın lütfuyla, emirleriyle, talimatlarıyla, vaadleriyle ve izniyle iktidar koltuğuna oturtulmuş; ister sivil demokratik seçimle gelsin, ister darbeyle gelsin, hepsi siyasi metrestir. Hem Allah katında, hem milletleri nazarında rezil kepaze olmaya mahkumdurlar. Bir insanın başına gelebilecek en büyük aşağılık hal, her halde bu olmalı. Dünya Müslümanları, Amerika'nın siyasi metresliğini krallık zanneden sefil adamlar tarafından değil, kutlu peygamberin sözü gereği milletlerine hizmetkâr olmakla efendilik katına çıkan asil adamlarca yönetilmeyi hak ediyor. Seyyidü'l-kavmü hâdimühüm.Selam olsun, Amerika'ya ve diğer bütün Haçlı-Siyon emperyalist odaklara karşı millî ârını, ırzını, namusunu koruyarak, sadece ehliyetinin, liyakatinin ve milletinin tam bağımsız iradesinin altına koyduğu saygın koltuklara talip olan namuslu, şerefli, izzetli, şahsiyetli, yiğit Müslüman idarecilere.Lanet olsun, gâvurun altına tutuşturduğu kırık iskemleye talip olan siyasî metreslere.