Misyoner Müslümanlar

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak Goethe, Dostoyevski ve Kant Müslüman'dı demiş. Felsefeci Dücane Cündioğlu da, Okan Bayülgen'in ''Nokta'' adlı programında Dilipak'ın 'Kant'ın ''Salt Aklın Eleştirisi''ni tam anlamıyla okuduğunu sanmıyorum. Bırakın Kant'ın Müslüman olmasını ona Hristiyan bile diyemeyiz' demiș. Ve haklı bir sitemle; yeterli bilgi sahibi olmadan bunları konuşmanın yersizliğinden, yetersizliğinden ve kimselerinde bunları düzeltmeye cesaret etmediğinden bahsetmiş.

Sayın Dilipak,  Shakespeare'i Șeyh Pir yapan ''keşke Yunan galip gelseydi'' diyen Kadir Mısıroğlu'nun tahtına mı göz dikti bilmem? Bu açıklamaya neden gerek duydu onu da bilmiyorum? Ama ancak șu kadarını diyeyim, Ne gerek var?

Napolyon, Mısır'ın işgalinde Ali Bonapart oldu. Mussloni'nin gerçek adı Musa Lini idi. Hitler Kuran okudu hayran kaldı Haydar oldu. Kıbrıs'ta İngilizlere tepkiler  artınca Prens Charles aniden sünnetli Müslüman oldu.  Shakespeare'in gerçek adı zaten Șeyh Pir idi.. Bunlar Müslümanları yanlarına çekebilmek için uydurulan haberlerdi. Daha bitmedi. Putin'in eski danışmanından açıklama gelmiş Müslüman oldu diye. Ama Kremlinden henüz yalanlama ve doğrulama gelmedi. İngiltere'nin Başbakanı Boris Johnson  Ali Kemal Paşa'nın torunuymuş. Barack Obama katıksız Müslüman ailenin evladıymış. Adı da Huseyin Obama. Hatırlarsanız Obama başkan olduğunda kurbanlar kesilmişti bu ülkede. Ancak en çok ta Başkan Obama'nın döneminde Müslümanlar kurban edildiler. Bu algılar Müslümanları ılımanlaştıran, reflekslerini yitiren, şuursuz insanları yanlarına çekmek için yapılan Misyoner Müslümanlık hareketlerleydi. Bu saydığımız siyasi liderlerde Misyoner Müslümanlar.

Siyasi liderler Müslümanları yanlarına çekmek iiçin bu algıyı Müslümanlara hep kullandı. Felsefeciler, edebiyatçılar ve sanatçıları bunlardan ayırmak gerek zira onlar fikirlerini kaleme alır ve o fikri savunurlar. Eyleme dökerek rol model olurlar.

 Geothe hariç diğerleri İslam dan etkilenmişse de pek açık ifade etmemişler. Ama felsefe, edebiyatçılar ve ünlülerden İslam'da evrensel doğruların olduğunu ve peygamberi Hz. Muhammed'e hayran olduklarını söyleyenler çok olmuştur. Bunu açık ve net söyleyip eyleme dökenlerde çoktur elbet.
Gerçi bu ünlü kişiler İslam'ı kabul etseler n'olur? Kişinin özel inancını beyan etmesiyle İSLAM değer kazanmaz o güzel ahlakı kazanan kişiler değer kazanır. Eğer Kur'anın özellikleri kazanırsa tabi. Zira ''İslam ile şereflenme'' sözü buradan gelir. Çünkü bu en üst kimliktir. Neden?

Sayın Cündioğlu da kendini tarif ederken ben önce Türkçüydüm, sonra Müslüman oldum en sonunda İnsan oldum diyor. İnsanlığın en önemli ve en üst ulaşılacak sıfat olduğunu söylemek istiyor. Hem de bunu Müslüman olma özelliklerinin tüm varlıkların ulaşacağı en üst sıfat olduğunu bilerek söylüyor.
Ancak İslam'ın iddiası İnsanın özellikleri en üst mertebeye çıkarmaktır zaten. Kur'anı iyi inceleyenler bilirler. Okuyanlar yada yanlış meallerden eksik tefsirlerden bahsetmiyorum. Kur'anın ruhunu kavrayan ve anlayanlar için diyorum.

İnsanın en güzel şekilde yaratıldığını ama sonra en aşağı derekede olabileceğini de söylüyor Tin/1-5 suresinde. Sonra Kur'an Fussilet/33 suresinde bu rol model insana ''Müslüman'' diyor. ''İnsanları Allah'a ve iyiliğe çağıran ve ben Müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim vardır ki'' diyerek. Yani doğuştan gelen insanlık özelliklerini koruyup geliştiren ideal insana Müslüman diyor. Hatta bu özellikleri koruyup kazanmayanı  Hucurat/14 suresinde ''Bedevîler "İman ettik" dediler. De ki: Siz iman etmediniz. "İslâma girdik" deyin; çünkü iman henüz kalbinize girmedi.'' Hatta yüce Yaratıcı Nisa/136 da iman edenleri dahi iman ediniz diye uyarmıştır

Ben burada yeri gelmişken, insan doğdum, kaderim Türk olmasaydı tercihim olurdu. Ve  ben Müslümanlardanım. Diyerek kendimi tarif etmek isterim.

İnsanlık açısında Kuran ve Sünnet; ulaşabilecek en üst bilgiyi, ahlakı ve kanunları kapsar.  Tüm bu ilimler ve felsefi görüşler İnsanın ve insanlığın en üst dereceye varma çalışmalarıdır. Bu yüzden İSLAM'A ''İnsanlık dini'' demiştik 7 Mart tarihli yazımızda.
Felsefi tabir ile diyelim en hümanist kişidir Müslüman. Zira insanlara en merhametli olan  ve tüm insanları sevendir. En pozitivizst akla sahiptir; hem bilime hem deneye hem de akla en güvenen kişidir. Aynı zamanda duaya, ibadete, kulluğa önem veren en mistik kişidir. Dini kullanmaz siyasete asla alet etmez bu yüzden en laik kişidir de. Gösteriş için yardım etmez, böyle ibadet hiç etmez, yalan bilmez, adalet ve şefkat sahibi olduğu için etik felsefesinin en ideal rol modelidir Müslüman. Kant Müslümanmış, Şekspir şeyh pirmiş, Obama Hüseyinmiş. Ne istiyorsunuz bu gibi adamlardan. Kendileri İlan ve izhar etmedikten ya da eylemleri ile bunu ispat etmedikten, KUR'AN'IN ROL MODELİ ''İnsan'' OLMADIKTAN SONRA. Kalpleri de Allah bilir.
 
Sözün Özü
 
 
İnsan doğdum,
Kaderim Türk olmasaydı tercihim olurdu.
Ve  ben Müslümanlardanım.