Türkiye'de uygulanan eğitim anlayışını eleştiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "İnsanlık tarihinde bütün insanlara örnek olmuş bir milletin, bir delikanlı bir hanımefendi modeli yok" diye konuştu

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bir ülkede o ülkenin, o milletin, o devletin kazanılmış insanı yoksa o milletin bir adım ileri gitmesi asla mümkün olamaz" dedi. "Bizim uzun yıllardan beri yanlış yaptığımız nokta, kendi yararımıza vatandaşımızı kazanmadık" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Öyle bir bireyler topluluğu oluşturduk ki, hepsi 'ben' diyor. Ama o 'ben' bencillik kokan ve de ihtiras kokan, haset kokan, başkasını düşünmeyen bir şey. Bu bizim kültürümüze de çok ters. Yapılacak olan iş, insanımızı hem kendi yararına hem toplumun yararına kazanmaktır. Böyle bir model kişilik ortaya koymamız lazım." DEVAMI İÇERİ?İNDE..

Bir model tarifi yokÖğretmenlik yaptığı yıllarda başından geçen bir olayı anlatan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, lise öğretmeniyken yaşadığı olayı şöyle anlattı: "Ben lisede öğretmenlik yaparken yanılmıyorsam 1973 yılında teftişe bir müfettiş geldi. Büyüğümüz diye sordum. 'Efendim bizim genç Türk beyefendisi, hanımefendisi modelimiz nasıldır? Bunu bana anlatın' dedim. Durdu 'ben böyle bir soruyla ilk defa karşılaştım hiç de bunu düşünmemiştim' dedi. Düşünebiliyor musunuz, bizim bir Türk beyefendisi modelimiz yok, bir Türk hanımefendisi modelimiz yok. Ne oluyor? Avrupa'ya gidiyor geliyor bakıyorsunuz olmuş Avrupalı. Amerika'ya gidiyor geliyor olmuş Amerikalı. Yazık günah değil mi? İnsanlık tarihinde bütün insanlara örnek olmuş bir milletin, bir delikanlı bir hanımefendi modeli yok. Böyle şey mi olur? Geçmişimiz de bu yok mu? Var. İşte Hoca Ahmet Yeseviler, Ahi Evranlar, Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bektaş-ı Veliler... Onlar bu potansiyeli yoğurmuş ve bir medeniyet kimliği oluşturmuşlardır. Bakın onlarda merhamet var, şevkat var, adalet var, hürmet var, saygı var, iffet var, bir model bu, hanımefendi modeli. Erkeğe bakıyorsun düşenin elinden tutuyor, yardım ediyor, insanlara yukarıdan bakmıyor adil bir insan. Bugün toplumun buna ihtiyacı var. İşte bizim eğitimimizin temel anlayışı bu olacak."

Milletimiz çok çalışkan"Bizim gençlerimiz hakikaten çok çalışkan" diye konuşan Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Ben yurt dışında da eğitim görevinde bulundum üniversitelerde çalıştım. Gördüğüm şu, o insanlar yetişiyor ama hamallık da olsa bir meslek sahibi oluyor. Bizde gençlerimiz üniversiteyi bitiriyor kuyruğa giriyor, efendim sınav yapılacakta şurada boş bir kadro var oraya girecek. 10 kişilik kadroya bin kişi talip oluyor. Böyle bir şey olabilir mi? Binaenaleyh bu insanları kuyruğa koymadan iş vereceksin. Yetmiyor bir de üniversiteye girerken presliyorlar. Sen üniversiteye girebilmek için liseyi bitiriyorsun, ondan sonra yapacağın iş nedir? Dershanelere girip hazırlanmak. Zaten anasının, babasının iflahı kesilmiş, cebinde parası yok. Bir aile çocuk yetiştirmekte öyle basit zorluklar çekmiyor. Onu bir tarafa bırak, çocuk liseyi bitiriyor ineği de yok, tarlası da yok, bahçesi de yok borç alıyor çocuğunu dershaneye veriyor. Ondan sonra fakülteye giriyor şu kadar yıl okuyor ondan sonra da iş bulamıyor, yazık günah bunlara. İşte bütün bunların formülü bizde var. Biz bir vicdan muhasebesiyle yola çıktık Allah'ın izniyle." 

Milletimizi iş sahibi yapacağız

Çalışmak isteyen insanlara bugün 'iş yok' dendiğini ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Avrupa'ya, Amerika'ya, Uzakdoğu'ya gittim çok ciddi fizibilitelerim var. En mükemmel buluşları bizim insanımız buluyor. Avrupa'da gidin soruşturun sohbet edin mesela Ford fabrikasında çalışan işçi, köyden gelmiş sıradan işçi, aracın motorunda, iç aksamında, başka yerlerinde bir sürü yenilikler bulmuş. Kim? Bizim işçimiz. Şimdi bu insan orada buluş yaptı. Bizim kabiliyetimiz var ama bu kabiliyeti yoluna koyabilecek anlayış, eğitim maalesef bizde yok. Yapılması gereken biran evvel bu sistemi hayata geçirmektir, bunun hazırlıkları da tam olarak biz de vardır. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın."