logo
28 AĞUSTOS 2025


Modernizm Cehennemi

07.09.2014 00:00:00
İnsanlığın tarih boyunca iki ana dönemi oldu. Birincisi kabaca 19. Yüzyıl öncesi geleneksel dönem, ikincisi de 19. yüzyıl sonrası modern dönem. Şu anda idrak etmekte olduğumuz modern dönem, görünüşte insana kolaylıklar, rahat bir yaşama imkânı ve renkli bir hayat sunarken; bunun görünüşte ve kabukta kalan, insanı oyalamaktan başka bir sonuç doğurmayan bir hayat tasavvuru olduğunu gördük ve yaşıyoruz.Geleneksel dönemde hayatın, varlığın, zamanın ve mekânın anlamı din kaynaklı "öz"le, mana ile, soyut, evrensel, ezelî ve ebedî değerlerle tanımlanıyor ve bunlar belirleyici temel oluyordu. Modern dönemde ise öz yok oldu, kabuk öne çıktı. Yani mana, soyut değerler, ruhanî, ilahî değerler, beşeri insan katına çıkaran ahlakî, manevî, insanî değerler yok oldu, yerine bedeni, cesedi oyalayan, şımartan, rahatlık ve kolaylık sağlayan geçici, maddi değerler önem kazandı.Geleneksel dönem, kalıcı, evrensel, insanî değerlerin devamlılığına dayalı bir sükunet hayatı sunmuştu. Bu da huzur veren bir hayat algısıydı. Modern dönem ise çok hızlı gelişen değişim, dönüşüm, dinamizm esaslarına bağlı bir hayat tasavvuruyla insanın ruh sükûnetini yok etti, karmaşaya, tedirginliğe, telaşa mahkûm etti. Bu da huzursuzluk, stres, çaresizlik, perişanlık, boşluk, hiçlik hallerini doğurdu.Geleneksel dönem, iç güzelliğini, ruh asaletini, bilgi, kültür zenginlik ve derinliğini, ahlak, erdem yüksekliğini ödüllendiriyordu. Bu durumda başkalarının hasedini değil; gıptasını çektiğinden sahibine huzur ve mutluluk veriyordu. Modern dönem ise görseli, görünür olanı, maddi zenginliği, pahalı, şatafatlı, gösterişli giyim kuşam, alet edevat, araba gibi nesne kullanımını ödüllendiriyor. Bunların insana verdiği tatmin son derece sınırlı ve geçici olduğundan; ayrıca başkalarının hasedini çektiğinden, sahibine huzursuzluk ve tatminsizlik vermiştir. Dolayısıyla gelenekselden modernizme geçiş, görünmeyen özün yükselişinden görselin saldırısına intikal sürecidir.Geleneksel dönem birebir insan ilişkisine dayanan, insanların birbirleriyle sürekli, yüzyüze konuştuğu, devamlı olarak aracısız ilişki ve iletişimde bulunduğu yani duygu, bilgi, heyecan, tecrübe paylaşımında bulunduğu bir dönemdi. Bu da insanı çoğaltan, kalabalıklaştıran, toplumsal ve duygusal zenginliğe ulaştıran bir dönemdi. Modern dönemde ise insanlar arası ilişki araçlar, nesneler, aygıtlar, aletler vasıtasıyla olmaya başladı. Televizyonlarla, telefonlarla, internetle dolaylı bir iletişim modern insanı boğucu, bunaltıcı, hasta edici bir yalnızlığa itti.Geleneksel dönemde haklı olan, hakikati temsil eden, bilgisi, kültürü, ahlakı olan belirleyici idi. Modern dönemde ise en çok sesi çıkan, en çok propaganda yapan, siyasi ve ekonomik anlamda gücün en büyüğüne sahip olan belirleyici olmaya başladı. Saldırgan ses, saldırgan güç, modern insanı esir etti ve bu esaret onu boğdu.Geleneksel dönemde insan, doğumundan ölümüne kadarki süreçte tabiatla iç içe, tabiata saygılı, tabiatı bozmayan, katletmeyen, yok etmeyen, doğal varlığı koruyan bir anlayışla mutlu idi. Modernizm, tabiatı darmadağın etti, bozdu, kirletti, yağmaladı, kendisini tabiattan yalıtılmış mekanik bir hayata mahkûm etti yani tabiata ihanet etti. Tabiat da modern insana küstü. Sonuç, modern insanın kurulaşması, yavanlaşması, ruhsuzlaşması, bunalımı, çaresizliği.Geleneksel dönem imece dönemidir. İnsanlar bencillikten uzak bir şekilde her anlamda adaletli bir paylaşımı esas almaya çalışıyorlardı. İnsan olarak var oluşlarını ancak yardımlaşma ve dayanışma ile gerçekleştireceklerine inanıyorlardı. Modern dönem ise tam bir bencillik çağıdır ve insanlar salt kendi menfaatlerini merkeze alarak hemcinsi olan diğer insanları yok sayarak, yok ederek, çiğneyerek ayakta kalma mücadelesi veriyor. Böyle insanî olmayan bir bencillik ve mücadele, modern insanı yorarak, sonuçsuz bir yola sürükleyerek, çıkmaz bir yola sokarak çaresiz, mutsuz, huzursuz ve amaçsız bir halde orta yerde bırakıvermiştir. Modern zamanlar insanı yaratıcısını hatırlayarak, yaratıcının yarattığı düzene saygı duyarak, yaratılmış olma konumunu kabullenerek, yaratıcıya karşı yaratılmışlık bilinciyle yaklaşarak, kendi dışındaki diğer varlıkların da kendisi gibi yaratılmışlık haklarına sahip olduğunu hatırlayarak insanlığına ve huzura kavuşabilir.   
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
İsrail, Zeytun Mahallesi'nde 1500'den fazla evi yıktı
Bir de buna gönüllü göç diyorlar!
ABD'nin 'nükleer denizaltı' kararına Maduro'dan tepki
Tlatelolco Antlaşması'nı hatırlattı
Adalet Bakanı Tunç'tan Özgür Özel'e iki seçenek
"Aksi takdirde yok olup gidecek'
İsrail, Şam'daki Mani Dağı'na saldırı gerçekleştirdi
Ölen Suriyeli askerler var
Witkoff, İsrail'in soykırıma devam etmesi için gerekçe sunuyor
Hamas'tan ABD'li temsilciye tepki
Cevdet Yılmaz gündemi değerlendirdi
"Netanyahu'nun sözleri talihsiz"
Fenerbahçe hem oyun olarak hem de sonuç olarak üzdü
Fenerbahçe’nin, Şampiyonlar Ligi hayalleri Lizbon’da sona erdi
CHP lideri Özel, Beyoğlu mitinginde konuştu
"AK Parti bir kara düzen kurmuştur"
ABD içten içe kaynıyor
Minnesota eyaletinde ilkokula silahlı saldırı: En az 3 ölü, 20 yaralı
İmamoğlu'nun avukatı serbest bırakıldı
Nusret Yılmaz: 'Bu yaşıma kadar hiçbir haksız kazanç içerisinde olmadım'
Trump destekçisi kadın, Kuran’ı Kerim’i yaktı
Cumhuriyetçi Valentina Gomez: 'Teksas'ta İslam'ı bitireceğim'
Güney Kore'de akıllı telefonları yasaklıyor
Türkiye'de gündemde değil
Topçular-Eskihisar hattında intihar girişimi
Kadın yolcu feribottan kendini denize böyle attı
Mozaik taşların çalındığı iddia edildi
Süleymaniye Camii'nde hırsızlık
Gazze'de açlık öldürüyor
10 kişi daha açlıktan öldü
İsrail, Zeytun Mahallesi'nde 1500'den fazla evi yıktı
Bir de buna gönüllü göç diyorlar!
ABD'nin 'nükleer denizaltı' kararına Maduro'dan tepki
Tlatelolco Antlaşması'nı hatırlattı
Adalet Bakanı Tunç'tan Özgür Özel'e iki seçenek
"Aksi takdirde yok olup gidecek'
İsrail, Şam'daki Mani Dağı'na saldırı gerçekleştirdi
Ölen Suriyeli askerler var
Witkoff, İsrail'in soykırıma devam etmesi için gerekçe sunuyor
Hamas'tan ABD'li temsilciye tepki
Cevdet Yılmaz gündemi değerlendirdi
"Netanyahu'nun sözleri talihsiz"
Fenerbahçe hem oyun olarak hem de sonuç olarak üzdü
Fenerbahçe’nin, Şampiyonlar Ligi hayalleri Lizbon’da sona erdi
CHP lideri Özel, Beyoğlu mitinginde konuştu
"AK Parti bir kara düzen kurmuştur"
ABD içten içe kaynıyor
Minnesota eyaletinde ilkokula silahlı saldırı: En az 3 ölü, 20 yaralı
İmamoğlu'nun avukatı serbest bırakıldı
Nusret Yılmaz: 'Bu yaşıma kadar hiçbir haksız kazanç içerisinde olmadım'
Trump destekçisi kadın, Kuran’ı Kerim’i yaktı
Cumhuriyetçi Valentina Gomez: 'Teksas'ta İslam'ı bitireceğim'
Güney Kore'de akıllı telefonları yasaklıyor
Türkiye'de gündemde değil
Topçular-Eskihisar hattında intihar girişimi
Kadın yolcu feribottan kendini denize böyle attı
Mozaik taşların çalındığı iddia edildi
Süleymaniye Camii'nde hırsızlık
Gazze'de açlık öldürüyor
10 kişi daha açlıktan öldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.