Moraller bozuk
27.10.2008 00:00:00
Sanayinin üretim hacmi düştü, stokları büyüdü, iç piyasa ve ihracat siparişleri azaldı, yatırımlar kısıldı, işçi çıkarmalar başladı, birim maliyetler yükseldi...
Alınan önlemlere rağmen giderek şiddetlenen küresel kriz, Türk sanayisini de olumsuz yönde etkiliyor. Uzun süredir iç pazarda görülen daralmaya bu kez ihracat pazarlarındaki sıkıntılar da eklendi. Sanayide göstergeler hızla kötüleştirirken, geleceğe yönelik beklentilere de karamsarlık hakim oldu.
İyi giden bir şey yokSanayinin üretim hacminin düştüğü, stokların büyüdüğü, iç piyasa ve ihracat siparişlerinin azaldığı, rekabet gücünün yitirildiği, yatırımların kısıldığı, birim maliyetlerin yükseldiği belirlenirken, bu gelişmelerin izleyen dönemde artarak süreceği beklentisinin yaygınlaştığı dikkati çekti. Bu olumsuz gelişmelerde baş etmen olarak talep daralması öne çıktı.
96 işveri kötümserMerkez Bankası'nca imalat sanayii işyerlerinde gerçekleştirilen iktisadi yönelim anketine göre, faaliyette bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda 'kötümser' olanların oranı bu yılın Ekim ayında yüzde 65.9'a kadar ulaştı. İyimserlerin oranı ise yüzde geçen yıl Ekim ayında ölçülen 16.1'den yüzde 3.9'a kadar düştü. Buna göre her 100 işyerinden sadece 3.9'unun iyimser, neredeyse her üç işyerinden ikisinin ise gidişattan kaygılı olduğu belirlendi.
Üretim hacmi azalıyorÜretim hacminin azaldığını bildiren işyerlerinin oranı ise yüzde 24.5'ten yüzde 42.4'e çıktı. Gelecek üç aylık dönemde üretim artışı öngören işyerlerinin üretim değeri ağırlıklı oranı yüzde 40.5'ten yüzde 19.8'e geriledi; üretiminin azalacağını bildirenlerin oranı yüzde 21'den yüzde 43.6'ya çıktı. Kayıtlı toplam sipariş miktarının normal altı olduğunu bildiren işyerlerinin oranı yüzde 19.5'ten yüzde 48.7'ye, ihracat sipariş miktarının normal altı olduğunu bildirenlerin oranı da yüzde 18.8'den yüzde 44.4'e yükseldi. Son üç ayda alınan toplam sipariş miktarının arttığını bildiren işyerlerinin ağırlığı yüzde 35.1'den yüzde 17.8'e düşerken, azaldığını bildirenlerin oranı yüzde 21.3'ten yüzde 37'ye çıktı. Bu dönemde ihracat siparişlerinde artış bekleyenlerin oranı yüzde 36.6'dan yüzde 18.8'e geriledi, azalış bekleyenlerin oranı yüzde 13.6'dan yüzde 41'e çıktı.
Temel sorun talep daralmasıÜretimi kısan faktör olan talep yetersizliğini dile getiren işyerlerinin toplam üretimdeki payı yılın dördüncü dönemi itibariyle yüzde 51.5 olarak belirlendi. Talep daralmasının üretimi kısıcı etkisinin son bir yılda giderek arttığı gözlendi.
Yatırımlar kısılıyor, işçiler çıkartılıyorYaşanan olumsuz süreç, sanayicilerin yatırım eğilimine de yansıdı. Yatırım harcamalarını kısacağını bildirenlerin oranı ise yüzde 22.7'den yüzde 42.2'ye yükseldi. Ekim ayında toplam üretimdeki payı yüzde 31 olan işyerleri gelecek üç ayda istihdamını azaltacağını bildirdi. İstihdam artırmayı planlayanların oranı ise yüzde 7'de kaldı.
Alınan önlemlere rağmen giderek şiddetlenen küresel kriz, Türk sanayisini de olumsuz yönde etkiliyor. Uzun süredir iç pazarda görülen daralmaya bu kez ihracat pazarlarındaki sıkıntılar da eklendi. Sanayide göstergeler hızla kötüleştirirken, geleceğe yönelik beklentilere de karamsarlık hakim oldu.
İyi giden bir şey yokSanayinin üretim hacminin düştüğü, stokların büyüdüğü, iç piyasa ve ihracat siparişlerinin azaldığı, rekabet gücünün yitirildiği, yatırımların kısıldığı, birim maliyetlerin yükseldiği belirlenirken, bu gelişmelerin izleyen dönemde artarak süreceği beklentisinin yaygınlaştığı dikkati çekti. Bu olumsuz gelişmelerde baş etmen olarak talep daralması öne çıktı.
96 işveri kötümserMerkez Bankası'nca imalat sanayii işyerlerinde gerçekleştirilen iktisadi yönelim anketine göre, faaliyette bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda 'kötümser' olanların oranı bu yılın Ekim ayında yüzde 65.9'a kadar ulaştı. İyimserlerin oranı ise yüzde geçen yıl Ekim ayında ölçülen 16.1'den yüzde 3.9'a kadar düştü. Buna göre her 100 işyerinden sadece 3.9'unun iyimser, neredeyse her üç işyerinden ikisinin ise gidişattan kaygılı olduğu belirlendi.
Üretim hacmi azalıyorÜretim hacminin azaldığını bildiren işyerlerinin oranı ise yüzde 24.5'ten yüzde 42.4'e çıktı. Gelecek üç aylık dönemde üretim artışı öngören işyerlerinin üretim değeri ağırlıklı oranı yüzde 40.5'ten yüzde 19.8'e geriledi; üretiminin azalacağını bildirenlerin oranı yüzde 21'den yüzde 43.6'ya çıktı. Kayıtlı toplam sipariş miktarının normal altı olduğunu bildiren işyerlerinin oranı yüzde 19.5'ten yüzde 48.7'ye, ihracat sipariş miktarının normal altı olduğunu bildirenlerin oranı da yüzde 18.8'den yüzde 44.4'e yükseldi. Son üç ayda alınan toplam sipariş miktarının arttığını bildiren işyerlerinin ağırlığı yüzde 35.1'den yüzde 17.8'e düşerken, azaldığını bildirenlerin oranı yüzde 21.3'ten yüzde 37'ye çıktı. Bu dönemde ihracat siparişlerinde artış bekleyenlerin oranı yüzde 36.6'dan yüzde 18.8'e geriledi, azalış bekleyenlerin oranı yüzde 13.6'dan yüzde 41'e çıktı.
Temel sorun talep daralmasıÜretimi kısan faktör olan talep yetersizliğini dile getiren işyerlerinin toplam üretimdeki payı yılın dördüncü dönemi itibariyle yüzde 51.5 olarak belirlendi. Talep daralmasının üretimi kısıcı etkisinin son bir yılda giderek arttığı gözlendi.
Yatırımlar kısılıyor, işçiler çıkartılıyorYaşanan olumsuz süreç, sanayicilerin yatırım eğilimine de yansıdı. Yatırım harcamalarını kısacağını bildirenlerin oranı ise yüzde 22.7'den yüzde 42.2'ye yükseldi. Ekim ayında toplam üretimdeki payı yüzde 31 olan işyerleri gelecek üç ayda istihdamını azaltacağını bildirdi. İstihdam artırmayı planlayanların oranı ise yüzde 7'de kaldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
