Mülteci uyum sorunu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'de sınırımıza dayanan insan sayısının 1 milyon olduğunu açıkladı...

Tarihler 29 Nisan 2011'i gösterdiğinde Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısı sadece 58 bindi. Şu anda bu sayı 5 milyonun çok üzerinde.

Suriyelilerin 100 bini Türkiye'de oturma (ikamet) izni ile yaşıyor. 110 bine yakın Suriyeli T.C. vatandaşlığına kabul edilmiş durumda… Ya gerisi… Milyonlarcası da denetimsiz, ne olacağı belirsiz bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor. Sözün özü mülteci politikamız iflasın eşiğinde.

Toplum, kontrolsüz ve kayıtsız mülteci akını karşısında son derece tedirgin.

Milyonlarca sığınmacının davet ettiği sorunların üstesinden gelebilecek miyiz? Önce denetim geliyor. Bu işin kaydını kuydunu Göç İdaresi tutmasına tutuyor da, Türkiye'ye gelen her sığınmacı Göç İdaresine başvurup, ben geldim, demiyor. O zaman sınır güvenliğinin gözden geçirilmesi ve önlemlerin arttırılması şarttır. Her ne kadar, İçişleri Bakanlığı 2019'da yakalanan yasa dışı ya da düzensiz göçmen sayısının 420 bini bulduğunu açıklasa da önceki yıllardan gelen birikim de dikkate alındığında sayının milyonlara ulaştığı düşünülebilir.

Hepsini bir tarafa bırakalım, toplumumuzun bu milyonlarca sığınmacıyla uyum sorununu nereye koyacağız?

Türkiye'de okullaşan Suriyeli çocuk sayısının 650 binin üzerinde olduğunu, 400-500 bin çocuğun okulsuz kaldığını, bu çocukların travmatik çocuklar olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Burada ayrımcılığa uğradıklarını söylüyorlar. Küçük yaşlarda çalışıyorlar, okula gidemiyorlar, bu çocukların ileride bir risk oluşturmayacağını düşünmek hata olur. Şu andan tedbirimizi almazsak ve biz bu konuda  'uyum' dediğimiz çalışmaları yapmazsak, gelecekte bu kırılma noktaları hepimizi yakabilir." açıklamasını yapıyor. Gelecekte Türkiye'nin daha fazla tartışacağı konunun Suriyeli olmayan mülteciler ve özellikle de düzensiz göçmenler olacağını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'deki Suriyeliler, büyük ölçüde stabilize oldular. Onlarla ilgili toplumsal anlamda olmasa da yönetimsel anlamda ciddi sorun yok. Asıl sorun Suriyeliler dışındaki Afganlar, Pakistanlılar, Iraklılar vs. O gidişat daha vahim bir gidişat" açıklamasını yaparken biz, gelecekteki endişelerini paylaşmakla beraber, Suriyeliler konusunda yönetimsel sorunlar olmadığı görüşüne katılmıyoruz. Halen yasa dışı, kaçak sığınmacılar konusunda yönetimin yetersiz kaldığını görebiliyoruz. İstatistiki rakamlar da bunu gösteriyor. Suriyelilerde çocuk doğum oranı 5.2. Türkiye'de bu oran TÜİK'e göre 1.9. Bu çocuklara hangi okulları bulacağız, öğretmen, okul sayımız buna yetecek mi… Bu çocukların annelerine, babalarına hangi onurlu yaşamı, hangi konutu bulacağız, nasıl yaşatacağız? Bunlara yoğunlaşmamız gerekiyor.

Ülkemizde bu kadar işsiz varken, kısa ve orta vadede Suriyelilere medeni, sigortalı, insan onuruna uygun iş ortamı sağlanması hayallerin bile ötesindedir.

Türkiye'de 18 yaşının altındaki Suriyelilerin sayısı 2 milyon civarında ve yaşanan savaşın sorumlusu değilken, onları sürekli bir öfke merkezine getirmenin anlamı ne?