Karayipler, ABD tehdidi altında
Trump tek bir tweetle Venezuela hava sahasını kapattı ve Karayipler gökyüzünü Amerikan malı ilan etti. Uyuşturucu teknesine verilen ikinci vuruş emri 11 kişiyi öldürdü, savaş suçu tartışması alevlendi ve kanlı video hâlâ gizli
08.12.2025 12:50:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci dönemi, dış politikada agresif adımlarla devam ediyor. Venezuela çevresindeki hava sahasını kapatma beyanı ve tartışmalı bir uyuşturucu teknesi saldırısı, Latin Amerika'da yeni bir gerilim dalgası yarattı.
Bu olaylar, Trump'ın "America First" yaklaşımını yansıtırken, uluslararası hukuk ve insan hakları tartışmalarını alevlendirdi. Küresel güç dengeleri açısından, bu hamleler ABD'nin bölgedeki hegemonyasını pekiştirmeyi amaçlıyor gibi görünüyor.
Trump'ın dış politika stratejisi
Trump'ın ilk döneminde Venezuela'ya yönelik yaptırımlar ve muhalefet desteği, Nicolas Maduro yönetimini hedef almıştı. İkinci döneminde ise, uyuşturucu ticaretiyle mücadele bahanesiyle askeri müdahale sinyalleri güçlendi. Venezuela, Kolombiya ve Karayipler üzerinden ABD'ye uyuşturucu akışında kilit rol oynuyor. Trump, seçim kampanyasında bu konuyu vurgulayarak, "kesin askeri harekat" vaat etti.
Tehdit ve uluslararası tepkiler
29 Kasım'da Trump, sosyal medyada Venezuela çevresindeki hava sahasını "tamamen kapalı" ilan etti. Bu, havayolları, pilotlar, uyuşturucu kaçakçıları ve insan tacirleri için bir uyarı niteliğindeydi. Venezuela hükümeti bunu "kolonyalist tehdit" olarak kınadı ve Vice President Delcy Rodriguez, ABD'nin petrol rezervlerini ele geçirme niyetini vurguladı.
Sonuçta, Copa, Wingo gibi yabancı havayolları Venezuela uçuşlarını askıya aldı, navigasyon sorunları ve güvenlik endişeleri gerekçesiyle. Bu beyan, Birleşmiş Milletler'de eleştirilere yol açtı, bazı ülkeler, egemenlik ihlali olarak gördü. Trump ise, uyuşturucu savaşını gerekçe göstererek, Venezuela içinde saldırılara hazır olduklarını belirtti.
Saldırı ve video tartışması
Gerilimin bir parçası olarak, 2 Eylül'de Karayipler'de bir uyuşturucu teknesine yapılan saldırı gündeme oturdu. İlk vuruş teknenin mürettebatını etkisiz hale getirdi, ancak hayatta kalanlara yönelik ikinci saldırı 11 kişinin ölümüne neden oldu. Washington Post'un raporu, Hegseth'in emri verdiğini iddia etti; bu, uluslararası hukukta savaş suçu olarak nitelendirildi.
Pentagon saldırıyı yasal diye savundu, ancak Demokratlar video yayınlanmasını talep etti. Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, videonun olduğunu belirterek yayınlanmasına karşı çıkmadı. Trump, videoyu yayınlamaya açık olduğunu söylese de süreci inceliyor. Bu olay, uyuşturucu savaşının vahşetini gözler önüne seriyor.
Latin Amerika'da istikrarsızlık körükleniyor
Bu gelişmeler, Latin Amerika'da istikrarsızlığı artırıyor. Venezuela'nın OPEC üyeliği nedeniyle petrol fiyatları dalgalanabilir; hava sahası kapanması, ticaret rotalarını etkiliyor.
ABD'nin saldırıları, Venezuela'yı Rusya ve Çin'le daha yakınlaştırabilir. İnsan hakları grupları, sivil kayıpları eleştirirken, Kongre'de savaş yetkileri tartışması başladı. McGovern ve diğerleri, Venezuela'ya yönelik düşmanlıkları engellemek için yasa teklifi sundu. Küresel olarak, bu politika Biden dönemindeki diplomatik yaklaşımdan sapma olarak görülüyor.
Önümüzdeki aylarda, video yayınlanması gerilimi tırmandırabilir. Eğer Trump askeri müdahaleye giderse, bölgesel bir kriz patlak verebilir. Ancak, ekonomik karşılıklı bağımlılık yani ABD'nin Venezuela petrolüne ihtiyacı, diplomasiyi teşvik edebilir. Uzmanlar, BM aracılığında diyalog öneriyor.
Sonuç olarak, Trump'ın Venezuela hamleleri, uyuşturucu savaşı kisvesi altında jeopolitik bir mücadele. Barışçıl çözüm için acil diplomatik adımlar şart.
Bu olaylar, Trump'ın "America First" yaklaşımını yansıtırken, uluslararası hukuk ve insan hakları tartışmalarını alevlendirdi. Küresel güç dengeleri açısından, bu hamleler ABD'nin bölgedeki hegemonyasını pekiştirmeyi amaçlıyor gibi görünüyor.
Trump'ın dış politika stratejisi
Trump'ın ilk döneminde Venezuela'ya yönelik yaptırımlar ve muhalefet desteği, Nicolas Maduro yönetimini hedef almıştı. İkinci döneminde ise, uyuşturucu ticaretiyle mücadele bahanesiyle askeri müdahale sinyalleri güçlendi. Venezuela, Kolombiya ve Karayipler üzerinden ABD'ye uyuşturucu akışında kilit rol oynuyor. Trump, seçim kampanyasında bu konuyu vurgulayarak, "kesin askeri harekat" vaat etti.
Tehdit ve uluslararası tepkiler
29 Kasım'da Trump, sosyal medyada Venezuela çevresindeki hava sahasını "tamamen kapalı" ilan etti. Bu, havayolları, pilotlar, uyuşturucu kaçakçıları ve insan tacirleri için bir uyarı niteliğindeydi. Venezuela hükümeti bunu "kolonyalist tehdit" olarak kınadı ve Vice President Delcy Rodriguez, ABD'nin petrol rezervlerini ele geçirme niyetini vurguladı.
Sonuçta, Copa, Wingo gibi yabancı havayolları Venezuela uçuşlarını askıya aldı, navigasyon sorunları ve güvenlik endişeleri gerekçesiyle. Bu beyan, Birleşmiş Milletler'de eleştirilere yol açtı, bazı ülkeler, egemenlik ihlali olarak gördü. Trump ise, uyuşturucu savaşını gerekçe göstererek, Venezuela içinde saldırılara hazır olduklarını belirtti.
Saldırı ve video tartışması
Gerilimin bir parçası olarak, 2 Eylül'de Karayipler'de bir uyuşturucu teknesine yapılan saldırı gündeme oturdu. İlk vuruş teknenin mürettebatını etkisiz hale getirdi, ancak hayatta kalanlara yönelik ikinci saldırı 11 kişinin ölümüne neden oldu. Washington Post'un raporu, Hegseth'in emri verdiğini iddia etti; bu, uluslararası hukukta savaş suçu olarak nitelendirildi.
Pentagon saldırıyı yasal diye savundu, ancak Demokratlar video yayınlanmasını talep etti. Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, videonun olduğunu belirterek yayınlanmasına karşı çıkmadı. Trump, videoyu yayınlamaya açık olduğunu söylese de süreci inceliyor. Bu olay, uyuşturucu savaşının vahşetini gözler önüne seriyor.
Latin Amerika'da istikrarsızlık körükleniyor
Bu gelişmeler, Latin Amerika'da istikrarsızlığı artırıyor. Venezuela'nın OPEC üyeliği nedeniyle petrol fiyatları dalgalanabilir; hava sahası kapanması, ticaret rotalarını etkiliyor.
ABD'nin saldırıları, Venezuela'yı Rusya ve Çin'le daha yakınlaştırabilir. İnsan hakları grupları, sivil kayıpları eleştirirken, Kongre'de savaş yetkileri tartışması başladı. McGovern ve diğerleri, Venezuela'ya yönelik düşmanlıkları engellemek için yasa teklifi sundu. Küresel olarak, bu politika Biden dönemindeki diplomatik yaklaşımdan sapma olarak görülüyor.
Önümüzdeki aylarda, video yayınlanması gerilimi tırmandırabilir. Eğer Trump askeri müdahaleye giderse, bölgesel bir kriz patlak verebilir. Ancak, ekonomik karşılıklı bağımlılık yani ABD'nin Venezuela petrolüne ihtiyacı, diplomasiyi teşvik edebilir. Uzmanlar, BM aracılığında diyalog öneriyor.
Sonuç olarak, Trump'ın Venezuela hamleleri, uyuşturucu savaşı kisvesi altında jeopolitik bir mücadele. Barışçıl çözüm için acil diplomatik adımlar şart.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.













































































