Namazla gelen sınırlar ve sınırlamalar

"Ey Şuayb dediler, kıldığın namaz mı, tuttuğun din mi emrediyor sana da bizi atalarımızın taptıklarından vazgeçirmeye uğraşıyor, mallarımızı da dilediğimiz gibi tasarruf etmemize mani olmaya kalkışıyorsun? Hâlbuki sen, şüphe yok ki halim selim ve aklı başında bir adamsın." (Hud: 87).
Namaz kılan bir Müslüman, namazın getirdiği bazı sınırlara ve sınırlamalara da riayet etmek zorundadır.
Namaz kılan bir Müslüman, lisan-ı haliyle, beden diliyle; namazın da bağlı olduğu İlahi nizamın tamamına "evet" demiş oluyor.
Namaz kılan bir Müslüman; "Namaz nasıl gözümün nuru ise, başımın tacı, hayatımın ışığı ise, namazın bağlı olduğu sistemin tamamı, emir ve yasakları da benim için aynı değeri, aynı anlamı taşımaktadır" demiş oluyor.
"Hem namaz kılarım hem de keyfime göre bir hayat yaşarım" anlayışı yanlıştır.
"Hem namaz kılarım hem de keyfimce kazanır keyfimce harcarım" anlayışı elbette batıldır.
"Namaz başka, ticaret ve alış-veriş başkadır, benim ölçüme ve tartıma kimse karışamaz" anlayışı saçma sapan bir anlayıştır.
Namaz, namazı ikame edene, hayatının bütün alanlarını namazın bağlı olduğu sisteme göre düzenlemesini emreder.
Namaz, kılanın inanç ve ibadet hayatını düzenlediği gibi hayatın geri kalan bütün alanlarına da bir takım sınırlar ve sınırlamalar koyar.
Bugünün Müslümanının en büyük yanılgısı namazını diğer eylem ve söylemlerinden ayrı tutmasıdır, hâlbuki bütün faaliyetlerini namaz çizgisine ayarlamak zorundadır.
Şuayb peygamberin, kavmine verdiği cevapta da bizim için nice dersler vardır:
"Dedi ki: Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından verilmiş apaçık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na güvenip dayandım ve bütün benliğimle O'na yöneldim." (Hud: 88).
Kafanıza göre bir ilah anlayışı, bir ibadet anlayışı icad edemezsiniz, evet bunu namazım emrediyor, malınız üzerinde keyfinize göre tasarrufta bulunamazsınız, evet bunu da namazım emrediyor, ancak dikkat ederseniz benim hayatım da tamamen bu çizgide devam ediyor, size emrettiklerimin tersini yapmıyorum.
Bütün bu mesajlar; namaz ile sahtekârlığın, namaz ile haram kazanç yollarına tevessül etmenin, namaz ile kul haklarına tecavüz etmenin bir arada olamayacağını bağıra-çağıra söylüyor.
"Sana kitaptan vahyedileni oku, namazı dosdoğru kıl! Çünkü namaz, yüz kızartıcı şeylerden ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı anmak en büyük ibadettir. Allah ne yaptığınızı bilir." (Ankebut: 45).
Kitaptan okumayı, Kitabı takip etmeyi terk eden Müslümanların kıldıkları namazları da ne yazık ki onları yüz kızartıcı eylemlerden alıkoyamıyor.