Ofsayt krallığına doğru!

Türkiye dış politikada sürekli irtifa kaybediyor. Hiçbir tezi kabul görmeyen, her söylediği kısa süre içinde yalanlanan bir ülke haline geldik ne yazık ki.

Tabiri caiz ise önümüze gelenden tokat yiyoruz!

Alın size birkaç örnek.

 

1- Bu ülkenin Cumhurbaşkanı "PYD terör örgütüdür. PYD'ye yapılacak silah yardımını kabul etmeyiz" diyor. Sözde stratejik ortak ABD'nin Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, "PYD terör örgütü değildir, silah yardımı da doğrudur. Siz kendi adınıza konuşun" diye çıkışıyor.

 

2- Bu ülkenin Cumhurbaşkanı "Peşmerge'ye koridor açılmasını ben istedim" diyor. Bu sözleri bir yandan batı basınında dalga konusu olurken bir yandan da ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Türkiye'nin bu adımı taleplerimizin bir sonucudur" diyerek "koridoru ben istedim" sözünü boşa çıkarıyor.

 

3- Bu ülkenin Cumhurbaşkanı "PYD ve ÖSO Kobani konusunda anlaştı. Bin 300 ÖSO üyesi Türkiye üzerinden Kobani'ye geçecek diyor. Bu açıklaması birkaç saat içinde her iki grup tarafından da yalanlanıyor.

 

* * *

 

Şimdi, bu mudur devlet adamlığı? Bu mudur dünya liderliği? Ortada stratejik ortağına da, açıktan desteklediği örgüte de sözünü dinletemeyen bir portre var.

Futbol tabiri ile her iddialı açıklamasından sonra ofsayta düşen Sayın Erdoğan bu alanda zirveye oynuyor. Ofsayta düşme konusunda Galatasaraylı Burak Yılmaz ile yarışan Sayın Erdoğan en sonunda "Bu tuzağı veya bu tezgahı kuran muhtemelen başka bir mantık var. Yani şu anda PYD'nin mantalitesinin bu kadar güçlü olduğunu ben düşünmüyorum. Muhtemelen daha üst bir akıl var" dedi.

Bu açıklama Erdoğan'ın olayları hala doğru okuyamadığını gösteriyor. Yardımcı olması bakımından biz söyleyelim. Sayın Erdoğan, acaba oyunu kuran bu üst akıl sizin de eş başkanı olduğunuz Büyük Ortadoğu Projesi'nin sahipleri olabilir mi?  

Bu konuyu bir düşünseniz iyi olur gibi!..

Bu arada "Ortadoğu'da bizden habersiz yaprak kıpırdamaz" diyen Başbakan Davutoğlu'na da selamlar, saygılar...