Doğruların tek adresi
Ülkemizin içinde bulunduğu bu buhranlı günlerde gerek makalelerinizle, gerekse yaptığınız haberlerle bizleri aydınlattığınız için sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Güya Müslümana hizmet diye yola çıkıp İslamcı medya diye geçinenlerin mütareke basınından aşağı kalmadıklarını görmekteyiz. Hatta diyalog ve hoşgörü adı altında Hıristiyana hizmet ettikleri ortada.
Ben Trabzon'da oturmaktayım. Burada 1994 yılında Santa Maria adında bir kilise açıldı. İlk başta pazar sabahı Avrupa'dan gelip ve aynı gün akşam üstü geri dönen Hıristiyanlarla faaliyete başladı. Fakat şimdi yerli işbirlikçileri sayesinde beş bin hemşehrim Trabzon gibi muhafazakar bir yerde Hıristiyan oldu.
Başımdan geçen iki olayı anlatmak istiyorum. Bir gün yolda yürürken yirmi yaşlarında bir bayanın cep telefonuyla annesiyle konuşması dikkatimi çekti. Annesine "Anne bir bilsen bu gün ne oldu. O kadar mutluyum ki bilemezsin. Bu gün bir papazın elini öptüm" evet bunu söyleyen bir Türk vatandaşı. Bir başka olaysa; Sürmeneli bir arkadaşımı tahsil bahanesiyle Yunanistan'a götürdüler. Arkadaşım bir yıl sonra geri döndüğünde ilk olarak söylediği "Ben Rum'um dolayısıyla da Hıristiyanım, bu topraklar biz Rumlara aittir" demek oldu. İşte o zaman Yeni Mesaj olarak ne kadar haklı olduğunuzu yazılarınızda hiç de mübalağa yapmadığınızı bir kez daha anladım.
Buradaki hemşehrilerimi, gerekse güzel ülkemizin dört bir tarafından okumak için gelen kardeşlerimi ülkemizin içinde bulunduğu değil içine sokulduğu demek daha doğru olur ekonomik kriz nedeniyle para ve gelecek vaadiyle dinlerini değiştirdiklerini üzüntüyle görmekteyim. Hükümetimizse Mardin'de Hıristiyanın yanında Ankara'da Müslümanın karşısında. Başbakanımızsa futbol geçmişinden dolayı tribüne oynamayı gayet iyi beceriyor. Bir de müteahhit olmuş Manavgat suyunu Müslümanı katleden dünün en büyük düşmanı bugününse müttefiki Yahudiye satma peşinde.
Hükümet, ruhban okulu ve kilise-evi açarken aslan, sıra imam-hatipe, Kur'an kursuna gelince, kedi. Ama niye, AB içinmiş. Düne kadar tuvalet nedir bilmeyenleri, kasaplarda insan eti satanları, yıkanmamayı marifet sayanları bugün ise 500 milyon nüfusun 200 milyonu homoseksüel olan Avrupa'yı muasır medeniyet deyip geçmek için vatanımızdan, milli bütünlüğümüzden taviz verenlere diyecek söz bulamıyorum.
İnsan maddi menfaati için vatanından, bayrağından nasıl taviz verebilir. DEP'lilerden sonra sıra Apo'ya geldi, kimsede ses yok. İmam-hatip deyince ortalık karışıyor. Demek ki imam-hatipli Apo'dan daha tehlikeli.
Peygamberimizin bir hadisi aklıma geli. "Bütün ümmetlerin bir imtihanı vardır, benim ümmetimin imtihanı ise maldır."
Oğuz KAGAN
Ülkemizin içinde bulunduğu bu buhranlı günlerde gerek makalelerinizle, gerekse yaptığınız haberlerle bizleri aydınlattığınız için sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Güya Müslümana hizmet diye yola çıkıp İslamcı medya diye geçinenlerin mütareke basınından aşağı kalmadıklarını görmekteyiz. Hatta diyalog ve hoşgörü adı altında Hıristiyana hizmet ettikleri ortada.
Ben Trabzon'da oturmaktayım. Burada 1994 yılında Santa Maria adında bir kilise açıldı. İlk başta pazar sabahı Avrupa'dan gelip ve aynı gün akşam üstü geri dönen Hıristiyanlarla faaliyete başladı. Fakat şimdi yerli işbirlikçileri sayesinde beş bin hemşehrim Trabzon gibi muhafazakar bir yerde Hıristiyan oldu.
Başımdan geçen iki olayı anlatmak istiyorum. Bir gün yolda yürürken yirmi yaşlarında bir bayanın cep telefonuyla annesiyle konuşması dikkatimi çekti. Annesine "Anne bir bilsen bu gün ne oldu. O kadar mutluyum ki bilemezsin. Bu gün bir papazın elini öptüm" evet bunu söyleyen bir Türk vatandaşı. Bir başka olaysa; Sürmeneli bir arkadaşımı tahsil bahanesiyle Yunanistan'a götürdüler. Arkadaşım bir yıl sonra geri döndüğünde ilk olarak söylediği "Ben Rum'um dolayısıyla da Hıristiyanım, bu topraklar biz Rumlara aittir" demek oldu. İşte o zaman Yeni Mesaj olarak ne kadar haklı olduğunuzu yazılarınızda hiç de mübalağa yapmadığınızı bir kez daha anladım.
Buradaki hemşehrilerimi, gerekse güzel ülkemizin dört bir tarafından okumak için gelen kardeşlerimi ülkemizin içinde bulunduğu değil içine sokulduğu demek daha doğru olur ekonomik kriz nedeniyle para ve gelecek vaadiyle dinlerini değiştirdiklerini üzüntüyle görmekteyim. Hükümetimizse Mardin'de Hıristiyanın yanında Ankara'da Müslümanın karşısında. Başbakanımızsa futbol geçmişinden dolayı tribüne oynamayı gayet iyi beceriyor. Bir de müteahhit olmuş Manavgat suyunu Müslümanı katleden dünün en büyük düşmanı bugününse müttefiki Yahudiye satma peşinde.
Hükümet, ruhban okulu ve kilise-evi açarken aslan, sıra imam-hatipe, Kur'an kursuna gelince, kedi. Ama niye, AB içinmiş. Düne kadar tuvalet nedir bilmeyenleri, kasaplarda insan eti satanları, yıkanmamayı marifet sayanları bugün ise 500 milyon nüfusun 200 milyonu homoseksüel olan Avrupa'yı muasır medeniyet deyip geçmek için vatanımızdan, milli bütünlüğümüzden taviz verenlere diyecek söz bulamıyorum.
İnsan maddi menfaati için vatanından, bayrağından nasıl taviz verebilir. DEP'lilerden sonra sıra Apo'ya geldi, kimsede ses yok. İmam-hatip deyince ortalık karışıyor. Demek ki imam-hatipli Apo'dan daha tehlikeli.
Peygamberimizin bir hadisi aklıma geli. "Bütün ümmetlerin bir imtihanı vardır, benim ümmetimin imtihanı ise maldır."
Oğuz KAGAN