Küreselleşme, ekonomik boyutu kapitalizm, siyasi ayağı demokrasi ve insan hakları ve inanç yönü Hıristiyanlık olan ve tüm dünya halklarını hedef alan büyük bir proje?Bu öyle bir aldatmaca ki, kişiler boyunlarına prangalar takılmadan veya silahlı bir müdahaleye maruz kalmadan köleleştiriliyor.Dün İstanbul'un Bakırköy semtinde yaşadığım bir olay bana bu mekanizmanın ne kadar sistemli olarak uygulandığını bir kez daha gösterdi.Lüks bir alışveriş merkezinde kitap satan bir hanımdan, bana çocuklar için kitap tavsiye etmesini istedim. O da, çocuklara adalet veya haksızlık, savaş veya barış gibi karşıt kavramları örnekleri ile anlatan çocuk felsefesi içerikli kitapların çok sattığını ve öğretici olduğunu söyledi.Adalet veya haksızlık konulu kitabı elime aldım ve rast gele bir sayfasını açtım. Okuduğum paragraf, ABD'de çıkan bir yasadan bahsederek siyah tenli insanların da beyaz tenliler ile aynı haklara sahip olduğunu anlatıyordu. Bu paragrafı kitabı bana tavsiye eden genç bayana da okudum.Ve ekledim, bu kitabı batılı bir yazar inancı istikametinde yani Hıristiyanlık temeli ile kaleme almış. Bizim inancımıza göre insanlar zaten eşit haklara sahip olarak doğar ve yaşarlar. Üstelik batı eşitlikleri ve haklar maddeleştirse de tamamen tersini yapar. Müslüman bir Türk çocuğunun bu batı felsefelerine ihtiyacı yoktur. Kitabı almaya gerek görmüyorum.Kendisi bana, "siz bilirsiniz ama bu kitaplar çok eğitici" diye yineledi. Ayrılırken ona "nereli" olduğunu sordum. "Ben Afgan'ım "dedi.Dediklerimin ispatını kendisi yapmıştı. "ABD ülkeni, Afganistan'ı işgal etti, her imkânınızı sömürüyor, sen hala onların adaletinden ders alalım diyorsun" dediğimde kızcağız dona kaldı. Hatırlanacaktır, Irak'ta da halk, 2003 ABD işgalinde Saddam gidecek, demokrasi gelecek diye sokaklara dökülmüş, Saddam heykelleri güle oynaya yıkılmıştı. Irak'a giren ABD askerleri binlerce kadının ırzına geçmiş, çoluk çocuk demeden milyonlarca insanı katletmişti.2004 yılındaki hac ziyaretimizde, Kabe'nin yanında otururken, Iraklı bayanlarla konuşma imkanımız olmuştu. İşgal yeni başlamış, yıllar sürecek vahşetin, katliamın ve ahlaksızlığın üzerinden henüz bir sene geçmişti.Iraklı kadınlara işgali ve Iraklının durumunu sorduğumuzda "ABD'ye karşı bizim askerimiz ve direnen halkımız yanlış yaptı. Eğe, ülkemize girdiklerinde karşı savunma yapmasaydık, teslim olsaydık belki bu kadar eziyet etmezlerdi" diyerek kanımızı donduran bir cevap vermişlerdi.Biri ABD askerlerince talan edilen Irak'tan, diğeri henüz ayak basmadıkları Türkiye'den iki örnek. Kişilerin batıya bakışları ise aynı. Güçlü ve hayranlık uyandıran, baş edilemez ABD. Demek ki ABD, direk müdahaleden çok önce aslında o bölgelere sahip oluyor. Türkiye ABD'nin veya topyekûn batının çizmeleri altında ezilmeden insanımızın gönülleri ve kafaları mutlak değişmelidir. Yoksa soğuk suya atılan ve yavaş yavaş sıcaklığı arttırılan suyun içinde haşlanarak can veren kurbağa misali gibi yavaş yavaş ama kesin bir işgali yaşamamız mutlak görünüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023