O’ndan bize kalan…

Yahya Kemal'in 'Sessiz Gemi' şiirini hepimiz biliriz. Ben hiç bugünkü gibi okumadım, bugünkü gibi dağlamadı yüreğimi. Ancak 'meçhul' değil 'Maşuk'tur geminin gittiği yer bizim için…

"Artık demir almak günü gelmişse zamandan

(Maşuka) giden bir gemi kalkar bu limandan.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli…"

Hocamız, Babamız, Canımız Maşukuna kavuştu, biz dünya rıhtımında kaldık, gözlerimiz nemli, içimizde yangın var, kor oldu yürekler.

Elimdeki kalem yazmıyor, dilimdeki söz çıkmıyor. "Ben bunları da mı yazacaktım Ya Rabbi Sen dayanma gücü ver, sabır ver" diyorum kendi kendime…

Haydar Baş Hocamızın 'Kumru Abla' diye hitap ettiği, kendisiyle tanışma fırsatı bulduğum, Azerbaycan'dan Rahmetli Vasım Hoca'nın eşi Prof. Dr. Kumru Memmedaliyeva Meltem TV'de ne kadar güzel söyledi: 

"Haydar Baş Hocam dünyadan göçtü ama Rabbine kavuştu. Biz ise dünyamızı yitirdik. Merhametiyle, şefkatiyle, adaletiyle, kerametiyle dünyamız gitti. O, basiret sahibiydi. Rüzgârın nereden estiğini, ne zaman tufana dönüşüp dönüşmeyeceğini görürdü. O, maslahatında hiç yanılmadı. Çünkü Allah için yaşayanlar yanılmazlar."

Böylesine mükemmel bir insanı Hakk'a uğurladık. Allah başta ailesine, bize ve tüm sevenlerine sabır ve dayanma gücü versin.

Teselliyi yine O'nda buluyoruz. Bir gün mutlaka kavuşacağız. 

Yine bir tesellimiz daha var bizi ayakta tutan… 

Gönül İnsanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bize bıraktığı büyük miras var. Aslında mirastan daha da ötesi; Ahmet Burak kardeşimin, Hocamızın Kendisine söylediği gibi; O'nun kurduğu "medeniyet" var elimizde. Miras oldukça büyük ve değerli, sahip çıkmak boynumuzun borcu.

O, öylesine bir medeniyet bıraktı ki bize, onun içinde sahte dindarlar yok, sahte Atatürkçüler yok, mandacılar yok, kurtuluşu AB'de, ABD'de arayanlar yok, bu medeniyetin içinde hainler yok, diyalogcular yok, kısacası O'nun bize bıraktığı emanette zerre kadar bile leke yok.

Bu medeniyetin içinde; Üstadımızın ilmek ilmek işleyerek yetiştirdiği, Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisini doruk noktada yaşayan, Atatürk sevdalısı, vatan, millet, bayrak aşığı on binlerce insan var.

73 yıllık ömrüne sığdırdığı on binlerce sayfadan oluşan yetmişe yakın eser var. 

Bütün dünyanın can simidi olarak sarıldığı, kapitalizmi tarihe gömen Milli Ekonomi Modeli var.

Alevi, Sünni, Caferi, Bektaşi topyekun İslam toplumunu kardeş yapacak olan ve bu uğurda yıllarca mücadele ettiği; "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt"tir ölçüsü var.

"Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır" diye tarihe geçecek sözleriyle ifade ettiği Ehl-i Beyt torunu, Kutbu'l-Aktab Atatürk var…

Haydar Baş Hocamız bizi kurduğu bu medeniyete sahip çıkacak şekilde yetiştirdi. Zerre kadar şüphem yok ki Hocamız, her an bizimle olacak. Daha önce olduğu gibi, desteğini, himmetini bizden esirgemeyecek. Biz de kıyamet sabahına kadar emanete sahip çıkacağız. Devraldığımız sancağı zirveye dikeceğiz. 

"Dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar" diyor Atatürk… Bizim de dinlenmeye hiç niyetimiz yok…