O'nun haram kıldığı, kıyamete kadar haramdır
İmam Ca’fer (a.s.) buyurdu ki: “Hz. Muhammed’in (s.a.a.) helâl kıldığı kıyamete kadar helâldir, haram kıldığı, kıyamete kadar haramdır. Bundan başkası olmaz, başkası gelmez. İmam Ali (a.s.) şöyle derdi: Bir kimse bir bid’at uydurduğu zaman mutlaka bir sünneti terk etmiş olur”
22.10.2021 06:00:00





Osman b. İsa şöyle rivayet eder: Ebu'l-Hasan Musa b. Ca'fer'e (a.s.) kıyas hakkında bir soru sordum. Buyurdu ki: "Sizin kıyasla ne işiniz var? Allah'a bir şeyi nasıl helâl kıldığı, nasıl haram kıldığı sorulmaz."
Mes'ade b. Sadaka şöyle rivayet eder:
Bana Ca'fer Sâdık (a.s.) babasından rivayet etti ki: "Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm) şöyle dedi: Bir kimse kıyas koltuğuna kurulursa, ömrü yanlışlıklar içinde geçer. Bir kimse, kişisel görüşüne dayanarak Allah'a kulluk sunarsa, ömrü boş işlere dalmakla geçip gider."
İmam Bâkır (a.s.) şöyle dedi: "Kişisel görüşüne dayanarak insanlara fetva veren kimse, bilmediği bir hususta Allah'a ibadet etmiş olur. Bilmediği bir hususta Allah'a ibadet eden kimse, Allah'a muhalefet etmiş olur. Çünkü bilmediği şeyleri helâl ve haram saymış olur."
Hüseyin b. Meyyah babasından, o da İmam Ca'fer'den (a.s.) şöyle rivayet eder: "İblis, kendisini Âdem (aleyhisselâm) ile kıyasladı ve şöyle dedi: 'Beni ateşten, onu balçıktan yarattın.' (Sa'd, 76). Eğer Allah'ın, Âdem'i yarattığı özü, ateşle kıyaslasaydı, bunun ateşten çok daha aydınlık ve nur saçan bir şey olduğunu görecekti."
Zurare şöyle rivayet eder:
İmam Ca'fer'e helâl ve haramla ilgili bir soru sordum, buyurdu ki: "Hz. Muhammed'in (s.a.a.) helâl kıldığı kıyamete kadar her zaman helâldir. Muhammed'in haram kıldığı, kıyamete kadar her zaman haramdır. Bundan başkası olmaz, başkası gelmez. Ali (aleyhisselâm) şöyle derdi: Bir kimse bir bid'at uydurduğu zaman mutlaka bir sünneti terk etmiş olur."
İsa b. Abdullah el-Kuraşî şöyle rivayet eder:
Ebu Hanife, İmam Ca'fer'in yanına geldi. Ebu Abdullah dedi ki: "Ey Ebu Hanife! Duydum ki kıyas yapıyormuş- sun, bu doğru mu?" "Evet" dedi. Dedi ki: "Kıyas yapma çünkü ilk kıyas yapan kimse, 'Beni ateşten, onu balçıktan yarattın' (Sad, 76) diyen İblis'tir. İblis, ateşle balçık arasında kıyas yapmıştır. Eğer Âdem'in nuraniliğini, ateşin nuraniliğiyle karşılaştırsaydı, iki nur arasındaki üstünlük farkını anlardı, birinin diğerinden daha berrak olduğunu görürdü."
Kuteybe şöyle rivayet eder: Bir adam, İmam Ca'fer'e bir soru sordu, o da bu soruya gereken cevabı verdi. Sonra adam, şunları söyledi: "Sence şöyle şöyle olursa, o zaman nasıl bir görüş söylemek gerekir?"
İmam buyurdu ki: "Yavaş ol! Sana bir cevap vermişsem, bu Resûlullah'tandır. Bizde bir şey hakkında, 'bence şöyledir' demek yoktur."
Ahmed b. Muhammed b. Halid babasından mürsel olarak şöyle rivâyet eder:
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) dedi ki: "Allah'tan başkasını dini meselelerde güvenilir sırdaş tutmayın. Aksi takdirde mü'min olamazsınız çünkü Kur'ân'ın onayladığından başka bütün sebepler, soy birlikleri, akrabalıklar, sırdaşlıklar, bid'atlar ve şüpheler kesiktir, kopuktur."
Mes'ade b. Sadaka şöyle rivayet eder:
Bana Ca'fer Sâdık (a.s.) babasından rivayet etti ki: "Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm) şöyle dedi: Bir kimse kıyas koltuğuna kurulursa, ömrü yanlışlıklar içinde geçer. Bir kimse, kişisel görüşüne dayanarak Allah'a kulluk sunarsa, ömrü boş işlere dalmakla geçip gider."
İmam Bâkır (a.s.) şöyle dedi: "Kişisel görüşüne dayanarak insanlara fetva veren kimse, bilmediği bir hususta Allah'a ibadet etmiş olur. Bilmediği bir hususta Allah'a ibadet eden kimse, Allah'a muhalefet etmiş olur. Çünkü bilmediği şeyleri helâl ve haram saymış olur."
Hüseyin b. Meyyah babasından, o da İmam Ca'fer'den (a.s.) şöyle rivayet eder: "İblis, kendisini Âdem (aleyhisselâm) ile kıyasladı ve şöyle dedi: 'Beni ateşten, onu balçıktan yarattın.' (Sa'd, 76). Eğer Allah'ın, Âdem'i yarattığı özü, ateşle kıyaslasaydı, bunun ateşten çok daha aydınlık ve nur saçan bir şey olduğunu görecekti."
Zurare şöyle rivayet eder:
İmam Ca'fer'e helâl ve haramla ilgili bir soru sordum, buyurdu ki: "Hz. Muhammed'in (s.a.a.) helâl kıldığı kıyamete kadar her zaman helâldir. Muhammed'in haram kıldığı, kıyamete kadar her zaman haramdır. Bundan başkası olmaz, başkası gelmez. Ali (aleyhisselâm) şöyle derdi: Bir kimse bir bid'at uydurduğu zaman mutlaka bir sünneti terk etmiş olur."
İsa b. Abdullah el-Kuraşî şöyle rivayet eder:
Ebu Hanife, İmam Ca'fer'in yanına geldi. Ebu Abdullah dedi ki: "Ey Ebu Hanife! Duydum ki kıyas yapıyormuş- sun, bu doğru mu?" "Evet" dedi. Dedi ki: "Kıyas yapma çünkü ilk kıyas yapan kimse, 'Beni ateşten, onu balçıktan yarattın' (Sad, 76) diyen İblis'tir. İblis, ateşle balçık arasında kıyas yapmıştır. Eğer Âdem'in nuraniliğini, ateşin nuraniliğiyle karşılaştırsaydı, iki nur arasındaki üstünlük farkını anlardı, birinin diğerinden daha berrak olduğunu görürdü."
Kuteybe şöyle rivayet eder: Bir adam, İmam Ca'fer'e bir soru sordu, o da bu soruya gereken cevabı verdi. Sonra adam, şunları söyledi: "Sence şöyle şöyle olursa, o zaman nasıl bir görüş söylemek gerekir?"
İmam buyurdu ki: "Yavaş ol! Sana bir cevap vermişsem, bu Resûlullah'tandır. Bizde bir şey hakkında, 'bence şöyledir' demek yoktur."
Ahmed b. Muhammed b. Halid babasından mürsel olarak şöyle rivâyet eder:
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) dedi ki: "Allah'tan başkasını dini meselelerde güvenilir sırdaş tutmayın. Aksi takdirde mü'min olamazsınız çünkü Kur'ân'ın onayladığından başka bütün sebepler, soy birlikleri, akrabalıklar, sırdaşlıklar, bid'atlar ve şüpheler kesiktir, kopuktur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.