Osmancık Akşemseddin Camii'nin mimari sırları
Akşemseddin Camii'nin tarihi, Akşemseddin Hazretleri'nin gençlik dönemine kadar uzanmaktadır
08.11.2025 00:21:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Çorum'un Osmancık ilçesinde, tarihi kalenin kuzeybatı eteğine dayalı olarak inşa edilmiş olan Akşemseddin Camii, aslında bir medrese kalıntısı izlenimi veren ve İstanbul'un Fatihi Fatih Sultan Mehmed'in hocası Akşemseddin Hazretleri ile özdeşleşen kadim bir yapıdır.
Akşemseddin Camii'nin tarihi, Akşemseddin Hazretleri'nin gençlik dönemine kadar uzanmaktadır.
Yapım Tarihi: Cami'nin yapım tarihi kesin olmamakla birlikte, 15. yüzyılın başlarına, yaklaşık 1410 yılına tarihlendirilmektedir.
Özgün İşlevi (Medrese): Yapı, uzun yıllar Osmancık Medresesi'nin bir bölümü olarak kullanılmıştır. Yapının plan şeması ve ek odaları, buranın camiden çok bir medrese kalıntısı olduğu izlenimini güçlendirmektedir.
Adının Kökeni: Osmancık doğumlu olan ve Fatih Sultan Mehmed'e hocalık eden büyük mutasavvıf Akşemseddin Hazretleri, gençlik döneminde bu medresede müderrislik (hocalık) yapmıştır. Bu sebeple yapı, sonraki dönemlerde onun adıyla anılmaya başlanmıştır. Rivayetlere göre Akşemseddin Hazretleri'nin ilk müderrislik yaptığı camidir.
Restorasyonlar: Tarihi süreçte yıpranan yapı, 1962 yılında büyük bir onarım geçirmiş, bu onarımla taş, toprak ve enkaz altından çıkarılarak yeniden ibadete açılmıştır. Son olarak 2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından esaslı bir onarım görmüştür.
Akşemseddin Camii, merkezi kubbeli ana mekânı ve yanlarına eklenen odaları ile geleneksel cami mimarisinden farklı, özgün bir plan şemasına sahiptir.
Plan ve Yapısal Özellikler

Plan Şeması: Yapı, dışarıdan bakıldığında ortada yükselen kubbesi ve yanlara açılan hacımlarıyla ters "T" planlı olduğu izlenimini verir. Ancak ana yapı, tek üniteden oluşan, kubbeli bir ana hacımdır.
Ana Mekan: Cami'nin ibadet mekanı (harim), yaklaşık 5.20 m x 5.05 m ölçülerinde kareye yakın bir alandır. Bu alan, tek bir kubbe ile örtülmüştür.
Kubbe ve Geçiş: Kubbeye geçişler üçgenler (Türk üçgenleri) vasıtasıyla sağlanmaktadır. Kubbenin dört bir tarafında küçük pencereler bulunmaktadır.
Ek Odalar: Ana hacmin girişinin sağına ve soluna, haç tonozlu küçük odalar eklenmiştir. Bu odalar, içlerinde bulunan nişli ve ocaklı duvarlarıyla bir zamanlar derslik (medrese odaları) olarak kullanıldığına işaret etmektedir. Günümüzde bu yan odalardan ana mekana geçiş bulunmamaktadır.
Cephe ve Detaylar
Giriş: Caminin 14.70 metre uzunluğundaki ön yüzünde, merdivenle çıkılan bir giriş bölümü yer alır. Giriş kemeri, ana kapıyı tam ortalamakta değil, biraz doğuya kaydırılarak açılmaktadır.
Pencereler: Ana kapının her iki yanında boyuna dikdörtgen biçimli birer pencere yer alır. Batıdaki pencere, doğudakine kıyasla daha geniş tutulmuştur. Yan odalara açılan kapılar ise segment kemerlidir.
Minare: Caminin genel sadeliği içinde minare, yapının bütünlüğünü koruyan bir unsurdur.
Tarihi Süreklilik: Yapı, 15. yüzyıldan günümüze kadar ayakta kalmış ve geçirdiği restorasyonlarla işlevini sürdürmüştür. Bu durum, onun Osmancık'ın tarihi çekirdeği içindeki sürekliliğini gösterir.
Mimari Özgünlük (Medrese Planı): Dıştan cami olarak algılanmasına rağmen, aslında bir medrese yapısının kalıntıları üzerine kurulmuş olması ve yan odaların derslik işlevini koruması, yapıyı nadir ve ilginç bir mimari örneği yapmaktadır.
Kültürel Miras: Cami, Osmancık Kalesi'nin eteğinde yer almasıyla da ilçenin tarihi ve kültürel yapısıyla bütünleşmiş, önemli bir ziyaret ve ibadetgah noktasıdır.
Bu nitelikleriyle Akşemseddin Camii, Çorum'un Osmancık ilçesinde, hem mimari hem de manevi açıdan korunması gereken en değerli eserler arasında yer almaktadır.
Akşemseddin Camii'nin tarihi, Akşemseddin Hazretleri'nin gençlik dönemine kadar uzanmaktadır.
Yapım Tarihi: Cami'nin yapım tarihi kesin olmamakla birlikte, 15. yüzyılın başlarına, yaklaşık 1410 yılına tarihlendirilmektedir.
Özgün İşlevi (Medrese): Yapı, uzun yıllar Osmancık Medresesi'nin bir bölümü olarak kullanılmıştır. Yapının plan şeması ve ek odaları, buranın camiden çok bir medrese kalıntısı olduğu izlenimini güçlendirmektedir.
Adının Kökeni: Osmancık doğumlu olan ve Fatih Sultan Mehmed'e hocalık eden büyük mutasavvıf Akşemseddin Hazretleri, gençlik döneminde bu medresede müderrislik (hocalık) yapmıştır. Bu sebeple yapı, sonraki dönemlerde onun adıyla anılmaya başlanmıştır. Rivayetlere göre Akşemseddin Hazretleri'nin ilk müderrislik yaptığı camidir.
Restorasyonlar: Tarihi süreçte yıpranan yapı, 1962 yılında büyük bir onarım geçirmiş, bu onarımla taş, toprak ve enkaz altından çıkarılarak yeniden ibadete açılmıştır. Son olarak 2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından esaslı bir onarım görmüştür.
Akşemseddin Camii, merkezi kubbeli ana mekânı ve yanlarına eklenen odaları ile geleneksel cami mimarisinden farklı, özgün bir plan şemasına sahiptir.
Plan ve Yapısal Özellikler

Plan Şeması: Yapı, dışarıdan bakıldığında ortada yükselen kubbesi ve yanlara açılan hacımlarıyla ters "T" planlı olduğu izlenimini verir. Ancak ana yapı, tek üniteden oluşan, kubbeli bir ana hacımdır.
Ana Mekan: Cami'nin ibadet mekanı (harim), yaklaşık 5.20 m x 5.05 m ölçülerinde kareye yakın bir alandır. Bu alan, tek bir kubbe ile örtülmüştür.
Kubbe ve Geçiş: Kubbeye geçişler üçgenler (Türk üçgenleri) vasıtasıyla sağlanmaktadır. Kubbenin dört bir tarafında küçük pencereler bulunmaktadır.
Ek Odalar: Ana hacmin girişinin sağına ve soluna, haç tonozlu küçük odalar eklenmiştir. Bu odalar, içlerinde bulunan nişli ve ocaklı duvarlarıyla bir zamanlar derslik (medrese odaları) olarak kullanıldığına işaret etmektedir. Günümüzde bu yan odalardan ana mekana geçiş bulunmamaktadır.
Cephe ve Detaylar
Giriş: Caminin 14.70 metre uzunluğundaki ön yüzünde, merdivenle çıkılan bir giriş bölümü yer alır. Giriş kemeri, ana kapıyı tam ortalamakta değil, biraz doğuya kaydırılarak açılmaktadır.
Pencereler: Ana kapının her iki yanında boyuna dikdörtgen biçimli birer pencere yer alır. Batıdaki pencere, doğudakine kıyasla daha geniş tutulmuştur. Yan odalara açılan kapılar ise segment kemerlidir.
Minare: Caminin genel sadeliği içinde minare, yapının bütünlüğünü koruyan bir unsurdur.
Tarihi Süreklilik: Yapı, 15. yüzyıldan günümüze kadar ayakta kalmış ve geçirdiği restorasyonlarla işlevini sürdürmüştür. Bu durum, onun Osmancık'ın tarihi çekirdeği içindeki sürekliliğini gösterir.
Mimari Özgünlük (Medrese Planı): Dıştan cami olarak algılanmasına rağmen, aslında bir medrese yapısının kalıntıları üzerine kurulmuş olması ve yan odaların derslik işlevini koruması, yapıyı nadir ve ilginç bir mimari örneği yapmaktadır.
Kültürel Miras: Cami, Osmancık Kalesi'nin eteğinde yer almasıyla da ilçenin tarihi ve kültürel yapısıyla bütünleşmiş, önemli bir ziyaret ve ibadetgah noktasıdır.
Bu nitelikleriyle Akşemseddin Camii, Çorum'un Osmancık ilçesinde, hem mimari hem de manevi açıdan korunması gereken en değerli eserler arasında yer almaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































