Osmanlıcılık, Türklüğü inkar üzerine kuruludur

Bugünün Yeni Osmanlıcılarının temel tezi: Türk yoktur, varsa bile yok edilmelidir. Bunun yerine uyduruk bir Osmanlı milleti yaratılmalıdır. Bu mesele yeni değildir. 1908 İkinci Meşrutiyet sonrası süreçte yoğun olarak gündeme getirilmiştir. Nitekim Ömer Seyfettin, 1918 yılında yazdığı "Ashab?ı Kehf'imiz" adlı büyük hikâyesinde bu konuya yer veriyor. Eserde anlatıldığına göre dönemin Meşrutiyet aydınları Osmanlı Kaynaşma Kulübü diye bir dernek kuruyorlar ve bu dernek adına çıkardıkları gazetede yayınlanan bir makalenin başlığı aynen şöyledir:"Osmanlı memleketlerinde ırk ve cins olarak bir tane olsun Türk yoktur!" Çok ilginç bir benzerlik olacak ki günümüzde de AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay Bayburt'ta katıldığı bir panelde, "Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" şeklinde aynı cümleyi sarfetmişti.1 O dönemin Osmanlıcısı, yukarıda bahsi geçen ve Türklüğü inkâr eden bu makalenin özetini şöyle verir:"Osmanlı memleketlerinde hiç Türk yoktur! Ahmet Mithat Efendi, bunu tasdik ile beraber yalnız Osman ailesi hanedanının Türk?Tacik ırkına mensupluklarını yazmış ise de o da yanılmıştır. Osman ailesinin dahi Türk?Tacik ırkından olmadıklarını ispat etmezden evvel bütün Osmanlı memleketlerinde hiçbir fert Türk bulunmadığını anlatacağım. Anadolu'da hiç Türk bulunmadığı hakikatinin en büyük şahidi Fransız gezgini Tavernier'dir. On yedinci asırda üç defa bütün Osmanlı memleketlerini, İran'ı, Hindistan'ı dolaşan bu zat yayınladığı tarihte, Tokat'tan Tebriz'e kadar olan büyük mesafede ancak yüzde iki oranında Müslüman bulunduğunu yazıyor. Şundan anlaşılıyor ki, Anadolu'da 200 sene evvel Türk değil, hatta Müslüman bile yokmuş! Bunun aksini ispat edecek bir tek delil olsun bulunamaz. Birtakım menfaatçi, mutaassıp milliyetçilerin 'Türk' dediği Anadolu ahalisi, kılıç zoruyla Müslüman olmuşlardır. Bu dinden dönmeler son iki yüz senenin olaylarıdır. Evet, Anadolu halkı geçekte Müslümandır. Lakin katiyen Türk değildir. Herkesi kandırıp hasis menfaatlerini elde etmekten başka bir şey düşünmeyen milliyetçiler, Osmanlı memleketlerinde hiç Türk olmadığını görünce Arap, Acem, Bizans tesirlerinden bahsederler. Bu üç tesir altında 'Türklük'ün kaybolduğunu söylerler. Olmayan bir şey sonra nasıl kaybolur. Osmanlı memleketlerindeki Müslümanlar, dinlerinden dönmüş eski Rumlarla Ermenilerdir. Bu zavallılar, yeni dinlerini bırakıp tekrar eski milliyetlerine dönemezlerse asla Türklüğü de kabul etmezler. Nitekim Osmanlı memleketlerinde kimse, 'Ben Türküm' demez. Milliyeti sorulunca yalnız, 'Müslümanım, elhamdülillah..." der.Milliyetçiler toplumsal gerçeğin bu ısrarından yılmazlar. Dünyada seksen milyon Türk olduğunu uydurarak, ötekini berikini kandırırlar. Hele ülküleri olan 'Turan' kelimesinin manası bile aleyhlerindedir. Rus âlimi meşhur Bartold, bu menfaatçilerin zararından ürkerek 'Turan' kelimesinin ne demek olduğunu herkese ilan etmiştir. Bartold gibi bir Rus âlimi bize temin ediyor ki 'Turan' İran'ın bir vilayeti imiş, hem Farsça bir isim imiş...O kadar ayrıntılı bilgi veriyor, Avrupa âlimlerinden o kadar şahitler getiriyor, hatta dünya yüzünde bugün 'Türk' namında bir millet olmadığını o kadar mükemmel ispat ediyordum ki... İtiraz mümkün değildi... Haksız yere kendilerine 'Türk' diye iftira edilen Osmanlı arkadaşlarım, yeryüzünde hiç Türk olmadığından son derece seviniyorlar, beni kucaklıyorlardı. Hoca Bâli Efendi alnımdan öpüyordu. Zira o, milliyetçiliğin dinsizlik olduğunu düşünüyordu. Sevincin verdiği heyecan ile titreyerek:?Var ol Hayikyan Efendi evladım, diyordu, şu rezillere son sözü söyledin. Onlar şimdi Türkolojilerinden mürkolojilerinden bir cevap çıkarıp verebilecekler mi, bakalım...Hem ilave de ediyordu:?Onların zararından yalnız biz Osmanlılar değil, Rusya yüce devleti dahi endişededir. İhtimal bu makaleni sefaret tercümanı tercüme edecek, sana "Petersburg İmparatorluk Bilim Derneğinden bir ödül, bir nişan gelecektir..."1908 Meşrutiyet dönemi Osmanlıcılarının bu makalede ortaya koydukları deli saçması fikir kırıntıları, bugün Osmanlıcı geçinen milliyetsiz İslamcılar ve hem milliyetsiz hem de dinsiz liberaller tarafından AKP yandaşı gazetelerde neredeyse kelimesi kelimesine aynen tekrar ediliyor. Demek ki tarih tekerrür ediyor.