Paralel AKP

"Gargaynan oturanın burnu pislikten gurtulmaz"Başbakan Erdoğan Elazığ mitinginde bu yöresel ifadeyi kullanarak Pensilvanya'ya yükleniyor.Haklı olduğunu varsayalım ve şu soruyu soralım Pensilvanya ile oturanın burnu pislikten kurtulmaz ise Pensilvanya ile 12 yıl süren bir yol arkadaşlığı yapanın durumu ne olur?* * *Sözü kargalardan açtık kargalarla devam edelim. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik iktidarın cemaate yakın isimlerinden biri.2 yıl önce yaptığı bir açıklama nedeniyle şu günlerde sosyal medyada epeyce adından söz ettiriyor.Çelik, Şubat 2012'de şu açıklamayı yapmıştı, "İnsan kendisine ait olan bir şeyi ele geçirir mi? Yıllarca bu paranoya ile yaşatıldık. Cemaat devleti ele geçirmiş, devlete sızmış buna kargalar bile güler." Yorum yapmıyoruz ve Sayın Çelik'i, Genel Başkanı olan Başbakan Erdoğan'ın Cemaate giydiren açıklamalarıyla başbaşa bırakıyoruz.* * *Yolsuzluk iddialarının zirve yaptığı, ayakkabı kutularından milyon dolarların fışkırdığı bir ortamda hükümet kanadı bize montaj yaptılar, iftira attılar diye dursun biz içlerinden biri olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a kulak verelim. Bakan çocuklarının tahliye edilmesinin vicdanları yaraladığını ifade eden Arınç "Çok mal, haramsız, çok laf yalansız olmaz" diyor.Acaba ne demek istiyor?* * *Ses kayıtları yağmur gibi geliyor. Başbakan Erdoğan, Adalet eski bakanı Sadullah Ergin ile arasında geçen telefon konuşmasını doğruladı.8 dakikalık o ses kaydında Erdoğan Adalet Bakanı'ndan bir davaya müdahale etmesini istiyor. Adalet Bakanı da bir hakimi mezheplerine göre tanımlıyor ve kendilerine yakın 2 bin civarında yeni ismi yargıda istedikleri noktalara yerleştirdiklerini söylüyor.Fazla söze gerek yok, bu nokta tuzun koktuğu noktadır!* * *Alo Fatih'ten sonra şimdi de alo Demirören çıktı. Söz konusu ses kaydında Erdoğan olduğu iddia edilen kişi Milliyet gazetesinin sahibi Erdoğan Demirören olduğu iddia edilen kişiye İmralı tutanaklarının yayınlanmasından dolayı fırça atıyor. Ağır ifadelerle dolu fırçanın sonunda Demirören ağlıyor. İşte ileri demokrasinin, basın özgürlüğünün geldiği nokta.Hükümetimizin ileri demokrasisine bir örnek daha verelim. Başbakan Erdoğan havuz medyası olarak adlandırılan TV kanalında yaptığı açıklamada Youtube ve Facebook'u kapatabileceklerini söyledi. İşte bu!.. Demek ki artık tamamen özgürleşeceğiz.* * *Başbakan Erdoğan Cemaat konusunda tabir yerinde ise havanda su dövüyor. Örgüt diyor, paralel yapı diyor, haşhaşiler diyor. Ama iş asıl meseleye gelince ses vermiyor. Nedir o asıl mesele; operasyon. Mesela Azerbaycan bu gruba ait okulları ve dershaneleri kapattı. Pakistan'ın da benzer bir adım hazırlığı içinde olduğu belirtiliyor. Paralel yapı ile mücadele böyle olur.* * *Bugünkü yazımızı bir Erdoğan klasiği ile noktalayalım. Malum ses kayıtları furyası yeniden hortladı. Bir süre önce de Baykal ve bazı bazı MHPliler ile ilgili kayıtlar yayınlanmıştı.Şimdi bu konu üzerine Erdoğan'dan iki farklı açıklama aktarmak istiyorum a) 4 Mayıs 2011 - KASTAMONU:"Hala bu medya, hala bu siyasiler insanın özeline karışıyorlar diyorlar böyle bir hareket için. Yahu kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özeli oluyor. Kendi eşi değil yahu buna nasıl özel dersiniz. Bu özel değil genel genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır başka bir şey değil. Son zamanlarda Sayın Bahçeli de çıkmış AK Parti iktidarı "insanların özeline giriyor" diyor. Niye? Çünkü kendi adamlarının da bu tür kasetleri çıktı, o da rahatsız olmaya başladı. Yahu böyle özel olur mu Allah aşkına. Peki, özeldi de niçin bu milletvekillerini istifa ettirdin. Özeldi de, istifa ettirme, sahip çık. Neden? Çünkü başına geleceği biliyor da onun için."b) 7 Aralık 2013 - TEKİRDAĞ:"İnsanların da kendilerine ait mahremleri vardır. Bunları da kimsenin teşhir etmeye hakkı yoktur."