Proje partileri proje sahiplerinin hizmetindedir

Dünyanın neresinde olursa olsun bu böyledir.
Bir parti, birilerinin projesi gereği kurulmuş ise, kurdurulmuş ise, çeşitli ayak oyunları ile iktidara taşınmış ise, bütün bu uğraşılar proje sahiplerinin sinsi emellerine hizmet içindir.
Küresel çapta plan yapan, proje geliştiren ve çeşitli ülkelerde projelerini hayata geçiren küresel güçler, söz konusu ülkelerde kendi çıkarları hilafına olabilecek gelişmelere asla izin vermezler.
Proje partileri proje sahiplerinin daima hizmetindedirler.
Türkiye'yi on altı yıldan beri tek başına yöneten mevcut iktidar partisinin de bir proje partisi olduğu geçtiğimiz yıllarda çokça yazıldı-çizildi, dillendirildi ve parti cenahından bu güne kadar bir yalanlama da gelmedi.
Konuyu merak edenler hem gazetelerin arşivlerine hem de görsel medyanın arşivlerine girip yazılanları okuyabilir, ilgili programları seyredebilirler.
Mevcut iktidar partisinin yönetiminde geçen on altı yılı tarafsız bir bakışla, basiretli bir inceleme ile değerlendiren herkes tüm alanlarda ve tüm olup-bitenlerin yukarıda söylediklerimizi doğruladıklarını göreceklerdir.
Geride bıraktığımız on altı yıl içinde öyle icraatlar yapıldı, öyle adımlar atıldı, öyle imzalar atıldı ki normal şartlarda aklı başında bir iktidarın asla yapmaması gereken şeylerdi.
Güzel deyimlerimizden olan 'bindiği dalı kesmek, baltayı taşa vurmak, baltayı kendi ayağına vurmak' anlamına gelecek öyle işler yapıldı ki, duyduğumuzda gerçekten şaşırdık, sonuçlarına şahit olduğumuzda cidden donup kaldık.
On altı yıldan beri 'bindiği dalı kesmek' deyimi ile ifade edilecek adımların, kararların ve imzaların bir türlü sonu gelmedi ve her geçen zaman artarak devam etti.
Partizanca düşünmeyen, önyargısız değerlendirme yapabilen her vatandaşa soruyorum; siz mevcut iktidarın her yaptığını içinize sindirebiliyor musunuz?
Bugüne kadar yapılan her şeyi, atılan her adımı, atılan her imzayı akılla-mantıkla izah edebiliyor musunuz?
Komşu-kardeş ülkelerle ilgili sergilenen davranışlar, onların aleyhine haçlıların yanında duruşlar için; "Müslümanca bir tavır" diyebiliyor musunuz?
Mesela, herkesin gördüğü, bildiği, hissettiği ve yaşadığı tarımla ilgili gelişmelere ne diyorsunuz?
Uçsuz-bucaksız tarım arazilerimiz var, akarsularımız var, birçok ülkede olmadığı kadar bol güneşimiz ve bol yağışımız var, genç iş gücümüz var, hatta işsizler ordumuz var ama biz, samanı ithal ediyoruz, bütün hububat ürünlerini ithal ediyoruz ve eti ithal ediyoruz.
Gelinen bu durumun normal mantıkla izahı mümkün mü?
Alınan erken seçim kararının gürültüleri arasında şeker fabrikalarının satılması normal bir davranış mı sizce?
Aklı başında bir iktidarın asla yapmaması gereken icraatlara örnekler sıralamaya kalksak tuğla kalınlığında bir kitap yazmamız gerekir.
Geriye bir izah kalıyor, bir seçenek kalıyor o da; proje sahiplerinin arzuları ve çıkarları istikametinde yürüyor olmak.
İtiraz seslerini duyar gibiyim; bu kadar yanlış yapan bir iktidar on altı yıldan beri her seçimde koltuğunu nasıl koruyabildi?
Proje gereği kurulan, kurdurulan ve iktidar yapılan bir partinin uzun süre iktidarda kalabilmesi için elbette proje sahipleri alternatif projeler geliştirmişlerdir ve sırası geldikçe tedavüle sokmuşlardır ki sayısız örneklerine bizzat şahit olduk.
Proje sahiplerinin sinsi planları deşifre oluncaya kadar, millet bu oyunların farkına varıncaya kadar memleket soyulup-soğana çevrilmiş oluyor ve onlar da yüklerini tutmuş oluyorlar.
Her zaman olduğu gibi bu sefer de problemi milletin basireti çözecek, başka çıkar yolu yok.