Rüya

Radyodan türkü dinlemek nostaljik bir tat veriyor ancak en sevdiğiniz türkü bile en çok dört dakika sürüyor. Hani bir türküde deniyor ki: "Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor / Gel de bu rüyayı yor deli gönül."Gerçekten bir rüyada yaşıyoruz, her daim ilerleyen zamanın kölesiyiz. Gelecek hafta şunu yaparım, diğer hafta bunu yaparım derken bir de bakacağız ki, ömür sermayesi tükenmiş, son nefes anımız gelmiş, kısacası "Rüya bitmiş". Yaşarken insan ne kadar zorluklarla da karşılaşsa içinde yaşama azmini taşıyorsa "Bakalım hayat bana daha neler öğretecek, belki şu son imtihanı geçersem olaylara bakış açım değişecek, yukarı tırmanıp daha geniş bir açıdan bakacağım, öyleyse ha gayret!" diyebiliyorsa ne mutlu!Hazret-i Ali'nin (k.v.) de buyurduğu gibi "İnsan yaşarken rüyadadır, ölünce uyanır." Hep içimizden geçirdiğimiz dileğimiz o ki, gerçekten uyandığımızda bizleri gül yüzlü melekler karşılasın, selamlasın. Bunun için neleri yapmamız, neleri düşünmemiz gerekiyorsa Allah (c.c.) bizlere onları ilham eylesin, kolaylaştırsın.Muhammed Bakır (a.s.) şöyle buyurur; "Allah'ın yarattıkları arasında yaratılmayı en fazla hak edenler Allah'ın kazasına teslim olanlardır. Kim Allah'ı bilir O'nun kendisi ve hakkındaki kazasına rıza gösterirse, o hüküm kendisine ulaşır ve Allah onun ecrini arttırır. Ve her kim kazasına rıza göstermeyip, hoşnut olmazsa hüküm ona ulaşmaz ve Allah onun ecrini azaltır." (İmam Muhammed Bakır, Prof. Dr. Haydar Baş, s.147)Ancak Rabbimizden sabır dileyerek kaza ve kadere razı olabiliyoruz. Zor zamanlarımızda bizlere sabrı hatta sadece "sabır" kelimesini hatırlatacak samimi, candan, düşünceli yakınlarımız ve dostlarımız olmalı, hatta bizlere sabr-ı cemil niyaz etmeliler. Hastalık ve musibetleri mükafata dönüştürmenin en güzel yolu onlara sabredebilmekse eğer?İnsan bir sıkıntı ile karşılaştığında ilerisini ve gerisini düşünmeden önce hemen kendisi için güzel bir sabır dilemeli. Ayrıca Allah-ü Teala'dan hayırlı ve güzel bir ölüm diliyoruz. Çünkü az yaşa çok yaşa bir gün gelecek başa?