Sabır; ilim, hal ve amelle olur
Bil ki, sabır üç şeyin bir araya gelişi sonunda meydana gelir: İlim, hal ve amel... Sabrı bir ağaca benzetirsek, ilim gövdesi; hal, dalları; amel de meyveleri olur
01.10.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri sabır ve şükür konusunda şöyle buyurdu:
Bil ki, iman ikiye bölünmüştür. Biri sabır öbürü de şükürdür. Hadis-i şerifler ve dinî eserler bu yoldadır.
Sabra dair olan ayet-i kerime ve hadis-i şerifleri zikredelim:
"İsrailoğullarından da, sabrettikleri için, emrimizle doğru yolu gösterecek önderler yetiştirdik.
Onlar, (Tevrat'taki) ayetlerimizi kesin olarak biliyorlardı." (Secde, 24).
"Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katındaki ise bakidir. Biz elbette o sabredenlere, yaptıkları amelin daha güzeli ile mükâfatlarını vereceğiz." (Nahl, 98).
"Biz onları imamlar eylemiştik. Sabrettikleri takdirde, emrimizle hidayet yolunu bulabilirlerdi." (Secde, 24).
"Sabredenlere elbette mükâfat vereceğiz." (Nahl, 96).
Peygamber Efendimize bir gün, imanı sordular.
Şöyle buyurdu: "Sabır ve hoş görülü olmaktır."
Diğer hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur: "Sabır, cennet hazinelerinden bir hazinedir."
Bil ki, sabır üç şeyin bir araya gelişi sonunda meydana gelir: İlim, hal ve amel... Sabrı bir ağaca benzetirsek, ilim gövdesi; hal, dalları; amel de meyveleri olur...
Dinle, dinî yoldan elde edilecek iyi işler, sabır halinde gizlidir. Dinî iyilikler sabır içinde meydana gelir. Bir kimsenin amelinde dinî kuvvet olursa, sabırlı olur. Çünkü bu dinî kuvvet kulun yoluna nur saçar ve sabra davet eder.
Sabır işi ya bir ibadet işi için gerekir ya da, bir tabiî isteğin yerine getirilmesi için...
Tabiî isteklerden yapılacak işlerin her çeşidinde sabra ihtiyaç vardır. Ta ki, orta hal atılıp, mubahlardan öte bir yol aranmaya... İsraf yolu tutulmaya...
İbadet işinde sabredebilmek için bazı şeyleri bilmek gerekir. Başta, birkaç gün için yapılacak az sabra karşılık, ebedî bir saadet vardır, bilmeli...
İbadet işinin ifsad edilmemesi için, gösterişten korunmak, kastiyle sabredip, ibadet yaptıklarını söyleyip gezmemek ve sabırlı olmak icap eder. Sabır ibadet işinde gerekli olduğundan daha çok, behimî hislerin tatmininde lâzımdır. Sebebi ise, yukarıda anlatıldığı gibi, sabır olmayınca insan kendini salar, mubah sınırını aşar ve harama kayabilir.
Dışarıdan gelen incitici veya kırıcı söze veya işe de sabırla karşı koymalıdır. Lüzumsuz olan karşılık harekete geçmemek ve tahammüllü olmak da sabra dayanır. Ashap derdi ki: "Biz, eziyete sabırla karşı koyamayan kimsenin imanını, iman sayamayız."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Bil ki, iman ikiye bölünmüştür. Biri sabır öbürü de şükürdür. Hadis-i şerifler ve dinî eserler bu yoldadır.
Sabra dair olan ayet-i kerime ve hadis-i şerifleri zikredelim:
"İsrailoğullarından da, sabrettikleri için, emrimizle doğru yolu gösterecek önderler yetiştirdik.
Onlar, (Tevrat'taki) ayetlerimizi kesin olarak biliyorlardı." (Secde, 24).
"Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katındaki ise bakidir. Biz elbette o sabredenlere, yaptıkları amelin daha güzeli ile mükâfatlarını vereceğiz." (Nahl, 98).
"Biz onları imamlar eylemiştik. Sabrettikleri takdirde, emrimizle hidayet yolunu bulabilirlerdi." (Secde, 24).
"Sabredenlere elbette mükâfat vereceğiz." (Nahl, 96).
Peygamber Efendimize bir gün, imanı sordular.
Şöyle buyurdu: "Sabır ve hoş görülü olmaktır."
Diğer hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur: "Sabır, cennet hazinelerinden bir hazinedir."
Bil ki, sabır üç şeyin bir araya gelişi sonunda meydana gelir: İlim, hal ve amel... Sabrı bir ağaca benzetirsek, ilim gövdesi; hal, dalları; amel de meyveleri olur...
Dinle, dinî yoldan elde edilecek iyi işler, sabır halinde gizlidir. Dinî iyilikler sabır içinde meydana gelir. Bir kimsenin amelinde dinî kuvvet olursa, sabırlı olur. Çünkü bu dinî kuvvet kulun yoluna nur saçar ve sabra davet eder.
Sabır işi ya bir ibadet işi için gerekir ya da, bir tabiî isteğin yerine getirilmesi için...
Tabiî isteklerden yapılacak işlerin her çeşidinde sabra ihtiyaç vardır. Ta ki, orta hal atılıp, mubahlardan öte bir yol aranmaya... İsraf yolu tutulmaya...
İbadet işinde sabredebilmek için bazı şeyleri bilmek gerekir. Başta, birkaç gün için yapılacak az sabra karşılık, ebedî bir saadet vardır, bilmeli...
İbadet işinin ifsad edilmemesi için, gösterişten korunmak, kastiyle sabredip, ibadet yaptıklarını söyleyip gezmemek ve sabırlı olmak icap eder. Sabır ibadet işinde gerekli olduğundan daha çok, behimî hislerin tatmininde lâzımdır. Sebebi ise, yukarıda anlatıldığı gibi, sabır olmayınca insan kendini salar, mubah sınırını aşar ve harama kayabilir.
Dışarıdan gelen incitici veya kırıcı söze veya işe de sabırla karşı koymalıdır. Lüzumsuz olan karşılık harekete geçmemek ve tahammüllü olmak da sabra dayanır. Ashap derdi ki: "Biz, eziyete sabırla karşı koyamayan kimsenin imanını, iman sayamayız."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.