Şakırdayan şeffaflık

Davutoğlu Ahmet Hoca yine paketleme servisi yaptı! Bu kez pakete giren şeffaflıktı. Açılım, saçılım, iç güvenlik ve yargı derken "Kamu Yönetiminde Şeffaflık" paketi sıraya girmiş oldu.Başbakan'ın açtığı paketten; mal bildirimi zorunluluğu ve süresinden imar mevzuatına kadar pek çok konu yer alırken, şeffaflığın altı özenle çizildi? Hatta yolsuzluğu ihbar eden memurun ödüllendirileceği müjdesini verdi. Evet, müjdeler olsun; artık yolsuzlukların üstü örtülmeyecekmiş, paraların, malvarlıklarının hesabı sorulacakmış ve deee para aklanmasının önüne geçilecekmiş. Miş miş miş? Davutoğlu koparamadığı kolun yerine şeffaf diyet mi ödüyordu? Sözlerinin inandırıcı olması için sâbıka kaydına bakmak lâzım. Daha dün yolsuzluk ve rüşvet şüphesi altındaki bakan eskilerini yargıdan kaçırarak, Komisyonda aklamadınız mı? Hem de ne aklama; isnad edilen suçları delillendiren Adli Tıp Kurumu ve MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) raporlarına rağmen.Adli Tıp, yasal dinlemelerin montaj olmadığını, yani doğruluğunu tespit ederken; MASAK, sâbık bakanların kuşkulu para trafiğini ortaya çıkarıyordu. Suç delilleri ortadayken bir AKP'li, suçlarını itiraf etseler bile şüphe etmem, diyerek zırvalamada zirve yapıyordu.Davutoğlu Ahmet Hoca! "Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz". Siz, şeffaflık programını hayata geçirmek istiyor musunuz, evvelemirde en tepedekini ikna edin de Yüce Divan korkusuyla cüceleşen kaçakları TBMM önünde hesaba çekin. Yetmez; şu hesabı kitabı olmayan örtülü ödeneğin örtüsünü kaldırın da şeffaflık ne imiş, görelim. Atatürk'ün millete mirası olan Orman Çiftliği'ni, Danıştay kararına meydan okuyarak imar cinayetine kurban ettiniz ve de imar hukuku literatüründe "gecekondu" statüsünden öteye geçmeyen kaçak sarayınızı yaptınız. Yargı kaçağı bakanlarla birlikte imar kaçağı yapılanmaları, adına saray(!) deseniz de, şu şeffaflık programınızın bir yerlerine yerleştiriverin ki, samimiyetinizi tartalım. Dahası var, kaçak sarayınızın çakıl taşlarına bile 1.5 milyon lira, elektrik giderine 10 milyon lira (gerisini varın siz hesap edin) harcarken, bu savurganlık hovardalığına nasıl bir şeffaflık biçeceksiniz?Yolsuzluğu ihbar edecek memurunuza bile ödül muştularken, yolsuzlukları suçüstü operasyonlarla tespit eden kamu görevlilerini cezalandırmanızı, hangi şeffaflığınızla izah edebileceksiniz?Bir yandan şeffaflık diyerek örtüleri kaldırmaktan dem vuracaksınız; diğer yandan örtülü ödeneği bütün bakanlıklar için yayma hazırlığı yapacaksınız Davutoğlu Ahmet Hoca! Kim kim kim dürüst, kim yiğit?! "Ayna" ayna söyle bana. Seçim şarkısına uygun adım marşla bir yere varamazsınız.Adına ister paket, ister program deyin, hukukun can suyu olmazsa, ölü doğmuş çocuklar gibidir.Şu son servis ettiğiniz şeffaflık paketi ancak, bağımsız yargının, hâkim teminatı sağlanmış Türk Ulusu adına karar verecek, tarafsız mahkemeleri ile hayat bulabilir.Hükümet, icraatında yandaşları için değil, tüm toplum ve vatandaşların her biri için, eşitlikçi bir yaklaşımla, adaletle hizmet yolunda yürümelidir. Hizmet yolunda hukuk devletinin ve anayasanın koyduğu işaretlere uymaz da yoldan çıkıp, keyfiliğe saparsa, karşısında yargıyı bulur. Hukuk dışı ya da kanunu dolanarak yaptığı işlem ve eylemlerden dolayı tecziye edilir. Yargılama görevi yerine göre ya Anayasa Mahkemesi (Yüce Divan sıfatını aldığı da olur) ya Yargıtay ya da Danıştay'dır. Tabii işin olmazsa olmazı yani zorunlu şartı bağımsız yargıdır.Yoksa şeffaflık, bin bir gece masalları gibi, bin odalı sarayınızda şakırdayıp durur.