Trabzonspor'da herşey Gençlerbirliği maçına kadar güllük gülüstanlık idi. İşte Trabzonspor'a ne olduysa kupayı aldıktan sonra oldu. Bordo-mavililer uzun bir uykuya daldılar. Böyle bir düşüşün yaşanacağını hiç kimse tahmin etmiyordu. Türkiye'nin en iyi futbol oynayan takımlarından biri olma unvanını almaya hak kazanan Trabzonspor'a ne oldu da böyle bir düşüş yaşandı.
23 Nisan'daki Türkiye Kupası finalinden önceki iki hafta, Trabzonspor için tam bir kabus oldu. Aybaba'nın öğrencileri 5 Mart'ta oynadıkları Kocaeli maçından beraberlikle ayrıldı. 27. hafta da İstanbul'la 0-0 beraberlikle ayrılıken, bir hafta sonra Diyarbakır'a 2-0 mağlup oldu. Asıl çöküş ise Geçlerbirliği maçından sonra yaşandı. Ne takımın eski havası kalmış, ne de o güne kadar övgüyle bahsedilen olumlu futbol. Son 6 haftada puan cetvelinde yedinci sıraya kadar indi. Ancak bu Samet Aybaba'nın yabancı olmadığı bir durum.
2000-2001 Futbol sezonunda Gençlerbirliği'ni çalıştıran ve Türkiye kupasını kazandıran Sayın Aybaba'nın öğrencileri o zaman da büyük bir düşüşe geçmişti. Gençler, kupa finalinden sonra oynadığı 7 maçtan ancak 10 puan toplayabilmişti. Demek oluyor ki Samet Aybaba böyle başarılardan sonra ekibini, diğer maçlara motive edemiyor. Bana göre çok büyük eksiklik. Yaşanan düşüşün nedenlerini futbolculara bağlamak son derece yanlış olur. Hep söyleniyor, kupa maçından sonra futbolcular üzerlerindeki rehaveti atamadılar. Bir maç iki maç olabilir, bu mazerete sığınabilirsiniz. Ya sonrası... Sayın hocam, bunlar mazeret değil. Siz, bu gün Türkiye'nin en iyi hocalarından birisi olarak gösteriliyorsanız bence de doğrudur, böyle mazeretlere sığınamazsınız. Çünkü, Trabzonspor büyük bir camia. Özellikle oynanan Galatasaray maçından sonra son derece çirkin şeyler yazılıp çizildi. Belki de haklılar. Galatasaray maçına, şu ana kadar oynamış olduğunuz tüm maçlardan daha iyi hazırlamanız gerekirdi. Çünkü eleştiriye açık olan bu tür maçlarda, yazılıp çizilenlere imkan tanımamanız gerekirdi.
Artık bunların hepsi geride kaldı. Önemil olan hatalardan ders çıkarmaktır. Camia olarak herkes gelişen bu olaylardan kendine pay çıkarsın. Bu yazılan çizilenler sadece külüp yönetimi ve teknik kadroyu bağlamıyor. Çünkü Trabzonspor'un asıl sahibi taraftardır. Bunu bilmek, buna göre davranmak gerekir. Bu tür söylentiler tüm Trabzon ve Trabzonspor'luları bağlamakta. Lütfen adımınızı atarken dikkatli olun...
23 Nisan'daki Türkiye Kupası finalinden önceki iki hafta, Trabzonspor için tam bir kabus oldu. Aybaba'nın öğrencileri 5 Mart'ta oynadıkları Kocaeli maçından beraberlikle ayrıldı. 27. hafta da İstanbul'la 0-0 beraberlikle ayrılıken, bir hafta sonra Diyarbakır'a 2-0 mağlup oldu. Asıl çöküş ise Geçlerbirliği maçından sonra yaşandı. Ne takımın eski havası kalmış, ne de o güne kadar övgüyle bahsedilen olumlu futbol. Son 6 haftada puan cetvelinde yedinci sıraya kadar indi. Ancak bu Samet Aybaba'nın yabancı olmadığı bir durum.
2000-2001 Futbol sezonunda Gençlerbirliği'ni çalıştıran ve Türkiye kupasını kazandıran Sayın Aybaba'nın öğrencileri o zaman da büyük bir düşüşe geçmişti. Gençler, kupa finalinden sonra oynadığı 7 maçtan ancak 10 puan toplayabilmişti. Demek oluyor ki Samet Aybaba böyle başarılardan sonra ekibini, diğer maçlara motive edemiyor. Bana göre çok büyük eksiklik. Yaşanan düşüşün nedenlerini futbolculara bağlamak son derece yanlış olur. Hep söyleniyor, kupa maçından sonra futbolcular üzerlerindeki rehaveti atamadılar. Bir maç iki maç olabilir, bu mazerete sığınabilirsiniz. Ya sonrası... Sayın hocam, bunlar mazeret değil. Siz, bu gün Türkiye'nin en iyi hocalarından birisi olarak gösteriliyorsanız bence de doğrudur, böyle mazeretlere sığınamazsınız. Çünkü, Trabzonspor büyük bir camia. Özellikle oynanan Galatasaray maçından sonra son derece çirkin şeyler yazılıp çizildi. Belki de haklılar. Galatasaray maçına, şu ana kadar oynamış olduğunuz tüm maçlardan daha iyi hazırlamanız gerekirdi. Çünkü eleştiriye açık olan bu tür maçlarda, yazılıp çizilenlere imkan tanımamanız gerekirdi.
Artık bunların hepsi geride kaldı. Önemil olan hatalardan ders çıkarmaktır. Camia olarak herkes gelişen bu olaylardan kendine pay çıkarsın. Bu yazılan çizilenler sadece külüp yönetimi ve teknik kadroyu bağlamıyor. Çünkü Trabzonspor'un asıl sahibi taraftardır. Bunu bilmek, buna göre davranmak gerekir. Bu tür söylentiler tüm Trabzon ve Trabzonspor'luları bağlamakta. Lütfen adımınızı atarken dikkatli olun...
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzonspor zor kazandı / 23.03.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004