Millet iradesini dikkate alarak belirlenen "erken seçim", tarihi yaklaştıkça birçok partinin kabusu haline geldi.
Barajı geçemeyeceğini anlayan partilerin seçimi erteletme çalışmaları, Cumhurbaşkanı Sezer'in, "Gerekirse Meclisi feshederim" restiyle yarıda kaldı.
Şimdi ise, seçim barajının yüksekliğinden yola çıkılarak, barajı düşürme ve siyasi partiler ile seçim konusunda değişiklik oyunu ile farklı bir yol izleniyor.
Aday olamayan veya Meclise giremeyecek sıralarda olan küskünler, Meclis Başkanlığı'na sunduğu teklif ile, Meclisin 26 Eylül'de açılmasını öngörüyorlar.
Önceki erteletme çalışmalarındaki gibi, bu yeni taktikte de ANAP önemli pay sahibi. Yeterli oy çoğunluğunu elde etmek maksadıyla AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın milletvekili adaylığını engelleyen maddeyi değiştirmeyi dahi gündeme getiren ANAP'a; YTP, SP ve DYP de destek veriyor.
Görünen o ki, milletin vekilleri, millet iradesini bir kenara bırakarak koltuk kaygısına düşmüşlerdir.
Zira, Meclisin 1 Ekimden önce açılması ve barajın düşürülmesi ile seçim kanunlarında değişikliği öngören yasa teklifinin görüşülmesi talebi de, neticesinde seçimi erteletme senaryolarının bir parçasıdır.
Bu senaryoya Meclisteki partilerin büyük çoğunluğun destek vermesi ise beklenilen bir gelişme...
Seçim, ülkenin gündeminde ilk sıraya yerleşene kadar, millet nezdinde güvenini yitirse de bir saygınlığı bulunan siyasi partiler ve siyasiler, sergiledikleri bu tavırla itibarlarını da saygınlıklarını da tamamen yitirmişlerdir.
Seçmen tarafından adeta bir film izler gibi acı bir tebessümle takip edilen bu komedide partiler son kozlarını oynamaktadır.
3 Kasım seçimleri, Cumhuriyet tarihi boyunca üzerinde en çok oynanan ve en sürprizli seçim olacaktır.
Mevcutların icraatlarından ve bu süreçte gösterdikleri iradesizlikten bunalan seçmenin tercihi, kendi iradesini dikkate alarak seçimi isteyenlerin istikametinde olacaktır.
Partiler tablosuna baktığımızda seçimi isteyen tek parti, Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Üstelik bu parti, seçim barajının aşağıya çekilmesini değil, % 20'ye yükseltilmesini talep etmektedir.
Parti programı ve projeleri incelendiğinde seçime hazır tek parti olarak dikkati çeken BTP, millet iradesini dikkate alan bu seviyeli duruşuyla seçmenin taktirini toplamaktadır.
Barajı geçemeyeceğini anlayan partilerin seçimi erteletme çalışmaları, Cumhurbaşkanı Sezer'in, "Gerekirse Meclisi feshederim" restiyle yarıda kaldı.
Şimdi ise, seçim barajının yüksekliğinden yola çıkılarak, barajı düşürme ve siyasi partiler ile seçim konusunda değişiklik oyunu ile farklı bir yol izleniyor.
Aday olamayan veya Meclise giremeyecek sıralarda olan küskünler, Meclis Başkanlığı'na sunduğu teklif ile, Meclisin 26 Eylül'de açılmasını öngörüyorlar.
Önceki erteletme çalışmalarındaki gibi, bu yeni taktikte de ANAP önemli pay sahibi. Yeterli oy çoğunluğunu elde etmek maksadıyla AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın milletvekili adaylığını engelleyen maddeyi değiştirmeyi dahi gündeme getiren ANAP'a; YTP, SP ve DYP de destek veriyor.
Görünen o ki, milletin vekilleri, millet iradesini bir kenara bırakarak koltuk kaygısına düşmüşlerdir.
Zira, Meclisin 1 Ekimden önce açılması ve barajın düşürülmesi ile seçim kanunlarında değişikliği öngören yasa teklifinin görüşülmesi talebi de, neticesinde seçimi erteletme senaryolarının bir parçasıdır.
Bu senaryoya Meclisteki partilerin büyük çoğunluğun destek vermesi ise beklenilen bir gelişme...
Seçim, ülkenin gündeminde ilk sıraya yerleşene kadar, millet nezdinde güvenini yitirse de bir saygınlığı bulunan siyasi partiler ve siyasiler, sergiledikleri bu tavırla itibarlarını da saygınlıklarını da tamamen yitirmişlerdir.
Seçmen tarafından adeta bir film izler gibi acı bir tebessümle takip edilen bu komedide partiler son kozlarını oynamaktadır.
3 Kasım seçimleri, Cumhuriyet tarihi boyunca üzerinde en çok oynanan ve en sürprizli seçim olacaktır.
Mevcutların icraatlarından ve bu süreçte gösterdikleri iradesizlikten bunalan seçmenin tercihi, kendi iradesini dikkate alarak seçimi isteyenlerin istikametinde olacaktır.
Partiler tablosuna baktığımızda seçimi isteyen tek parti, Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Üstelik bu parti, seçim barajının aşağıya çekilmesini değil, % 20'ye yükseltilmesini talep etmektedir.
Parti programı ve projeleri incelendiğinde seçime hazır tek parti olarak dikkati çeken BTP, millet iradesini dikkate alan bu seviyeli duruşuyla seçmenin taktirini toplamaktadır.
Hüseyin Kibarlı / diğer yazıları
- Başlıksız... / 19.01.2003
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002