Seçim ve güvenliğimiz

Dibe vuran ekonomiyi gizleme çabaları siyasetin çok daha dibe vurmasına neden oluyor. Şunun şurasında seçime 3 gün kalmışken özellikle siyasal iktidarın ortaklarının dili nefreti söylemekte. Söyleyecekleri başka bir şey kalmasa da kendilerinden olmayanları terörle suçlamaları ulusal güvenliğimize zarar vermektedir.

Terör, iç politika malzemesi yapılamayacak derecede önemli bir ulusal güvenlik meselesidir. Oysa siyasiler vatandaşları birbirlerine düşman eden nefret diliyle toplumu kutuplaştırırken, birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz bir ortamda ulusal güvenliğimize zarar vermektedir.

Ulusal güvenlik nedir?

Çerçeve bir kavram olan güvenlik, belli bir öznesi olmadan insan zihninde kocaman bir boşluğa neden olur. Fakat sosyal güvenlik, kamu güvenliği, kişisel güvenlik, veri güvenliği gibi güvenliği tamamlayan kavram eklendiğinde bu anlamsız boşluk daha anlaşılır hale gelir.

Ulusal güvenlik, hem bir amaç hem de bu amaca uygun yürütülen üst düzey bir politikanın ve sürecin adıdır. Yani partiler üstüdür.

1947 Ulusal Güvenlik Yasası'nın giriş kısmında amaç, "ulusal güvenliği ilgilendiren konularda tüm devlet kurumlarının Savunma Bakanlığı nezdinde, sivil denetim altında sevk ve koordine edilmesine olanak sağlayacak hukuki zemini oluşturmak" şeklinde tanımlanmıştır.

Yasada, ulusal güvenlik kapsamında devlet kurumlarının sevk ve idaresinin, güvenlikle ilgili birimlerin bir çatı altında birleştirilmesi şeklinde değil, bu amaçla oluşturulmuş bir merkezden koordinasyonu biçiminde anlaşılması gerektiği özellikle vurgulanmaktadır.

Yeryüzü şekilleri ve kaynakların eşit olmayan dağılımı bazı bölgeleri yaşam koşulları açısından avantajlı kılarken bazı bölgeleri de üretim için gereken kaynaklara sahip olmak açısından avantajlı kılmaktadır. Bu nedenle dünya tarihi ve savaşlar bir anlamda coğrafyaya hâkim olma mücadelesinin tarihidir.

Coğrafyanın bir güvenlik konusu olarak ele alınması jeopolitiği ortaya çıkarmıştır.

Strateji ise, uzun vadeli hedefler olarak kabul edildiğinde jeostrateji, bir devletin uzun vadeli ulusal çıkarlarını gerçekleştirmekte kendi coğrafik konumundan yararlanması anlamına gelir. Dolayısıyla jeostratejiyi etkileyen temel değişken devletin sınırlarıdır. Çıkarlar açısından ise jeostrateji bir devletin ilgisini kendi sınırlarının çok ötesine taşıyabilir. Bu açıdan jeostrateji bir devletin dış politikasının coğrafi faktörler dikkate alınarak yönetilmesidir.

Türkiye'nin gerek coğrafi konumu gerekse sahip olduğu üretim kaynakları, jeopolitik açıdan ulusal güvenliğimizin önemini ortaya koymaktadır.

Ulusal güvenlik konusunda anahtar kavramları yoklamaya çalıştık…

Asıl anahtar 14 Mayıs'ta sizin elinizde.