Şehitler ölmez, vatan bölünmez

Artık bu sözü hemen her gün toprağa verdiğimiz aziz şehitlerimizin cenaze törenlerinde sıkça duyar olduk.Gönül isterdi ki bu söz normal yaşantımızda da sürekli hafızalardan ve dillerden düşmesin.Bu sözün bir iddiadan öte, yaşanan bir gerçek olduğunu en net şekilde, Kahraman Türk Ordusunun; Kahraman Askerleri ortaya koymaktadır. Onlara, minnet borçluyuz.Şehitlerimiz, en kıymetli varlıkları olan "canlarını" vermekle, aslında gerek vatan, gerek kulluk görevlerini yerine getirmektedirler. Bundan dolayı da Allah tarafından mükâfatların en güzeli olan, Peygamberlikten sonra en kutsal makam olan; "Şehitlik" makamı ile mükâfatlandırılmaktadırlar."Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz" (Bakara Suresi, 154).Şehitlerin, Allah katındaki yerlerini izah sadedinde, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed (sav) Efendimiz de şehitlerin cennette erişecekleri nimetlerin güzelliğinden çok memnun kalacaklarını, Allah'tan şöyle bir talepte bulunacaklarını söylemiştir;"Ey Rabbim! Beni bir kere daha dirilt, senin yolunda ikinci kere öleyim" diye talepte bulunduklarında bu talebinin karşılanamayacağı söylenince de Şehit; "Ey Rabbim, öyleyse (benim durumumu) arkamda kalanlara ulaştır!" Şehidin bu talebi üzerine de Al-i İmran 169. ayet nazil olduğunu haber vermiştir: "Allah yolunda şehit edilenleri ölü sanma. Onlar Rablerinin katında hayat sahibidirler ve O'nun nimetleriyle rızıklanırlar" (kütübi sitte :6001 hadis).Şehitlerimiz o kadar şanlı o kadar mübarek insanlardır ki; bakınız cenaze törenlerine devlet-millet, asker-sivil birlikteliğinin sergilendiği, yüreklerin toplu vurduğu, dillerin toplu söyledikleri "şehitler ölmez vatan bölünmez" sözü dalga dalda yayılmaktadır.Müslüman Türk milletini tanımak isteyen, harici ve dâhili düşmanlar bu tabloya iyice baksınlar. Ve şunu kafalarına koysunlar "bu millet asla ölmez" tarih bunun canlı şahididir. Aziz Türk milletini yıkmak, parçalamak için oynanan oyunlar, çabalar, milletimizin birliğinin kuvvetlenmesine yaramaktadır. Bedeli can bile olsa...Şehitlerimizin aziz naaşları başında, cenaze namazlarında, mezarının başında, sivil-asker el ele, omuz omuza, adeta düşman çatlatmaktadırlar. Çatlasalar da patlasalar da bu milleti bölemezler. İnanıyorum yaratılmaya çalışılan gaflet ortamı, şehitlerimizin mübarek naaşları ve ruhları sayesinde ortadan kalkacaktır. Şimdi; ders kitaplarından "şehitlik" kavramını çıkarmak isteyen zihniyeti gönül iklimlerinizde muhasebe etmeye davet ediyorum. Bu kavramı milletin gönlünden hafızasından silmeye çalışmak, beklide aziz milletimize yapılabilecek en büyük tuzak olsa gerektir. Çünkü insan, canını ancak kutsalları için rahatça verebilir. Milletin hafızasından "vatan sevgisi imandandır" düsturunu silerseniz. Vatan duygusunu; milletimizin kutsalları arasından çıkarırsanız, Toprakları için can verecek insanları bulmakta zorlanırsınız. "Dini ve Milli" bütünlüğümüzü bozmak isteyen dâhili ve harici düşmanların çabası bunadır!Vatan millet âşıklısı, Prof. Dr. Haydar Baş beyin sürekli dilinden düşürmediği "Dinî bütünlüğümüz millî bütünlüğümüz, millî bütünlüğümüz dinî bütünlüğümüzdür" ifadesinin taşıdığı manayı; herkesi tekrar tekrar düşünmeye davet ediyorum.