logo
12 ŞUBAT 2025

Sen hep haklıydın!

11.04.2021 00:00:00
'Sen hep haklıydın!' seslendirme dosyası:
Allah'ın evi Kabe'yi ziyaret edenler iyi bilirler ki, Kabe'yle ilk defa karşı karşıya kaldığınız an nutkunuz tutulur, ne olduğunu bilemediğiniz bir güç sizi kucaklar. Hal okyanusunda yüzmeye başlarsınız. Siz, siz olmaktan çıkarsınız. Dünya, mal, mülk, çoluk, çocuk, sevgili dahi aklınıza gelmez. Mekanın sahibi size inanılmaz ikramlarda bulunur. Kendinize geldiğinizde ise ayaklarınızın yere bastığını hissedersiniz.

Kabe'deki bu halin sırrı alemlerin Rabbi'nin Kabe'ye olan nazarıdır. Ne oluyorsa o nazarın etkisiyle olduğu muhakkaktır. Burada haklı olarak akla şu sorular gelmektedir: Taştan imar edilen Kabe'deki  Allah'ın nazarını izah edemeyen akıl, hiçbir yere sığmadığı halde kalbine sığdığı mü'min kulundaki Allah'ın nazarını nasıl izah edebilir?

Kabe'yi ziyaret ettiğinde fiziki etkenlere aldanıp Allah'ın nazarından istifade edemeyenle, Allah'ın dostu ile yan yana olduğu halde nefsi etkenlere aldanıp ondaki nazardan istifade edemeyen arasında ne fark vardır?

Kabe'deki  nazarın etkisini müşahede eden nasiplilerin, Allah'ın dostundaki nazarının etkisini müşahede etmemeleri mümkün müdür?
Toplumlara örnek olmaları, kitleleri iyiliklere yönlendirmeleri, kötülüklerden uzaklaştırmaları, insanlığın dertlerine çözüm olacak reçeteler sunmaları, aranan insan olmaları, tarihe nam salmaları Allah'ın dostlarının yaşam biçimidir.

Sen tarihe öyle bir nam saldın ki; eğitimci kimliğinle vatan ve millet sevdalısı milyonlarca genci yetiştirdin, akıl ve gönül sentezinle imanımızı tekrar tazeledin, ekonomiye getirdiğin yeni bakış açısıyla kapitalizmi yerle yeksan ettin, Türk milletini Atatürk'le yeniden buluşturarak fabrika ayarlarına döndürdün, parçalanmak istenen İslam dünyasını Ehl-i Beyt'te buluşturdun ve Hakk adına daha nicelerinin altına imzanı attın.

Doğru olanı anlatan, yanlış olandan uzaklaştıran binlerce makale ve konferansın yanında, Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler, Niçin Türkiye? Hikmetin Sırları, Veda Hutbesi'nde İnsan Hakları, Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı, Yaşayan Kur'an Sünnet, İnsanı Kamil ve Nefs Mertebeleri, Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali, Ehl-i Beyt Külliyatı, Milli Ekonomi Modeli ve onlarca ciltlik eşsiz diğer eserlerinin yanı sıra Türk milletini atasıyla yeniden buluşturan muhteşem eserin Hoşgeldin Atatürk ile de altın harflerle tarihe nakşettin.

Yoğun akademik, siyasi ve ticari çalışmalarının yanında, her biri yıllarca araştırma yapmayı gerektiren, onbinlerce sayfalık bu muhteşem eserleri hangi zaman aralığında kaleme aldığını hangi akıl izah edebilir?

Sen mükemmel bir eğitimciydin, siyasetçiydin, iş adamıydın, babaydın, alimdin, hakimdin, akıl hocasıydın, örnektin, gönüllere taht kurandın. Sen Haydar Hoca'ydın.

Milli Ekonomi Modeli eserinle insanlığı "fakir baba tanrı" kısır döngüsünden kurtarıp "Allah sonsuz zengindir" hakikatiyle müjdelemiştin ya.
Milli Ekonomi Modelini uygulaman için birçok ülke sana açık çek vermişken sen hepsini reddedip "Hayır, ben Türk'üm. Annem babam beni bu millet için yetiştirdi. Bu modeli Türk milleti için yazdım, bu modeli kendi milletimi ihya etmek için uygulayacağım" diyerek zehirle pişmiş aşı tercih etmiştin ya.
"Akıl ancak Allah'ın ne olmadığını anlar. Allah akılla değil, gönülle tanınır" diyerek zikrin önemini ortaya koymuştun ya.
İnsan meçhuldür diyenlere karşı "İnsan gönüldür, gönül" demiştin ya.
Alemlerin sahibi: "Kainata sığmadım, mü'min kulumun kalbine sığdım" buyurduğunda sen de: "Benim hayatımda Allah ve Resulu'nden başka bir şey aramayın, bulamazsınız" demiştin ya.
Mel'un kazanın sonucunda girdiğin koma halinde dahi  Allah'ı zikirden ayrılmamıştın ya.
Hakk'ı haykırmaktan vazgeçmen karşılığında vadedilenleri "Ben bu davayı satmadım, satmam, satmayacağım" diyerek elinin tersiyle reddetmiştin ya.
Bu kadar sıkıntıyı çekmeye değer mi diyenlere :"Ben son nefesim için yaşıyorum" demiştin ya.
"Evladım size kaç lira kazandığınızı sormuyorum, kaç kişiye Allah'ı anlattığınızı soruyorum" demiştin ya.
Sana ihanet edenlere karşı  "Allah bunların belasını verecek" demiştin de peşinden tarumar olmuşlardı ya.
Batan ekonomiye pansuman tedbirler uygulayanlara karşı "Bunlar bu işi bilmezler. Bu işi en iyi ben bilirim, kurtuluşunuzun reçetesi bende" demiştin ya.
"Benim modelim sizi kıyamete kadar bir eli yağda bir eli balda bakar" demiştin ya.
"Evladım bunların ağa babaları bana geldiler, hocam sen bu işin başına geç diye teklif ettiler" demiştin ya.
"Milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür. Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür" diyerek inancımızın ve yurdumuzun üzerindeki sinsi oyunları bozmuştun ya.
"Gerçek hürriyet Allah'a kul olmaktır" diyerek şeytanların tuzaklarını deşifre etmiştin ya.
Cehennem mü'minin arınma yeridir diyerek, onu dahi kabul edilir hale getirmiştin ya.
 "Hakk'a koşun, Hakk'la olun, haklı ile olun, haklı olun" demiştin ya.
"Hakkınıza sahip çıkmazsanız, hakkınıza karşı en büyük haksızlığı yaparsınız" demiştin ya.
Birlik ve beraberlik mücadelenle birliğin adresi olmuştun ya.
Aidiyetin, vefanın, güzel ahlakın ne olduğunu senin yaşamında müşahhas olarak görmüştük ya.
Hançereni patlatırcasına "Aklını başına al, ayağa kalk Türk Milleti" diye haykırmıştın ya.
Her çözümsüz sende çözüm bulmuştu ya.

Daha ne yapacaktın hocam? Bizi ikna etmek için anlattın dinlemedik, yazdın okumadık, yemin ettin inanmadık, noter imzalı belge sundun dikkate almadık, konferanslar verdin izlemedik, dünyaya elini öptürdün umursamadık, okyanusları bahşettin aldırış etmedik, yarınlarımızı garanti altına aldın itimat etmedik, hayatını ortaya koydun önemsemedik.

İftiralar atıldığında, hapse girdiğinde, yasaklara maruz bırakıldığında, suikaste uğradığında, yalnız kaldığına sen hep aynı cümleyi haykırdın: "Bana bir şey yapamazsınız, benim arkamda Allah var!"

"Ölüm bedensiz hayata geçiştir, ölüm ruhun hürriyetidir, sana öyle güzel bir ölüm gösterirler ki, dönüp arkana bakmazsın" demiştin ya.
Baktın ki seni dinlemiyoruz, sana değer vermiyoruz, sözümüzde durmuyoruz, küstün bize. Küsmekle kalmadın, haklı olarak arkana bakmadın ve seni baş tacı eden hakiki dostlarının yanına gittin.
 
Sen hep haklıydın, yerden gök yüzüne kadar hep haklıydın hocam. Biz millet olarak seni dinlemedik, senin değerini bilemedik, seni çok bunalttık, canından bezdirdik. Peki sonuçta ne oldu? Şimdi milletçe perişan bir halde, karanlık bir dehlizde, sonunun ne olacağı bilinmeyene doğru, pişmanlık ve imdat çığlıkları arasında savrulup duruyoruz.

Hani evlatlar hep hata yapar, babalar da o hataları affeder ya hocam. Hani hata yapmak evlatların, affetmek de babaların şiarındandır ya hocam. Ne olur bizden babalığını esirgeme. Hatamızı anladık hocam. Hem de seni kaybetmenin günden güne ağırlaşan faturasıyla anladık.
Seni kaybetmenin sene-i devriyesinde, hatamızı affettirmek, yüzüne bakabilmek, hakkımıza sahip çıkabilmek ve son nefeste seninle olabilmek ümidiyle, evladın Hüseyin'in riyasetinde bu kutlu davayı öngördüğün cihan hakimiyeti hedefine taşımak için canla başla çalışacağımıza tekrar söz veriyoruz.

Umut ederiz ki gönlünü almak nasip olur hocam.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
İlker Kuran / diğer yazıları
Zirvede BTP lideri Hüseyin Baş var
Takipçi sayısını en çok artıran siyasi lider
İmamoğlu iddianamesi kabul edildi
7 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor
Trump’tan haydut politikası
Kovboy taktiği izliyor
Prof. Dr. Ahmet Ercan tespitini yineledi
"Ege Denizi'ndeki depremler yanardağ kaynaklı"
Ege beşik gibi
Bu sefer de 4,8'lik deprem
İstanbul için kar uyarısı
AKOM saat verdi
Mısır da bir Gazze planı hazırlıyor
Filistinlilerin Gazze'de kalmasını garanti edecek
Süper Lig'de ara transfer dönemi bitti
En çok transferi kim yaptı?
ABD'ye kaçan anne ve oğlu Türkiye'ye gönderilecek
Tok ve oğlu iade edilecek
Danimarka istihbaratından çarpıcı uyarı
Avrupa'da büyük bir savaş başlayabilir
Hamas'tan cevap bekleniyor
Netanyahu, Trump'ın ağzıyla konuştu
İnsan babasının malını bile böyle isteyemez!
Sarı Haydut'un gözü Gazze'de
İstanbul’da AVM’de yangın paniği
Akasya AVM’nin-1. katında yangın çıktı
Ayın sağlık haberi
Yaşlanmayı hızlandıran yiyeceklere dikkat
Bir bölge sürekli kan kaybediyor
Türkiye'nin en mağdur bölgesi
Zirvede BTP lideri Hüseyin Baş var
Takipçi sayısını en çok artıran siyasi lider
İmamoğlu iddianamesi kabul edildi
7 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor
Trump’tan haydut politikası
Kovboy taktiği izliyor
Prof. Dr. Ahmet Ercan tespitini yineledi
"Ege Denizi'ndeki depremler yanardağ kaynaklı"
Ege beşik gibi
Bu sefer de 4,8'lik deprem
İstanbul için kar uyarısı
AKOM saat verdi
Mısır da bir Gazze planı hazırlıyor
Filistinlilerin Gazze'de kalmasını garanti edecek
Süper Lig'de ara transfer dönemi bitti
En çok transferi kim yaptı?
ABD'ye kaçan anne ve oğlu Türkiye'ye gönderilecek
Tok ve oğlu iade edilecek
Danimarka istihbaratından çarpıcı uyarı
Avrupa'da büyük bir savaş başlayabilir
Hamas'tan cevap bekleniyor
Netanyahu, Trump'ın ağzıyla konuştu
İnsan babasının malını bile böyle isteyemez!
Sarı Haydut'un gözü Gazze'de
İstanbul’da AVM’de yangın paniği
Akasya AVM’nin-1. katında yangın çıktı
Ayın sağlık haberi
Yaşlanmayı hızlandıran yiyeceklere dikkat
Bir bölge sürekli kan kaybediyor
Türkiye'nin en mağdur bölgesi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.