Servetimiz başkalarını zengin ediyor

Türkiye’nin 3 katrilyon dolarlık maden zenginliği olduğunu yıllardır ifade ediyor Prof. Dr. Haydar Baş.
Bu kadar büyük bir servetin üzerinde oturan bir millet olarak bugün dünyanın en büyük cari açığına, dünyanın en fazla işsizine ve dünya kadar borçlara sahibiz.
Ayağınızın altında bu kadar büyük maden varlığınızın olmasının, değerlendirmediğiniz takdirde hiç bir anlamı yok.
Bu kadar büyük bir serveti bilmek yetmiyor, çıkarmak da yetmiyor. Neticede bugün çıkarılan madenlerimizin ihmal edilebilecek kadar az bir miktarı millete kalıyor.
Peki, ne yapmak lazım?
Bu zenginlikleri çıkaracaksınız, milletinize en fazla karı nasıl sağlıyorsanız o şekilde o değerlendirip, devreye koyacaksınız.
İşte bunun yolunu, yöntemini Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet – Milli Devlet tezlerinde etraflıca uzun zamandır dile getiriyor.
Milli Ekonomi Modeli’nde ifade ettiği gibi Prof. Dr. Baş, Türkiye’nin sahip olduğu yeraltı ve yer üstü zenginlikleri devlet-millet ortaklığıyla işletmeye açacaktı.
Sayın Baş’ın öngördüğü gibi Türkiye’nin sahip olduğu petrol rezervlerini işletmek için devlet bir şirket kurup bu şirketin yüzde 49’una halkı ortak etse kötü mü olurdu?
Bugün yabancı petrol şirketlerinin kendi ülkelerine kaçırdıkları devasa karlar hem Türk devletini hem de milletimizi zengin ederdi.
Hakeza altın, bor, bakır, demir, çinko, toryum, uranyum, gümüş, mermer vs zenginliklerimizin her biri için de birer şirket kurulup millet ortak edilseydi kötü mü olurdu?
Olmazdı.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın projeleri devreye girmiş olsaydı bugün Türkiye’nin zenginliklerini vücuttaki kanı emen sülük gibi söğüşleyen ecnebilerin elde ettikleri kazançlar milletin cebine giriyor olacaktı.
Günümüzde Türkiye’de çıkan petrolün yalnızca yüzde 2’si devlete kalmaktadır. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş sadece petrol değil, Türkiye’de çıkarılan bütün madenlerin yüzde yüzünü milletinin emrine amade kılacaktı. Yüzde 49’unu zaten milletine verecekti geriye kalan yüzde 51’i ise milletinin hayat standardını yükseltecek hizmetleri sağlaması için devletin gelir hanesine yazılacaktı.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın projeleri uygulanmadığı için Türk milletini zengin kılacak olan madenlerimiz bugün başka ülkelerin halklarını zengin etmektedir. Milletimiz ise dilenci misali fakirliğe mahkûm edilmiştir.
O yüzden bu durumdan kurtulmak istiyorsak Prof. Dr. Haydar Baş’a kulak vermek zorundayız.
Türkiye’nin başka çaresi, başka bir çıkış yolu yoktur.
Başka kimsede Milli Ekonomi Modeli gibi bir plan, bir program ve proje yok.
Başka hiçbir siyasi Prof. Dr. Haydar Baş’ın dediklerini diyemiyor.
Milletimizin önündeki tek çıkış yolunun Sayın Prof. Dr. Haydar Baş’ın açtığı kulvar olduğunu görmek için daha ne kadar fatura ödemek zorundayız?
Bu yanlış gidişe bir an önce dur demek ve milletimizin sahip olduğu zenginliklerin başka milletleri zenginleştirmesine, dolayısıyla da ülkemizin fakir kalmasına dur demek istiyorsak hepimizin önünde yegâne adres olarak Prof. Dr. Haydar Baş var.