Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürsel Dursun, sürekli konuşan kişilerde ses yorgunluğu gelişebileceğini belirterek, "Bu nedenle çok fazla konuşmayın. İyice düşünerek, ne söyleyeceğinize karar verip öyle konuşmaya başlayın" uyarısı yaptı.
Doç. Dr. Gürsel Dursun, sesin de diğer organlar gibi hastalanabileceğine işaret ederek, sesin bilinçli ve dikkatli biçimde kullanılması gerektiğini söyledi. Opera sanatçılarından sekreterlere, öğretmenlerden politikacılara kadar sesini kullanarak hayatını kazanan herkesin, ses kullanımı ve sesin korunması konusunda dikkatli olmasını öneren Doç. Dr. Dursun, şöyle dedi:
"Boğazınızı kazır tarzda temizlemeyin, öksürmeyin ve bağırmayın. Genelde gıcıklanmayı önlemek ya da mevcut salgıları temizlemek için boğazımızı temizleme ve öksürme ihtiyacı hissederiz. Ancak, bu hareket ses tellerinin çok şiddetli şekilde birbirlerine çarpmalarına ve tahrişine neden olur. Boğaz temizleme ihtiyacı hissedildiğinde tercih edilecek en iyi yöntem, hızla burnu çekip yutkunmaktır."
"Fısıldamadan konuşun"
Fısıldamanın da ses tellerine zarar verebilecek bir konuşma şekli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Dursun, stresin de sesin zorunlu kullanımına neden olarak ses tellerinde hasarlara neden olabileceğini kaydetti. Doç. Dr. Dursun, "gevşetme teknikleri"nin seste iyileşmeye yol açarak, daha etkili ve uzun konuşma şekli sağlayabileceğini belirterek, periyodik olarak omuz, boyun ve yüz kaslarının gevşetilmesini istedi. Aşırı kuruluğun ses tellerinde tahrişe ve şişmeye neden olduğunu, alerji, grip ilaçları ve idrar söktürücüler gibi bazı ilaçların da ses telleri üzerindeki salgıları azaltarak sesi olumsuz etkilediğini anlatan Doç. Dr. Dursun, bu gibi ilaçları kullanırken beraberinde bol su ve sıvı gıdalar alınmasını önerdi. Doç. Dr. Dursun, şu uyarıları yaptı:"Ağır yük kaldırmayın, itmeyin ve çekmeyin. Kahve ve çayı çok tüketmeyin, boğaz pastillerini kullanmayın. Telefon görüşmelerinden kaçının. Mümkün olduğunca az ve öz konuşun. İyice düşünerek, ne söyleyeceğinize karar verip öyle konuşmaya başlayın. Konuşmaya başlarken nefes almayı unutmayın. Uzun cümlelerden kaçının ve her yeni cümleye nefes alarak başlayın. Ancak, çok derin nefes almayın ve nefes alırken omuzlarınızı veya göğüs kafesinizi hareket ettirmeyin. Konuşma sırasında 'aaa', 'eee' gibi boşluk doldurucu sesleri kullanmayın. Konuşma hızını azaltın. Sesinizin yorulduğunu hissederseniz konuşmayı kesin. Sohbet konuşmalarını siz başlatmayın."
"Nefesinizi kullanmayı öğrenin"
Doç. Dr. Dursun, konuşma sırasında, bir nefeste gerektiğinden fazla kelime söylememeye, cümleleri bölmeye, önemli kelimelerden önce duraklamaya, yazılı metinleri okurken virgüllerde yeni bir nefes almaya özen gösterilmesini istedi. Doç. Dr. Gürsel Dursun, "Bu işlemleri çok sık tekrarlayarak alışın ve konuşmanın anlamını ve akışını bozmayacak şekilde nefesinizi kullanmayı öğrenin. Unutmayın ki, güzel ve doğal bir ses için ses tellerinin titreşmesi yanında güçlü ve doğru bir solunum desteği gerekir" diye konuştu.
Sigara olumsuz etkiliyor
Sigaranın da boğaz, gırtlak ve akciğer dokuları üzerine olumsuz etkileri bulunduğuna işaret eden Doç. Dr. Dursun, günlük aşırı alkol kullanımı sonucu ses telleri üzerindeki ince kan damarlarının genişleyeceğini ve ses kısıklığı ile beraber düşük perdeli kalın bir sesin oluşacağını ifade etti.