Sesler

Bir çocuğa gökgürültüsünün sebebini anlatırken küfran-ı nimetten bahsetmeye cesaretimiz var mıdır? Ne gariptir ki, insanoğlu Rabbine karşı nankör, isyankâr olur da gök gürültüsünü işitmeye hazır değildir çoğu zaman.Ses, dalgalar halinde yayılır, kulak zarına çarptıktan sonra insan vücudunun en küçük kemikleri olan çekiç, örs ve üzengi adı verilen üçlü bir düzeneği titreştirir. Daha sonra duyma siniri devreye girer, sinyaller beyne iletilir, burada (sinyaller) tanınır ve anlam kazanır. Ya içimizdeki sesler?İçimizdeki sesi duyabilmek için ne titreşime, ne dalgalara, ne kulak zarına, ne de işitme sinirine ihtiyaç var, malum içimizdeki ses en derinden ses verir. Yanlış davransak "dur" der, yanlış konuşsak "sus" der. Onun yaptığı muhasebeyi ancak bazı başka iç sesler yapar. İç sesimizi yönlendiren muhakemenin ancak bir eğitimin sonucu olması gerektiğini sadece bizler değil çocuklar da bilir, onlar da söyler.İçimizdeki ses? Onu besleyen, onu büyüten, onu terbiye eden ve sonra ona iç rahatlığı ile uyabilen yine insanın kendisidir. İçimizdeki ses çok önemli bir yönlendiricidir. Onu gereğince eğitmezsek bize hoş olmayan fikirleri de fısıldayabilir. Bilerek yapılan her hata bilgeliğe giden yolda ayağımızı kaydırabilecek bir etkiye sahiptir.Ses deyince aklımıza işitme engelliler de gelir. Allah onlara güçlü hisler ve gören gözler verdiyse onlara da ne mutlu. Kimi zaman metro aracında rastlaşıyoruz. Hiç ses duymadan yaşamak, bilmiyoruz kolay olmamalı.İnsan ömründeki özel dakikalar? Seher vaktinde nesli tükenmekte olan "şehirdeki kuşların" Allah'ı anmaları ne kadar huzur verici, ne kadar sakinleştiricidir değil mi? Bu güzel sesleri duyabildiğimiz için şükredelim ancak işitme engellilerin de çok şükredecek halleri vardır."Ne müşkül hacetin varsa hemen arz eyle Allah'a." Biz de ekleyelim: Eğer bunu güzel sesimizle yapabilirsek hiç O'nun hoşuna gitmez mi? İlginç olan Yaradan sesimizi duymak için duanın kabulünü geciktirebilirmiş?