Seyr halinde

Bir insanla arkadaşlık kurmak bazı zamanlarda ne kadar kolay  bazense ne kadar zordur. Aynı yola baş koymuş hemen hemen aynı eğitim düzeyinde, aileleri benzer yapıda olanların  arkadaşlık kurmaları daha kolay.Daha önce seyr-i sülukda bir basamak olan fena fil-ihvan yani aynı yola baş koyduğumuz kardeşimizin sevgisinde yok olma, yani onu çok sevme, kendimize tercih etme halinden bahsetmiştik. Bu hal kişinin içinden gelen bir coşku ile olur. Zaten seyr-i süluk eden kişi içinde duyduğu coşku nedeniyle böyle bir seyre karar vermiştir.Coşkunun kaynağı muhtelif olabilir. İnsanlar Arş'ı, Kürs'ü, Levh-i mahfuz'u talim ettiklerinde ve bir gün bütün bu alemin yok olacağını ve Allah'ın baki kalacağını öğrendiklerinde ya da İlahi aşktan onlara bir zerre dokunduğunda içlerinde tarifsiz bir coşku duyarlar.İlahi aşktan bir zerrenin, salike dokunması  ortak sevilen insan-ı kamilin bir sözünden, bir bakışından ya da bir halinden kaynaklanabilir. Bu küçük cezbe hali saliki nice günler seyrinde tutmak için yeterlidir. Ancak bir süre sonra cezbe hali azalabilir artık salik kendi gücüyle kulaçlarını atmak  zorundadır. Bu haller böylelikle birbirini izler. Her halin kendine özgü güzellikleri ve zorlukları vardır. Salik bu zorlukları kardeşinin haline bakarak ve kardeşi ile konuşarak, deyim yerindeyse halleşerek, hemdem olarak aşabilir. Aşamasa bile kardeşinin aynasında kendini seyreder.Aynı yola seyredenler kalbi arınma çalışmalarını  birlikte gerçekleştirir, birbirlerine manen yardımda bulunurlar.Merhaba sevgili okuyucular, insan hep ister ki İlahi aşktan ona bir zerre dokunsun, böylece cuşa gelsin kendinden geçsin, ancak bu her istediğimiz zaman olmuyor. Allah'ı zikrettiğimizde, andığımızda muhabbetullaha erişmemiz kolaylaşıyor.Ramazanda cuşa gelmek duası ile ulaşabildiğimiz her yere gönülden selam olsun.