Dünden devam...
İblis, anlatmaya devam etti:
-Ya Muhammed (sav) bilmez misin; benim yetmiş bin tane çocuğum var. Bunların herbirini bir başka yere tayin etmişimdir. Sonra o her çocuğumla birlikte yine yetmiş bin tane şeytan vardır.
Onların bir kısmını ulemaya gönderirim.
Bir kısımını gençlere yolladım.
Bir kısmını da alim abidlere saldım.
Bir kısmını da, ihtiyar kadınlara musallat ettim.
Bizimkilerin gençlerle ve çocuklarla araları iyi, bir anlaşmazlıkları yok. Abid ve zahitlere musallat olanlar, onları halden hale sokarlar. Bir tepeden öbürüne... hep dolaştırıp dururlar. Öyle bir hal alırlar ki; başlarlar, sebeplerden herhangi birine sövmeye... İşte böylece, onlardan ihlası alırız... Onlar, bu halleri ile, yaptıkları ibadeti, ihlassız yaparlar gayri. Ama bu hallerinin farkında olamazlar.
İblis, anlatmaya devamla bazı kötü huylar üzerinde durdu. Ve onların herbirinden nasıl istifade ettiğini anlattı. Özellikle, yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen (Hz. Adem ve Hz. Havva'yı aldatan) benim. Kimler yalan söylüyorlarsa onlar benim dostum, yalan yere yemin ederlerse sevgilimdirler. Gıybet ve koğuculuk benim meyvalarım ve şenliğimdir. Faiz yiyenler benim oturma arkadaşlarım, zina edenler dostum, sarhoşlar yatak arkadaşım, hırsızlar misafirim, sihirbazlar elçim, eşlerin hanımlarını boşamaları gözümün nuru, Cuma namazını bırakanlar sevgililerim.
Resululah (sav) Efendimiz bu defa başka bir mevzua geçti ve şöyle sordu:
-Ya lâin, senin kalbini ne kırar?
-Tevbe edenlerin tevbesi cismimi eritir, gece ve gündüz Allah'a (cc) yapılan bol bol istiğfar ciğerimi parçalar ve çürütür. Gizli sadaka yüzümü buruşturur, gece namazı gözlerimi kör eder, çokça kılınan cemaat namazı başımı eğdirir.
Resulullah Efendimiz (sav) tekrar sordu:
-Peki sana göre insanların en saadetlisi kimdir?
-Namazlarını bilerek kasten bırakanlar.
-Peki en şakisi kim?
-Cimriler.
-Peki seni işinden ne alıkoyar ve yemeği nasıl yersin?
-Ulema meclisleri ve yemeği sol elimle parmaklarımın ucu ile yerim.
-Peki, sam yeli estiğinde ve ortalığı sıcaklık bastığı zaman çocuklarını nerede gölgelendirirsin?
-İnsanların tırnakları arasında.
İblis yine anlatmaya devam etti:
Rabbimden on şey talep ettim.
1-Ademoğullarının malına ve evladına ortak ede, talebim kabul olundu. "Onlara ortak ol. Mallarına ve çocuklarına. Onlara vaad et. Halbuki şeytan onlara en çok gurur vaad eder" (17/64) ayet-i celilesi ile sabittir. Her besmelesiz kesilen hayvan etinden haram ve faiz karışan yemekten yerim. Her kim hayvana ve bineğine binerken, helal yola gitmeyi değil de aksini isteyerek binerse ben de onunla beraber binerim, yol arkadaşı olurum.
2-Bana bir ev vermesini diledim. Hamamları bana ev olarak verdi.
3-Bana bir mescid vermesini diledim. Pazar yerlerini bana birer mescid yaptı.
4-Benim için bir okuma kitabı vermesini istedim. Uygunsuz şiirleri bana okuma kitabı yaptı.
5-Benim için bir ezan vere. Mezmurları verdi.
6-Diledim ki; bana bir yatak arkadaşı vere... Sarhoşları verdi.
7-Diledim ki; bana bir yardımcı vere... Bunun için de kaderiye mensuplarını verdi.
8-İstedim ki; bana kardeşler vere. Mallarını boş yere ve masiyet yoluna harcayanları verdi. (Bu, ayet-i kerime ile sabit: "O kimseler ki; mallarını boş yere harcarlar... Onlar şeytanın kardeşleri olmuşlardır"-7/27-).
9-Ademoğullarını ben göreyim, ama onlar beni görmesinler.
10-Ademoğullarının kan mecralarını bana yol yapa... Bu da oldu. Bütün isteklerim verildi. Ben bu hallerimle iftihar ederim. Benimle beraber olanlar, seninle beraber olanlardan çok fazla, kıyamete kadar da böylece benimle olacaklar...
Resulûllah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:
-Ya lain; eğer söylediklerini, Allah-u Teala'nın kitabındaki ayetlerle isbat etmeseydin. Seni tasdik etmezdim.
İblis, anlatmaya devam etti:
-Ya Muhammed (sav) bilmez misin; benim yetmiş bin tane çocuğum var. Bunların herbirini bir başka yere tayin etmişimdir. Sonra o her çocuğumla birlikte yine yetmiş bin tane şeytan vardır.
Onların bir kısmını ulemaya gönderirim.
Bir kısımını gençlere yolladım.
Bir kısmını da alim abidlere saldım.
Bir kısmını da, ihtiyar kadınlara musallat ettim.
Bizimkilerin gençlerle ve çocuklarla araları iyi, bir anlaşmazlıkları yok. Abid ve zahitlere musallat olanlar, onları halden hale sokarlar. Bir tepeden öbürüne... hep dolaştırıp dururlar. Öyle bir hal alırlar ki; başlarlar, sebeplerden herhangi birine sövmeye... İşte böylece, onlardan ihlası alırız... Onlar, bu halleri ile, yaptıkları ibadeti, ihlassız yaparlar gayri. Ama bu hallerinin farkında olamazlar.
İblis, anlatmaya devamla bazı kötü huylar üzerinde durdu. Ve onların herbirinden nasıl istifade ettiğini anlattı. Özellikle, yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen (Hz. Adem ve Hz. Havva'yı aldatan) benim. Kimler yalan söylüyorlarsa onlar benim dostum, yalan yere yemin ederlerse sevgilimdirler. Gıybet ve koğuculuk benim meyvalarım ve şenliğimdir. Faiz yiyenler benim oturma arkadaşlarım, zina edenler dostum, sarhoşlar yatak arkadaşım, hırsızlar misafirim, sihirbazlar elçim, eşlerin hanımlarını boşamaları gözümün nuru, Cuma namazını bırakanlar sevgililerim.
Resululah (sav) Efendimiz bu defa başka bir mevzua geçti ve şöyle sordu:
-Ya lâin, senin kalbini ne kırar?
-Tevbe edenlerin tevbesi cismimi eritir, gece ve gündüz Allah'a (cc) yapılan bol bol istiğfar ciğerimi parçalar ve çürütür. Gizli sadaka yüzümü buruşturur, gece namazı gözlerimi kör eder, çokça kılınan cemaat namazı başımı eğdirir.
Resulullah Efendimiz (sav) tekrar sordu:
-Peki sana göre insanların en saadetlisi kimdir?
-Namazlarını bilerek kasten bırakanlar.
-Peki en şakisi kim?
-Cimriler.
-Peki seni işinden ne alıkoyar ve yemeği nasıl yersin?
-Ulema meclisleri ve yemeği sol elimle parmaklarımın ucu ile yerim.
-Peki, sam yeli estiğinde ve ortalığı sıcaklık bastığı zaman çocuklarını nerede gölgelendirirsin?
-İnsanların tırnakları arasında.
İblis yine anlatmaya devam etti:
Rabbimden on şey talep ettim.
1-Ademoğullarının malına ve evladına ortak ede, talebim kabul olundu. "Onlara ortak ol. Mallarına ve çocuklarına. Onlara vaad et. Halbuki şeytan onlara en çok gurur vaad eder" (17/64) ayet-i celilesi ile sabittir. Her besmelesiz kesilen hayvan etinden haram ve faiz karışan yemekten yerim. Her kim hayvana ve bineğine binerken, helal yola gitmeyi değil de aksini isteyerek binerse ben de onunla beraber binerim, yol arkadaşı olurum.
2-Bana bir ev vermesini diledim. Hamamları bana ev olarak verdi.
3-Bana bir mescid vermesini diledim. Pazar yerlerini bana birer mescid yaptı.
4-Benim için bir okuma kitabı vermesini istedim. Uygunsuz şiirleri bana okuma kitabı yaptı.
5-Benim için bir ezan vere. Mezmurları verdi.
6-Diledim ki; bana bir yatak arkadaşı vere... Sarhoşları verdi.
7-Diledim ki; bana bir yardımcı vere... Bunun için de kaderiye mensuplarını verdi.
8-İstedim ki; bana kardeşler vere. Mallarını boş yere ve masiyet yoluna harcayanları verdi. (Bu, ayet-i kerime ile sabit: "O kimseler ki; mallarını boş yere harcarlar... Onlar şeytanın kardeşleri olmuşlardır"-7/27-).
9-Ademoğullarını ben göreyim, ama onlar beni görmesinler.
10-Ademoğullarının kan mecralarını bana yol yapa... Bu da oldu. Bütün isteklerim verildi. Ben bu hallerimle iftihar ederim. Benimle beraber olanlar, seninle beraber olanlardan çok fazla, kıyamete kadar da böylece benimle olacaklar...
Resulûllah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:
-Ya lain; eğer söylediklerini, Allah-u Teala'nın kitabındaki ayetlerle isbat etmeseydin. Seni tasdik etmezdim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.