Hükümetin vatandaşların mülteci ve sığınmacı istemediğini duyması için kaç kişi aynı anda haykırması gerekiyor?
10 bin mi?
20 bin mi?
Yoksa daha fazlası mı?
O da oldu işte.
20 bin seyirci kapasiteli İzmir Gürsel Aksel Stadı'nda oynanan Türkiye - Litvanya maçında tribünler hep bir ağızdan "ülkemde mülteci istemiyorum" tezahüratı yaptı.
Daha net bir mesaj olabilir mi?
Artık vatandaşlar, hükümetin sığınmacı politikasına karşı eleştirilerini statlara kadar taşıyor.
Peki, hükümetin bunları duymaya niyeti var mı?
Bu soruya var diyebilmek hâlâ pek mümkün değil. Seçim biraz daha yakınlaştığında ve anketlerde oy erimesi hızlanırsa belki…
Tüm şehirlerimizi, özellikle de büyükşehirlerimizi mülteci ve sığınmacı işgalinden kurtaracak hayati kararlar maalesef alınmıyor.
Her gün yakalan ve geri gönderme merkezlerine gönderilen sığınmacıların belki de kat kat fazlası o şehirlerimize kaçak yollardan giriyor.
Bunun önlenmesi için insan hakları ihlali yapılsın demiyorum, ancak hükümetin tavizsiz bir politika belirlemesi ve yakaladığı tüm kaçak mülteci ve sığınmacıları hızla sınır dışı edecek prosedürleri işletmesi gerekiyor.
Bu sayede ülkemiz sığınmacılar için cazibe merkezi olmaktan belki çıkarılabilir.
Kaçak göçmen ve sığınmacılar konusunda birçok ülkede yaşananların tam tersi uygulamalar bizde yaşanıyor.
Buna en güncel örnek İngiltere.
İngiltere'de hükümet yasa dışı olarak ülkede bulunan göçmenleri Ruanda'ya göndermek için 14 Nisan'da bir anlaşma yaptı. Temel amaç İngiltere'ye gelmeyi aklına koyan kaçakları bu fikirlerinden caydırmak…
Önceki gün sığınmacıları İngiltere'den Ruanda'ya taşıyacak ilk uçağın kalkışı AİHM kararıyla engellendi.
İngiltere'de yargı başta olmak üzere kilise ve çoğu sivil toplum kuruluşları göçmenlerin bu şekilde Ruanda'ya gönderilmesine karşı. Hükümet ise Ruanda planıyla ülkenin sırtındaki bu kamburdan kurtulmaya kararlı.
Ülkemizde ise hemen herkes sığınmacıların ülkeden gönderilmesini isterken, futbol müsabakalarında dahi "ülkemde mülteci istemiyorum" tezahüratları yapılırken, hükümet ise 'sığınmacıları göndermem' diyor.
Üstelik İngiltere'de tartışma konusu olan kaçak göçmenlerin sayısı, ülkemizde bulunanların sayısına kıyasla komik denecek kadar az.
İngiltere Suç Dairesi raporuna göre, ülkedeki kaçak göçmen sayısı 2020'de yaklaşık 9 bin iken, 2021'de 15 bini bulmuş. Haziran 2022 itibarıyla ise İngiltere'de yasa dışı bulunanların sayısının 20 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
Yani bütün yaygara bu 20 bin kaçak göçmen için.
Bizde ise resmi verilere göre 'geçici' statüde yaklaşık 3.7 milyon kayıtlı Suriyeli sığınmacı bulunuyorken, gayrı resmi tahminlere göre kayıtlı olmayanlarla birlikte bu sayı 8 milyonu aşıyor.
Ülkemizde bulunanlar kadar sığınmacı İngiltere'ye dolsa, sanırım İngilizler, sığınmacıları göndermek yerine kendileri Ruanda'ya taşınmayı dahi düşünebilirler.
Sözün özü ülkesini düşünen politikacılar için 20 bin sığınmacı çok, şahsını düşünen politikacılar için 8 milyon sığınmacı az…