logo
25 NİSAN 2024

Sığınmacı sorunu

03.08.2021 00:00:00
'Sığınmacı sorunu' seslendirme dosyası:

Geçen haftaki yazımda devletin korunmasının, devleti idare edenlerin bilgili, görgülü, adil, sorumluluk sahibi ve vicdanlı olması gerektiğini belirtmiştim. Bu haftaki gelişmeler tam da yazıda değindiğim konuları doğrular şekilde gerçekleşti.

Önce AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İktidara geldiğimizde Suriyelileri göndereceğiz" şeklindeki açıklamalarına; "Pratik olarak bu mümkün değil. Pratik olarak ülkenize sığınmış, belli koşullarda göçmen ve mülteci statüsü elde etmiş olan insanları apar topar, paldır küldür dışarı atmak veya göndermek diye bir durum zaten söz konusu olamaz. Çok önemli bazı yerlerden Suriyelileri bir çekin, Suriyeliler bir gitsin, ülke ekonomisi çöker" şeklinde yanıt verdi. Bu açıklama neresinden tutarsanız tutun bir acizlik göstergesidir. AKP'nin güzelim ülkemizin ekonomisini getirdiği durumun itirafıdır.  

Yasadışı göç ve düzensiz göçle mücadele, akıl ve öngörü gerektiren bir süreçtir. Bu süreç ancak konusunda uzman; mevcut olayları analiz edebilen, iç yüzünü kavrayabilen ve böylelikle uzun vadede meydana getireceği sonuçları değerlendirebilen idareci kadroyla yürütülebilir. Suriye'de meydana gelen iç savaşın daha ilk günlerinde merhum Prof. Dr. Haydar Baş, bu karışıklıkların Ortadoğu ve ülkemizde istikrarsızlık yaratmak isteyen küresel güçler tarafından planlandığını; CIA ve Mossad tarafından desteklenen ve silahlandırılan terörist gruplar tarafından yapıldığını söyledi. Prof. Dr. Baş, bu olayların küresel bir oyunun önemli bir parçası olduğunu ve asıl hedefin Suriye ve Türkiye'yi bölerek Arz-ı Mev'ud (Vadedilmiş Topraklar) projesini hayata geçirmek olduğunu belirtti. 

Olaylar gerçekten de bu şekilde gelişti. Tarih Prof. Dr. Haydar Baş'ı yine haklı çıkardı. Ancak Rusya ve İran'ın desteği, Beşar Esad'ın dirayetli duruşu sayesinde bu silahlı gruplar Suriye'yi parçalamayı başaramadı. İç savaş giderek uzadı, milyonlarca insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. AB'nin çok katı tutumu sebebiyle sığınmacıların büyük bölümü ülkemizde kaldı. Tabir yerindeyse ülkemiz sığınmacıların toplanma merkezi haline geldi. Bu sığınmacıların ülkeye girişleri sırasında yeterli istihbari araştırma yapılamadığı için çok sayıda terörist de ülkemize giriş yaptı. Böylelikle ülkemiz bugün itibariyle (diğer ülkelerden gelenlerle de beraber) yaklaşık 10 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. 

Bu sığınmacıların önemli bir bölümü Suriye'nin kuzeydoğusundan geldi. Yani bir anlamda bu bölge bölücü terör örgütü tarafından oluşturulması planlanan de facto yapılanma için, aynen Musul ve Kerkük'te olduğu gibi boşaltıldı.

Diğer taraftan bu sığınmacılar ülkenin demografik yapısının değişmesine, eğitim ve sağlık politikalarının sekteye uğramasına, kültürel yozlaşmaya, suç oranının artmasına ve ülkede yabancı düşmanlığının hortlamasına neden oldu. Yasin Aktay'ın dediği gibi ekonomiye destek olmak şöyle dursun, ülkemize yaklaşık maliyetleri 80 milyar doları buldu.

AKP hükümeti mezhepçi bir anlayışla, çok değil birkaç sene önce kardeş olarak adlandırılan Beşar Esad'ı devirmek için bazı muhalif silahlı gruplara her türlü yardımı yaptı. Hatta Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adlı gruba paralel bir devlet yapılanması dahi kurdurdu. 

Aslında olaylar doğru analiz edildiğinde yapılması gereken, Suriye hükümeti ile birlikte hareket ederek iç savaşın sona ermesi için çabalamak ve bölücü terör örgütünün güneyimizdeki yapılanması müsaade etmemek olmalıydı. Böylelikle ülkemiz hem Suriye topraklarında operasyon yapmak, hem de bu boyutta bir sığınmacı sorunuyla uğraşmak zorunda kalmayacaktı. 

Türk milleti merhametli ve yardımseverdir. Tabii ki hayatları tehdit altında olan sivilleri ortada bırakmak bize yakışmaz. Bu insanları geçici süreyle misafir etmek için sınır hattında bir tampon bölge oluşturulmalı ve bizim de desteğimizle Suriye'de durum normale dönmeye başladıktan sonra sığınmacılar bir plan dâhilinde geri gönderilmeliydi. Geçtiğimiz günlerde Suriye'de seçimler yapıldı ve yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Beşar Esad sığınmacıların ülkelerine geri dönebileceğini açıkladı. Aslında bu bir diyalog mesajıdır ve iyi değerlendirilmelidir. Böylelikle güneyimizdeki oluşum iki ülkenin ortak çabasıyla yok edilir, bölgede istikrar sağlanır ve sığınmacı konusu da çözülmüş olur. 

Şu anda ülkemizde her türlü istihbarat örgütü tarafından kullanılmaya elverişli, gelecekte de etnik sorunlar yaratmaya hazır, eğitimsiz bir topluluk bulunmaktadır. Bu sorundan kurtulmak için gereken adımlar acilen atılmalıdır. Ancak, bu adımların Yasin Aktay gibi "Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" diyen bir tarih bilgisi yoksunu insanın danışman olduğu kadrolar tarafından atılması mümkün değildir.

Bu adımlar ancak Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet/Milli Devlet projelerini hayata geçirebilecek, öngörü sahibi, uzun vadeli planlamalarla milli hedeflerimizi elde etmek için varını yoğunu ortaya koyacak, samimi ve ehil Hüseyin Baş liderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıyla atılabilir.

 
 
Selim Oktay / diğer yazıları
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.