Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan'a gitti. Sonra dönüş yolunda açıklamalar yaptı."Dünya gözünde olumlu bir imaj çizdik" dedi.Başka?"Bu ziyaretim takdirle karşılanacak ve cesaret olarak görülecektir"Ve?"Türkiye negatif imajı hak etmiyor" dedi.Ve dahi ekledi?"Kafkaslar'da yaşanan konjonktür Türkiye'nin inisiyatif almasına imkan veriyor."Türkiye'yi, AKP hükümetini ve Ermenistan'ı tanımasak biz de havaya girerdik bu sözler üzerine.Türkler kadar dünyayı umursayan başka millet yoktur sanırım. İmajımız olumlu olsun, aman bizi takdir etsinler ve cesur bilsinler diye davranmak sadece bizim devlet adamlarımıza mahsus özellikler.Hatta kendi kendimize zarar vermek pahasına -Ermenistan konusunda olduğu gibi- dünyayı etkilemeye çalışırız.Cumhurbaşkanı Gül'ün bu sözleri size ne hissettirdi bilmiyorum ama bana Kıbrıs'ta Annan planının referanduma sunulduğu günleri anımsattı.Ne alakası var canım demeyin?O günlerde Türkiye'nin tezi Sayın Gül'ün bugün ifade ettiği temellere oturuyordu.Hangi temeller bunlar?Olumlu imaj, takdir edilmek ve cesur görünmek?Türkiye Annan planına KKTC halkının "evet" demesini sağlayarak dünyaya hoş görünmek istiyordu. Rumları da kötü göstereceklerdi. Neticede KKTC halkı evet dedi Rumlar ise hayır.Ne ABD'nin ne AB'nin ne de diğer ülkelerin KKTC'ye karşı tavırları değişmedi.ABD Gül'ün Ermenistan ziyaretinde olduğu gibi, "Türk tarafı referandumda evet demekle büyük ve tarihi bir adım atmıştır" dedi.Referanduma evet denmesi gerektiğini günlerce sayfa sayfa yazan basın "AB'nin, Rumları cezalandırması bekleniyor" gibi yazılar yazdı.Tahmin edeceğiniz gibi AB Rumları hiç cezalandırmadı. Şu sıralarda Türklerden yeni tavizler isteme noktasına gelmiş durumdalar.Başbakan Erdoğan, 6 Nisan 2004'de referandumdan önce "Rum tarafı Annan Planı'na 'hayır' derse çok zor durumda kalacaktır. KKTC'yi Türkiye tanıyordu, Şimdi herkes tanıyacak'' demişti.Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise "Türk tarafının 'evet' demesi halinde ambargolar kalkar..." demişti.Ali Babacan da "Kuzey Kıbrıs referanduma 'evet', Rum kesimi 'hayır' derse, AB sürecinde Kıbrıs artık sorun olmaktan çıkacaktır. Bu artık AB ile Rum kesimi arasında bir sorun haline gelecektir'' demişti.Sonuç ne Başbakan Erdoğan'ın dediği gibi oldu, ne Gül'ün ne de Babacan'ın.Rumlar "hayır" dediler ve kazandılar.Türkler "evet" dediler ama yine kaybettiler.İşte şimdi de benzer bir şeyi yaşıyoruz.Türkiye'ye olumlu imajla baksınlar ve takdir etsinler diye beklediğimiz dünya Rumları ödüllendiren dünya değil mi?Bu dünya her zaman Türk milletinin karşısında olanları desteklemiştir. Batı dünyası bazen Rumların, bazen PKK'nın bazen Ermenilerin yanında yer almış ama hiçbir zaman Türk milletinin safından yer almamıştır.Bundan dolayıdır ki, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Baykal'ın dediği gibi soykırım anıtını ziyaret etse bile Batının bize olan bu bakışı asla değişmeyacektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024