Soykırım üçüncü ayında engelsiz devam ediyor

21. asrın ilk çeyreği biterken, tüm insanlık yaman bir çamura, derin bir bataklığa saplandı kaldı.

Binlerce taaccub, milyonlarca hayret, hatta yerle gök arası kadar hayret…

Müslümanı ile gayrimüslimi ile 8 milyarlık insanlık âlemi, söz birliği etmişçesine soykırımcı İsrail'in emrine âmâde.

Katil sevici ve zalim sevici bir zaman diliminde yaşıyor olmaktan ötürü, ne kadar dövünsek azdır.

Masum insanları, annelerin kucaklarında bebeklerini katliama tabi tutan katiller sürüsü, öldürmekten yoruldukça, su yetiştirenleri var, acıktıkça yemek yetiştirenleri var, öldürücü silahları tükendikçe silah temin edenleri var, giysileri eskidikçe giysi dikip gönderenleri var, yakıtı-barutu bittikçe yardıma koşanları var.

Bu katilin ve soykırımcının yardımcıları ve yardakçıları arasında her dinden, her inanç gurubundan devletler ve kitleler var.

Zalimin elini tutacak ve zulmüne dur diyecek, mazlumun gözyaşını silip nefes almasını sağlayacak hiç kimse kalmadı koskoca dünyada.

Sekiz milyarlık insanlık âlemi içinde, iki milyarlık İslam âlemi içinde tek kişi, tek gurup ve tek devlet çıkmaz mı, çıkıp da tüm insanlığın onurunu kurtarmaya soyunmaz mı?

Sekiz milyarlık insanlık ailesi bir yana, bu yekûn içinden iki milyarlık İslam âlemi arasında birileri çıkıp candan ve yürekten bu yola baş koymaz mı?

Tüm insanlığı yaratılışta eş ve Müslümanları da dinde kardeş bellemeleri, bilmeleri gereken İslam âlemi, acaba soykırıma tabi tutulan Gazzelileri hangi kategoride değerlendiriyorlar ki, caddelerinden ve sokaklarından aylardır kan akan Gazze konusunda kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar?

Mazluma yardım için kıllarını kıpırdatmaları onların olsun, zalimi kınamamak için bile kırk dereden su getiriyorlar.

Aylardır, Gazze'de, Batı Şeria'da, Hanyunus'ta kitleler halinde insanların katliamını seyreden, katillerden yardımlarını esirgemeyen insanlık ailesinin insanlığından ve İslam âleminin Müslümanlığından ne kadar söz edilebilir?

Elbette tartışmalı bir konudur ve kesinlikle tartışılmalıdır.

Bu arada, "Bugün Gazze için kaç fincan kahve döktün?" komikliklerinin yaşandığı tek ülkeyiz galiba.